Müdahale korkusu ve döviz piyasasının yönü

Bu aralar TL cinsi tüm piyasaların gidişatı döviz piyasasıyla paralellik gösteriyor

Haberin Devamı

Bu aralar TL cinsi tüm piyasaların gidişatı döviz piyasasıyla paralellik gösteriyor. Döviz piyasası ise pariteye bakıyor ve sürekli Merkez müdahalesinden korkuyor. Geçen haftaki müdahaleye rağmen bu değişmiş değil. Değil... Çünkü dolar güçlü seyretmeye devam ediyor.

Önümüzdeki günlerin olası gelişmelerini aşağıda ele alıyoruz.

Durum
Önce döviz piyasasındaki durumla başlayalım. Dolar eğer düşmeye devam etseydi piyasa açısından bu aralar hiçbir sorun olmayacaktı.

Çünkü doları aynı seviyede tutmakla piyasa YTLnin euro'ya karşı değer kaybetmesine yol açacak bu da her "iki tarafın" işine gelecekti. Merkez Bankası YTL, döviz sepeti karşısında gerilediği ve dolar-YTL kuru aynı kaldığı sürece müdahale etmeyecek... Piyasa ise dolarda pozisyon açmış olduğu için dolar-YTL kurunun sabit kalması ile TL cinsi faizden hareketle dolar bazında yüzde 16 yıllık getiri sağlamış olacaktı. Her iki taraf için de kısa vadede ideal bir durum.

Evdeki hesap
Ancak dolar euro karşısında yılbaşından beri yüzde 11 kadar değer kazandı. Bu da işleri karıştırdı. Bu koşullarda piyasa dolar-YTL kurunu sabit tutunca bu sefer YTL euro karşısında benzer bir oranda değer kazanmış oldu. Bu da TLyi döviz sepeti karşısında yüzde 6 daha değerli hale getirdi. Küçümsenemeyecek bir reel değerlenme. Dolar-euro kuru aynı kalır veya dolar daha da değer kazanırsa Merkez Bankası'nın durumu her geçen gün daha da zorlaşacağa benziyor.

Dikkat ederseniz...

Merkez Bankası müdahale etse bile bu, kurları en fazla yüzde 2 yukarı attırıyor. (Geçen hafta olduğu gibi.) Bu ise söz konusu reel değerlenmeye fazla bir etki yapmıyor.

Öte yandan eğer Merkez Bankası TL'nin euro karşısındaki reel değerini yılbaşındaki seviyeye çekmek isterse bu, yüzde 10'dan fazla bir devalüasyon anlamına gelir ki piyasalarda ciddi kayıplara neden olur.... Ciddi bir şok demektir.

Merkez Bankası'nın bunu göze alabileceğini biz sanmıyoruz.

Sorun
Mesele Merkez Bankası'nın piyasalara müdahale etmekte geç kalmış olmasıdır.

Müdahale daha önce yapılsa idi yüzde 2-3'lük kur ayarlamaları ile YTL'nin rekabet gücü korunabilirdi. Ancak şimdi bu gibi müdahaleler hem piyasalarda küçük çalkantıya neden olur hem de piyasanın son zamanlarda almış olduğu pozisyonları fazla etkilemez.

Demek ki dolar değer kazanmaya devam ettiği sürece ortada ciddi bir sorun vardır. Bu da bizi esas sormak istediğimiz soruya getiriyor...

Euro-dolar paritesi nereye gider? Dolar değer kazanmaya devam eder mi?

Tahminler
Önce bir uyarı. Her ne kadar bizim parite tahminleri genelde fena tutmadıysa da bu çeşit öngörüler kolay şeyler değil. Özellikle de şimdi içinde bulunduğumuz koşullarda...

Biz ağırlıklı olasılığı şöyle görüyoruz.

Uzun vadede doların yen ve Asya paraları karşısında yine değer yitirmesi bizce çok yüksek bir olasılık. Dolar bu gibi bir durumda euro karşısında da şimdikine kıyasla az da olsa değer yitirebilir. Ama bu uzun vadenin konusu. Kısa ve orta vade farklı.

Kısa ve orta vadede Avrupa ekonomisinin zayıf olduğu ve euro'nun 1.30 gibi seviyeleri kaldıramadığı artık ortaya çıkmıştır. Euro-dolar paritesi 1.23'e çıkabilir ama yeniden 1.30'a yaklaşması durumunda Avrupa ekonomisi yine olumsuz etkilenecektir.

Böyle bir durumda Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirmesi gündeme gelir. Ve parite yine geriler. Zaten ABD ekonomisinden gelen haberler de şu anda büyümenin beklenenden biraz daha yüksek olacağı şeklindedir. Bu kanı elbette değişebilir, ama piyasa şu anda ABD ekonomisindeki gidişe olumlu bakmaktadır.

Bu durum devam ettiği sürece doların güçlü seyrettiğini göreceğiz.

Doların yükseliş trendini geri çevirebilecek bir gelişme ABD dış açık rakamlarının beklenenden hızlı büyümesidir.

Bu durumda biz önümüzdeki 3-4 hafta içinde euro-dolar paritesinin 1.2300-1.1750 kanalı içinde hareket etmesine yüzde 60 olasılık veriyoruz. Yüzde 40 olasılıkla bu band 1.2700-1.1950 olabilir.

Sonuç
Eğer gelişmeler bu kaba tahminler yönünde olursa Merkez Bankası'nın işi daha da zorlaşacaktır.

Çünkü bu YTL'nin euro karşısındaki reel değerlenmesini yüzde 11'den yüzde 14'e çekebilecektir...

Ve Merkez Bankası'nın bu durumda yapabileceği fazla bir şey de yoktur.

DİĞER YENİ YAZILAR