Şike Operasyonu’nun ardındaki deli sorular

Haberin Devamı

Geçen akşam Rıdvan Dilmen‘e takıldı gözüm NTV’de… Nasıl da hiddetli biçimde şike soruşturması kapsamında yaşanan son gelişmeleri değerlendiriyordu:

- Şimdi gazete haberlerine bakarsanız, Etik Kurulu raporuna göre F.Bahçe’nin 4 maçında şike bulgusuna rastlanmış. Bu haberleri okuyan Aykut Kocaman ve futbolcular iki gün sonraki Beşiktaş derbisine hangi ruh haliyle hazırlanacaklar? Acaba bu tip haberleri F.Bahçe’nin kritik maçları öncesi maksatlı olarak mı çıkartıyorlar?

Futbol dünyasındaki karmaşık, karışık, tuhaf hali bütünüyle yansıtan bir söylem...

Çünkü esasında herkes ne olduğunu biliyor ama hiç kimse bu işin içinden nasıl çıkılacağını bilmiyor.

Herkesin kafasında sorular var ve haksız da değiller:

- F.Bahçe’nin puanı ne zaman silinecek?

Etik Kurulu raporunda geçen sezonki dört lig maçı “şüphe“li görülen F.Bahçe, o meşhur 58. maddeye göre cezalandırılırsa küme düşecek.

TFF’nin yönetim kurulu kararıyla 58. maddeyi değiştirme ihtimali yüzde 100’e yakın olduğu için F.Bahçe küme düşmeyecek; alternatif iki cezadan birini alacak. Ya puanı silinecek ya da para cezası verilecek...

Ama böyle önemli bir suçun karşılığı sadece para cezası olursa UEFA’nın Türkiye’ye ceza verme olasılığı artar.

Diyelim ki, bunu hesap eden PFDK puan silmeye karar verdi.

Peki, puan silme hangi sezonda uygulanacak?

- Geçen sezonki klasmandan puan düşme yapılırsa, F.Bahçe şampiyonluğu kaybetmiş olacak. Peki o kupa kime verilecek?

- Bu sezonki klasmandan hemen puan düşme yapılırsa, F.Bahçe ile G.Saray’ın başa baş götürdükleri Süper Final’in hiçbir anlamı kalmayacak. Çünkü 3-5 puanı bile silinse, G.Saray şampiyonluğunu ilan edecek.

- Eğer lig bittikten sonra puan silinirse ve F.Bahçe şampiyon olmuşsa yaşanacak travmayı düşünmek bile istemiyorum.

Ancak görüntü net: F.Bahçe şike nedeniyle mutlaka ceza alacak.

- Kupa Trabzon’a kalır mı?

Etik Kurulu’nun ilk raporuna göre geçen sezon şampiyonluk kupası F.Bahçe’den alınıp Trabzon’a verilmeliydi. Ancak ikinci raporda Trabzon’un Sivas-F.Bahçe maçı öncesi teşvik primi girişiminde bulundukları şüphesi tespit edildi.

Bu da operasyonun ilk gününden beri Trabzon’un da “tertemiz” olmadığını savunan F.Bahçe’nin söyleminin doğru olduğunu gösteriyor. Eğer teşviğe karışmışsa, Trabzon’un F.Bahçe yerine Şampiyonlar Ligi’ne katılması büyük bir adaletsizlik değil mi?

Trabzon’un adının teşvik primi ile anılması, bende “TFF; şampiyonluk kupasını F.Bahçe’den alsa bile Trabzon’a vermeyecek” izlenimini uyandırıyor.

- Beşiktaş’ın suçu neymiş?

Beşiktaş, ilk andan itibaren F.Bahçe ile birlikte Şike Operasyonu’nun en önemli kulübüydü. Tayfur Havutçu, Serdal Adalı, Ahmet Ateş 6’şar ay hapis yattılar.

Suçlama da Türkiye Kupası finalinde İ.Akın ve İskender’i satın almış olmalarıydı.

Ancak Etik Kurulu’nun yeni raporunda Beşiktaş ile ilgili bir hüküm yok.

O zaman da Beşiktaş’ın ortaya çıkıp “Benim en önemli yöneticimi, teknik danışmanımı hapiste tuttunuz. Beşiktaş’ın üzerine büyük bir leke düşürdünüz. Bu sezon Beşiktaş’ın başarısızlığının sebebi bu şike travmasıydı. Bizden ne istediniz?” derse çok haklı olmaz mı?

Olur tabii ki...

- G.Saray Avrupa’ya gidebilecek mi?

Günün sonunda, eğer adları şikeye karışmış kulüplere UEFA’yı tatmin edecek bir ceza verilmezse, Türk kulüplerine Avrupa Kupaları’na katılma yasağı gelebilir.

Adı dosyada hiç olmayan G.Saray, şimdiden gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı garantiledi.

Adnan Öztürk dışında süreç boyunca pek bir sesleri de çıkmadı doğrusu.

Beklenti şu: “UEFA, şikeye karışmış takımları kupalara almazsa bile G.Saray’ı suçsuz olduğu için Şampiyonlar Ligi’ne sokacak...” Yani G.Saray bu hengameden yara almadan çıkmış olacak.

Peki ya tersi olursa!

G.Saray da Şampiyonlar Ligi’ne gidemezse... Bunun hesabını kim verecek?

“Beş yıl Avrupa’ya gitmeyiz” demeyi bilen Başbakan, gidip göbeğine yerleştiği bu karmaşayı nasıl çözeceğini de biliyor mu bakalım?

DİĞER YENİ YAZILAR