Gazete Vatan Logo

Sami Kohen kimdir? Sami Kohen'in hayatı!

Milliyet yazarı Sami Kohen tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında hayatını kaybetti. 1954’ten beri diplomasi ve dış politika konularında haber ve yazılara imza atan Kohen, Türk basınını ilk kez dış haberler sayfasıyla tanıştırmıştı. Peki, Sami Kohen kimdir? İşte Sami Kohen'in yaşamı hakkında merak edilenler...

Sami Kohen kimdir? Sami Kohen'in hayatı!

Gazeteci Sami Kohen 93 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.67 yıldır Milliyet'te yazan Sami Kohen Türk basınının dış haberler alanında önde gelen isimlerindendi. Evli ve iki çocuk babası olan Kohen bir süredir hastanede tedavi görüyordu.

SAMİ KOHEN KİMDİR?

Türk basınının, dış haberler ve dış politika konusunda önde gelen ismi Sami Kohen, Temmuz 1928’de İstanbul’da, ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi. Gazeteci bir aileye doğan Kohen’in babası, yarı zamanlı olarak “Türkiye’nin Sesi” adında bir gazete çıkarmaktaydı. Daha lise çağlarındayken kendisini gazeteciliğe teşvik eden de bizzat babası olmuştu. Henüz o dönemlerde “Yavrutürk” adlı dergide şiir ve öykü yazan Sami Kohen, babasının gazetesinde de toplumsal içerikli yazılar kaleme almaktaydı. Stajyer olarak başladığı “Tan” gazetesine girişi de, biraz babasının desteğiyle oldu. Zira babası, onu, gazetenin sahibi Halil Lütfü Dördüncü ile tanıştırmıştı.

Kohen, Tan gazetesinde stajyer olarak başlamasının ardından, dil bildiği için yabancılarla konuşmaya gönderilir. Hatta, ilk işi de, Park Otel’de bulunan ABD’li iş adamlarıyla yaptığı görüşmedir. Başarılı işler çıkarsa da, patron Dördüncü, kendisine vaat ettiği primle ilgili şu yanıtı verir:

Haberin Devamı

“Aslında benim senden para almam lazım. Bak burada birçok insanla tanıştın, birçok kere imzan çıktı, birçok şey öğrendin. Hadi bakalım şimdi git ve seneye tatilde yine gel!”

1950’de 22 yaşına geldiğinde, Sami Kohen’in deyimiyle “ana bilim dalı” kendiliğinden belirlenir. Zira o yıl Kuzey Kore, Güney Kore’ye saldırmış, ABD Uzakdoğu’daki komünist egemenliğine karşı koymak için müdahale etmiş, Türkiye Amerika’nın yanında yer alarak Kore’ye asker göndermişti. Bu arada NATO’nun kuruluş çalışmaları başlamış, İttifak’a katılması için Türkiye’ye baskı uygulanmaya başlanmıştı.

Bu ortamda, Ekim 1950’de Halil Edip Törehan’ın “Yeni İstanbul”una “dış haberci” olarak başlayan Sami Kohen, burada, ileride birlikte çalışacağı ve yaşamının sonuna kadar parçası olacağı Milliyet’e çağıran merhum Abdi İpekçi ile tanışmış, dost olmuştu. Kohen bu gazetede bir yandan dış haberlerle ilgilenirken, bir yandan da, Beyoğlu muhabirliğini üstlenmişti. Çünkü o dönemde Beyoğlu, bir yandan yabancı temsilciliklerin çokça yer aldığı diğer yandan da İstanbul’a gelen ünlü yabancıların sıkça uğradığı bir yerdi. Dolayısıyla Kohen, burada söyleşilere imza atıyordu.

Haberin Devamı

Kohen, “Yeni İstanbul”da iki yıl çalıştıktan sonra o dönemde akşam üstleri çıkan “İstanbul Ekspres” gazetesine geçer. Burada bir yandan dış haberler editörlüğü yapan Kohen aynı zamanda da “Siyaset Dünyasında” diye bir köşe yazar iki yıl.

ABDİ İPEKÇİ'NİN DAVETİYLE MİLLİYET'E GEÇTİ!

1954 yılındaysa, meslek hayatının bundan sonraki akışını belirleyecek gelişme olur. Abdi İpekçi, Ali Naci Karacan’ın Milliyet Gazetesi’nin Yayın Müdürü, Sami Kohen’in de yakın dostudur. Bir gün buluşurlar...

İpekçi, Milliyet’te genç bir ekip kurduğunu, kendisini de yanında görmek istediğini söyler Kohen’e... O kararı verişini “Önceleri düşündüm, ama sonra birden buranın benim için son durak olacağını hissettim” diye anlatan Kohen, 1954’ün Ekim ayında Milliyet’te Dış Haberler Şefi ve dış politika yazarı olarak göreve başlar... Köşesinin adı da “Dünyada Bu Hafta”dır. Milliyet’te 70 yıla yaklaşan süre içinde sayısız yazı yazar, röportajlar yapar. Bu süre boyunca da “sadece dış politika yazarak” adeta rekorlara imza atar... Günlük gazetede ilk “dış haberler sayfası”nı o yapar.

Haberin Devamı

DERGİ BASTI ÇIKMAYAN HABERLERİ OKUTTU

Yetmez, o dönemde Milliyet’e yeni gelen Mehmet Ali Birand ile birlikte “Dünyada Bu Hafta” adında “gazete içinde dağıtılan” bir dergi yaparlar. Kohen, bu olayı da, Özer Yelçe’nin kitabında şöyle aktarır:

“O yıllarda gazete kâğıdı sıkıntısı var. Gazete 8 sayfaya düştü ve Dış Haberler’e sadece yarım sayfa ayrıldı... Oysa elimize, önümüze birbirinden güzel vazgeçilmesi olanaksız haberler geliyor. Sayfaya sığdıramadığımız haberler için içim yanıyor. Mehmet Ali Birand dış haberlere yeni gelmiş. Onunla birlikte bir tür iç hizmet olarak ‘Dünyada Bu Hafta’ başlıklı haftalık bir dergi çıkarttık. Bültenden hallice olan bu dergi bozması için bizim odacı Bayram’a 10 lira veriyordum cebimden, 200 tane çoğaltılıyordu. (Gazetede) En tepeden en aşağıya kadar dağıtıyoruz... Abdi bir gün ‘Nedir bu?’ diye sordu. Ben de ‘Çıkmayan haberlerin okunmasını sağlıyoruz’ dedim. Her zamanki gibi burnunu kıvırdı ve gülümsedi... Bu iş başarılı ve etkili oldu. Sonunda tam sayfaya çıktı dış haberler. Daha sonra da 1980’li yıllarda pazar günleri yayımlanan ‘Aktüalite’nin çekirdeğini oluşturdu bu çabalar.”

Haberin Devamı

SON ÖDÜLÜ

Sadece Milliyet’e değil, “Newsweek”, “Christian Science Monitor”, “The Guardian”ın yanı sıra pek çok yabancı haber kuruluşu ve basılı medyaya yazılar yazdı Sami Kohen. Yani kendi deyimiyle “işi, iki yönlü trafikti”, bir yandan haber ithal ediyor diğer yandan da haberlerin ihracatını yapıyordu...

Uluslararası Basın Enstitüsü’nün yönetim kurulunda yer almış, 1989’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Forumu gibi kuruluşlarda da görev yapmıştı. Son olarak geçen yıl 12 Ekim’de “Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, törende, Sami Kohen’in 70 yılını gazetecilik ve dış politikaya adamış duayen bir isim olarak takdim ederken, “Üniversite yıllarımızda da genç bir diplomat adayıyken, diplomat olmak isteyen öğrenciyken de yakından izlediğimiz bir uzman. Sami Kohen eskimeyen bir marka” ifadelerini kullanmıştı.

Kohen ise, konuşmasında aldığı bu ödülden duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bugün hayatımın en mutlu gününü yaşıyorum. Aldığım bu ödül, benim meslek hayatımı taçlandıran en büyük ödüldür” demişti. Kohen, bir taraftan mesleğini yaparken, bir yandan da Türkiye’ye hizmet etmiş olmanın ömrü boyunca kendisini çok mutlu ettiğini kaydederek, “Bugün aldığım bu ödül çalışmalarımın bu şekilde takdir gördüğünü göstermesi açısından benim için çok anlamlıdır” ifadelerini kullanmıştı.