Sağlıklı böbrekler için hareket edin ve su için!
Böbrekler en önemli ama en çok ihmal ettiğimiz organlarımızdan. Üstelik böbrek rahatsızlıkları kalp yetmezliği, kemik erimesi gibi farklı hastalıkları da tetikliyor. İstanbul RTS Avrupa Diyaliz Merkezi ve FMC İnegöl Diyaliz Merkezi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Akif Eran böbrek sağlığını nasıl koruyacağımızı anlattı
En çok böbrekle ilgili hangi şikayetle geliniyor?
Böbrekle ilgili hastalığa göre şikayetler farklı olabilir. Örneğin böbrek ve idrar yolu enfeksiyonlarında; künt şeklinde halk arasında böğür ağrısı denilen lomber ağrı, sık idrar yapma, idrar yaparken yanma tarzında ağrı ve idrarda gözle görülen ya da mikroskopik düzeyde kanlı idrar görülebilir. Böbrek taşı olan kişilerde kıvrandıracak şiddette, kasıklara vuran lomber ağrı, sık ve kanlı idrar, bulantı ve kusma şikayeleri görülür. Böbrek yetmezliği görülen kişilerde ise vücutta şişlik (su tutulumuna bağlı olarak), yüksek tansiyon, kansızlık, halsizlik, bulantı, kusma, nefes darlığı şikayetleri görülür.
Hastaların oranları nasıl; kaçı erkek kaçı kadın?
Böbrek taşı hastalarının yaklaşık 2/3’ü erkek. Böbrek yetmezliğinde oran vermek zor, yetmezliğe neden olan hastalıklara göre oranlanabilir. Diyabet, hipertansiyon, ailevi böbrek hastalığı, böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları, bağ dokusu hastalıkları başlıca nedenler.
En çok hangi yaş grubu etkileniyor?
Böbrek taşları çoğunlukla 20-40 yaşları arasında sık görülür. Böbrek yetmezliği her yaş grubunda olabilir. Ancak yaş ilerledikçe böbreklerin süzme kapasitesi giderek azalacağından ileri yaşlarda daha çok görülebilir.
İdrarınız ağrılı veya kanlıysa dikkat!
Ağrımızın böbrekle ilgili olduğunu nasıl anlayabiliriz? Pek çok hastanın her bel ağrısını vs.’yi böbreğe yorduğunu duymuştum...
Harekete bağlı olarak şiddetinde değişiklik olmayan yan ağrısı, ağrılı sık idrar yapma, sıklıkla idrarın kanlı olması şeklinde anlaşılabilir.
Sağlıklı böbrekler için günde kaç litre su içelim?
Günde en az 1,5-2 litre su tüketilmelidir.
Böbrek sağlığımız için su içmek dışında başka neler yapabiliriz?
Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, alkol ve sigaradan uzak durmak, tuz kısıtlaması yapmak olarak sayabiliriz.
Su içmeyi sevmiyorsak ne yapalım? Çay, meyve suyu da su yerine geçer mi?
Sağlıklı böbreklerde evet; çay, meyve suyu da rahatlıkla içilebilir.
Daha sağlıklı böbrek için yemeyi önerdiğiniz sebze-meyve var mı?
Sağlıklı böbreklere sahip kişilerde her türlü sebze-meyve önerilebilir. Böbrek yetmezliği görülen kişilerde ise kısıtlamaya gitmek gerekir. Böbrek yetmezliğinde özellikle potasyum ve fosfor vücutta birikerek zarar vereceği için potasyum ve fosfordan zengin besinleri kısmak gerekir. Potasyumdan zengin besinler; narenciye, muz, kurutulmuş meyveler, meyve suları, patates, ıspanak, mantar, fındık, fıstık, çikolata, kahve... Fosfor açısından zengin besinler; et ve süt ürünleri, kümes hayvanları, balık, sakatat, kolalı içecekler ve kabuklu yemişler sayılabilir. Kolalı içecekler ve kahve potasyum açısından da zengin oldukları için, özellikle dikkatli tüketilmesi önerilir.
Kahve ve kola tehlikesi
Böbrek yetmezliğinde potasyum ve fosfor bakımından zengin besinleri dikkatli tüketin. Kahve ve kolalı içeceklerden mümkün oldukça uzak durun.
Ülkemizde 7.5 milyon kronik böbrek hastası var
Böbrek taşının nedeni nedir? Tedavi yöntemi hangisi? Yeni bir teknoloji var mı?
Böbrek taşı oluşumu tanı olarak bilinmemektedir. Az su tüketimi idrar yoğunluğunu arttırarak kristallerin çökmesine ve taş oluşumuna neden olabilir. Ailevi nedenlerden olabilir. Örneğin; ailevi ürik asit yüksekliği ürik asit taşlarına ve gut hastalığına neden olabilir. Böbrek taşlarının tedavi yöntemlerine gelirsek... Genel olarak 6 mm’den küçük taşlar düşebilir. Daha büyük taşlar ESWL ( Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy ) cihazı ile vücut dışından ses dalgaları verilerek küçük parçalara ayrılır ve düşer. 3 cm.’den büyük taşlar ise açık cerrahi yöntem veya endoskopik böbrek taşı ameliyatı ile böbrek hizasında ciltten böbreğe girilerek özel aletlerle çıkarılır. İdrar yoluna giren taşlar (üreter taşları) hem ESWL hem de üreterorenoskopi yöntemi ile idrar yolundan özel bir endoskopik aletle taş idrar yolunda görüntülenerek temizlenir (ameliyatsız).
Şu an Türkiye’de böbrek yetmezliği yaşayan kaç hasta var?
Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan CREDIT (Chronic Renal Disease in Turkey) çalışmasına göre, ülkemizde değişik evrelerde yüzde 16 civarında kronik böbrek hastası olduğu tespit edilmiştir. Başka bir deyişle ülkemizde değişik evrelerde 7.5 milyona yakın kronik böbrek hastası vardır. Bu çalışmaya göre, bu hastaların yaklaşık yetmiş bini diyalizle yaşamını sürdürmektedir.
Böbrek yetmezliği hangi aşamalarda başımıza gelebilir?
Böbrek yetmezliği her yaş grubunda görülebilir. Yetmezliğe neden olan riskler sırasıyla diyabet (şeker hastalığı), yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, ailevi böbrek hastalığı, ileri yaş, şişmanlık, sigara, böbrek taşı, idrar yolu enfeksiyonu, sık ağrı kesici ilaç kullanımı ve bağ dokusu hastalıkları olarak sayılabilir.
Böbrek bağışlama oranları nasıl?
Ülkemizde böbrek bağışı Avrupa, Amerika ve birçok Asya ülkesinden daha düşük. Birkaç yıl öncesine kadar hastalar Rusya’ya, Hindistan’a, Mısır ve hatta İran’a böbrek nakli için gidiyorlardı. Bunun nedenleri;
- Beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınlarının ancak yüzde 25-30’u bağışı kabul ediyor.
- Yasal engel. Gene birkaç yıl öncesine kadar ancak ikinci dereceye kadar uzak akrabalardan bağış kabul ediliyordu.
- Ülkemizdeki yoğun bakım üniteleri arasındaki koordinasyon eksikliği... Ancak 2000 yılında “Ulusal Koordinasyon Sistemi” oluşturularak, organ bekleyenler sistematik sıraya alındı. Buna bağlı olarak, yoğun bakım üniteleri de daha koordineli çalışmaya başladı.
Yasal kısıtlamalar da daha esnek hale getirildi.
Böbreklerdeki sıkıntı hangi hastalıkları tetikler?
- Kemik iliğini etkiler-kansızlık yapar.
- Kalp-damar sistemini etkiler-kalp büyümesi ve kalp yetmezliği yapar.
- Mide-bağırsak sistemini etkiler-gastrit, ülser, reflü yapar.
- Kemik dokusunda olumsuz etki yapar- kemik erimesi.
- Akciğerleri etkiler.
- Sinir sistemi ve cilt sorunlarına neden olur.
- Hormon sistemini olumsuz etkileyerek kansızlığa neden olur.
- Çocuklarda büyüme geriliğine neden olur.