Bu hafta pariteye dikkat

Sanırız euro-dolar paritesinde hava yine tersine dönüyor. Bu, kısa vade için geçerli bir öngörü

Haberin Devamı

Sanırız euro-dolar paritesinde hava yine tersine dönüyor. Bu, kısa vade için geçerli bir öngörü. Uzun vadede Amerikan Doları'nın Asya paraları karşısında değer yitirmesi kaçınılmaz.

Avrupa paraları karşısında neler olacağını kestirmek daha zor. Asya paralan karşısında değer yitiren dolar, Avrupa paraları karşısında bizce yükselecektir.

Ama bunlar uzun vadenin konuları. Döviz piyasalarını ilgilendiren ise kısa vade.

Bu, özellikle de bizim piyasalar açısından doğru olan bir şey. Çünkü son günlerde bizim döviz piyasalarında dikkat çeken bazı trendler oluştu.

Paritedeki hareket bizim döviz piyasalarındaki bu trendleri yakından etkileyecektir.

Geçen cuma yaşananlar
Euro lehindeki olumlu psikoloji iki ay güçlü bir şekilde piyasalara hakim oldu.

Ama 2005 ile birlikte hava değişti. Dolar toparlandı. Parite öngörüldüğü gibi 1.35'lerden döndü.

Parite bir süredir 1.2925-1.3150 bandında takılı kalmış gidiyordu. Buralarda bazı opsiyon bariyerleri vardı.

Başta Asya merkez bankaları, büyük oyuncular bu bariyerleri "korudular" ve sonuçta da parite bu banttan uzun süre çıkamadı.

Geçen hatta ABD istihdam verilerinin açıklanması ile durum değişti.

ABD istihdam verileri aslında beklenenden düşük çıkmıştı. Bu, dolar cinsi faizlerin hızlı artmayacağı konusunda (küçük) bir kanıttı. Doların zayıflamasını gerektiriyordu. Ama hava bir kere dolardan yana dönmüştü...

İstihdam verileri açıklanır açıklanmaz euro önce sıçradı.

Ama 10-15 dakika sonra bu yukarı hareketin teklediğini gördük. Euro-dolar paritesi yine gerilemeye başladı.

İlginç birkaç saat yaşandı...

Euro'nun epey güçsüz olduğu belli oluyordu. Doları short'layanlar bir süre sonra pes ettiler ve dolar euro karşısında hızla değer kazandı.

New York piyasası hafta sonu tatiline girdiğinde, nispeten zayıf çıkan verilere rağmen euro 1.3030'dan... 1.2850'a gerilemişti. Yüzde 1,5 gibi bir düşüş.

Sonuçta dolar son ayların en yüksek seviyesini gördü.

Dediğimiz gibi, uluslararası döviz piyasaları geçen cuma New York'ta epey ilginç bir gün geçirdi.

Yaşananlar euro-dolar paritesinde güç dengesinin değiştiğini gösteriyordu.

G7 zirvesi
Bu gelişmenin arkasından G7 zirvesi geldi.

Bizim gördüğümüz kadarıyla bu zirvenin sonucu da doların kısa vadede güçleneceği beklentisini güçlendirdi.

Çin, parasının değerini değiştirmedi.

Zirve sonrasındaki bildirilerde de şaşırtıcı hiç bir şey yoktu.

Ancak...

G7 zirvesi sonunda bakanların kişisel olarak yaptığı açıklamalar doların değer kaybından ABD dışında kimsenin memnun olmadığını gösteriyordu. Psikoloji doların yine değerlenmesi yönündeydi.

Bize etkisi
Eğer böyle bir trend başlarsa bizim döviz piyasaları üzerindeki etkisi olumsuz olabilir.

(Dikkat edilirse burada sadece dövizden söz ediyoruz. Yoksa, Türkiye ve Brezilya eurobondları geçen cuma açıklanan ABD verilerinden sonra hızla yükseldi.)

Mesele şu.

Dolar euro karşısında değer yitirince YTL dolara karşı değer kazanıyor ama aynı zamanda euro karşısında zayıflayabiliyor. Bu hem bizim kurumların işine geliyor hem de euro karşısında değer yitiren YTL nedeniyle ihracat da fazla olumsuz etkilenmemiş oluyor.

Şimdi doların hızla değer kazandığını düşünün.

Böyle bir durumda YTL'nin dolar karşısında güçlenmesi için, önce euro karşısında güçlenmesi gerekecek.

Diğer bir deyimle YTL'nin rekabet gücü epey olumsuz etkilenecek.

Sonuç
Kuşkusuz bu kısa vadeli bir durum. Dolar birkaç hafta sonra yine zayıflarsa bunun etkileri sınırlı kalır.

Ama bu dönem daha uzun sürerse o zaman Merkez Bankası'na epey iş düşecektir.

DİĞER YENİ YAZILAR