Mesleki ve teknik eğitim, ‘2023 Eğitim Vizyonu’nda öne çıkan maddelerden biri. Mesleki ve teknik eğitimde esnek ve modüler müfredat, alan eğitimlerinin 9’uncu sınıfta başlaması, mesleki teknik eğitim öğrencilerinin okurken çalışması, yurt dışında mesleki eğitim olanaklarının devreye girmesi, başarılı projelere mikro kredi sağlanması, savunma sektörüne ara eleman yetiştirilmesi vb. iyileştirilmeler düşünülüyor.
Vizyon Belgesi’ndeki birçok madde orta ve uzun vadeli sürece ihtiyaç duyarken, mesleki ve teknik iyileştirmeler son sürat ilerliyor. Vizyon Belgesi’nin açıklanmasıyla birlikte mesleki alanda pek çok yenilik uygulamaya koyuldu.
GELENEKSEL TÜRK SANATLARI MESLEK LİSESİ KURULUYOR
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından imzalanan ‘Geleneksel Türk Sanatlarını Gelecek Nesillere Aktarma ve Yaşatma İş Birliği Protokolü’ kapsamında ilk kez bu alanda eğitim verilecek. Geleneksel Türk Sanatları Meslek Lisesi İstanbul’da kuruluyor. Bakanlık, lisenin öğretim programı ve ders içeriklerini hat, ebru, minyatür, çini, tezhip, kalem işi, cilt, ahşap oymacılık gibi alanlardan sanatçıların yoğun katılımıyla yapılan toplantıda ele aldı. Kurulacak atölyelerin de değerlendirildiği toplantıda, meslek lisesi ile birlikte mesleki eğitim merkezinin de kurulması kararlaştırıldı.
MESLEK LİSESİNDE ‘ASANSÖR AKADEMİSİ’ AÇILDI
MEB ve Asansör Sanayicileri Federasyonu arasında iş birliğiyle Türkiye’nin ilk Asansör Akademisi, Ankara’da Yenimahalle Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde açıldı. Öğrencilerin ve öğretmenlerin uygulamalı derslerini gerçek üretim ortamında yapabilmeleri için liseye son teknoloji ürünü atölyeler kuruldu. MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu, bütün okulların sektörün gelişim hızını yakalayabilecek düzeyde olanaklara kavuşturularak öğrenci ve öğretmenlerin gerekli yeterliliklere ulaşmasının, 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda belirlenen hedeflere ulaşma yolunda önemli adımlardan birisi olacağını söyledi.
MESLEK LİSELERİNDE AHŞAP OYUNCAK ÜRETİMİ YAPILACAK
MEB, ülkemizde ihtiyaç duyulan ve büyük oranda ithal edilen ahşap oyuncak tasarımı ve üretimi ile ilgili ilk adımı attı. MEB, büyük oranda ithal edilen ahşap oyuncakların yerli olanaklarla tasarım ve üretiminin yapılması için yeni bir karara imza attı. Buna göre, mobilya ve dekorasyon alanında üretim yapan mesleki ve teknik eğitim liselerinde ahşap oyuncak üretimi için ilk pilot uygulama başlatıldı.
Bu, son yazı…
Yazması en zor yazı…
Kelimeler boğazımda düğümleniyor…
Aklım bulandı, her şey birbirine karıştı…
İçim acıyor, canım yanıyor…
16 yıldır kelimeleri yan yana getirdim…
Bugün kelimeleri değil, son noktayı koy dediler…
Gazetemi çok seviyordum.
‘2023 Eğitim Vizyonu’nda öğretmenlerle ilgili düzenlemeler neydi, kısaca bir hatırlayalım...
- YÖK ile işbirliği yapılarak, uygulama ağırlıklı pilot öğretmen yetiştirme programları hazırlanacak
-Öğretmenlik meslek kanunu çıkartılacak
-Sözleşmeli süresi 4 yıla indirilecek
-Öğretmen ve okul yöneticilerinin iş yükü azaltılacak
-Pedagojik formasyon şartı kaldırılacak, bu eğitimi MEB verecek.
İlk dört maddede sıkıntı yok, ancak son madde kafaları karıştırdı!
Bu konuda gelen soruların haddi hesabı yok.
MEB, liselere geçişte örnek soruları yayımladı. Kitapçıkta, sayısal ve sözel testlerde yöneltilecek soru sayısının yarısı kadar örnek soruya yer verildi. Edindiğimiz bilgiye göre MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, her ay örnek soru kitapçığı yayımlamaya devam edecek.
Örnek soru kitapçığının erkenden yayınlanması ve kitapçığın her ay yayınlanacak olması, öğrenci açısından çok yararlı bir uygulama.
Buraya kadar her şey güzel, ancak birkaç konuya dikkat çekmekte yarar var: Yaklaşık 1 milyon adayın katıldığı ve neticesinde 130 bin adayın yerleştiği bir sınavda ve bu sınavın hazırlık sürecinde çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu sınava katılan her 8 adaydan ancak biri hedefine ulaşacak. Sınavın, sınavdaki soruların ve sınav mantığının çok iyi kavranması gerekiyor.
Demem o ki, sadece örnek sorulara bakmak, her ay yeni örnek soruları beklemek, böyle sorularla karşılaşacağız demek, işi basite indirgemekten öteye gitmez. Olayın mantığını iyi kavramak gerekiyor.
Çok önemli bir noktaya parmak basacağım, buradan ne demek istediğimi anlayın: ÖSYM’nin üst düzey yönetim kadrosu, MEB’in yönetim kadrosunda bulunuyor. Bakan Selçuk, çok doğru bir hamleyle, ÖSYM’nin temel kadrosunu MEB’e transfer etti.
Örnek sorulara bakarsanız, ÖSYM’nin bu yıl TYT ve AYT’de uygulamaya koyduğu mantığı az çok anlayabilirsiniz.
Sınava hazırlanan adayları uyarıyorum; ezber bozan sorulara hazırlıklı olun, kalıpların dışında düşünmeye, iyi okur yazar olmaya, sorunun ne istediğini sorgulamaya, okuduğunu yorumlama ve sorgulamaya hazırlıklı olun. Çok farklı soru tipleriyle karşılaşabilirsiniz.
Soruların zor olacağını söylemiyorum, sınav ve soru mantığının çok farklı olacağını söylüyorum. Hatta şunu tavsiye edeceğim: Sınava hazırlanan aday ve sınavlara öğrenci hazırlayan öğretmenler, bir önceki yılın TYT sorularına baksınlar, kısmen soruları incelesinler ve soru mantığını kavramaya çalışsınlar, yoksa gafil avlanabilirler; benden söylemesi…
2023 Eğitim Vizyonu Belgesi, 23 Ekim’de açıklanacak. Önem verilmesi gereken başlık önerilerimiz: ‘Okul türü’ kısık döngüsünden kurtulmalıyız. Öğretmenlerin maaşları hak ettikleri seviyeye çıkarılmalı. Tarafsız uzman bir kadro sorunları değerlendirmeli...
MEB’in 3 yıllık vizyonunu ve yapacağı tüm çalışmaları içeren ‘2023 Eğitim Vizyonu’ belgesinin açıklanma tarihi değişti...
Daha önce 15 Ekim’de açıklanacağı belirtilen belge, şimdi 23 Ekim’e kaldı...
2023 vizyonu, 23 Ekim’de açıklanacak...
Anlamlı bir bütünlük!
Her kim ki bu tarihi eşleşmeye dikkat etmişse, umarım ki vizyon belgesinin içeriğinde de bu derece hassas davranmıştır!
15 Ekim’de açıklanacak ‘Vizyon Belgesi’ndeki açıklanacak konuların bazıları belli olmaya başladı. Ezberden vazgeçilmesi, uygulamalı eğitim ve öğretmenlerin eğitilmesi açısından bakarsak bu niyetler çok önemli. Aslında bundan önceki dönemlerde de eğitimde ezberden uzaklaşma, uygulamaya dayalı eğitim, öğretmenlerin eğitimi hep konuşuldu. Niyet olarak ortaya da kondu. Bir bölümü kısmen gerçekleşti bir kısmı ise niyette kaldı. Şimdi burada da MEB’in iyi niyetli olduğu görülüyor ama bizim ihtiyacımız olan bunların niyet düzeyinde kalmayıp hayata geçirilmesi.
Teker teker incelersek, ne LGS’de ne de üniversite giriş sınavlarında çocuklara ezber sorulmuyor. Ama sosyal bilimlerde çocukların belli tarihleri bilmesi isteniyor. Sorulan sorulara cevap verebilmesi için tarihleri bilmesi şart ya da sorulan matematik sorusuna doğru cevap verebilmesi için formül bilmesi gerekiyor. Bunları ise ezberleyerek değil uygulamaya dayalı eğitim ile öğrenerek başarabilir.
Yeni alınan kararlar arasında dikkat çeken başka bir konu ise EBA. Bence çok güzel bir uygulama. İnteraktif yöntemlerle çocuk sistemin içine çekilecek. Eğitim renklenecek. Öğretmen ile öğrenci arasındaki etkileşim artacak. Ama bunlar da önceden konuşulmuş ama uygulaması olmamıştı. Atıl kapasite ne kadar hayata geçirilebilecek soru işareti. Söylevler güzel ama icraat burada ön plana çıkacak. Sorunların ne olduğu belli. Çözüm için neler yapılacak. Uygulama aşamasında bunları göreceğiz. Gerçekleşmesi için de el ele vereceğiz.
Ek yerleştirmelerde son iki gün…
Ayın 20’sinde ek yerleştirme işlemleri tamamlanıyor…
Ancak ortada ilginç ve vahim bir iddia var!
İddia İzmir’den…
Şayet bu iddia doğru ve ÖSYM tercih sistemi yanlış işlem yapılıyorsa, sonuçta onbinlerce adayın canı yanabilir!
Olay, bununla da bitmez…
Acaba iddia edilen bu durum, sadece ek yerleştirme ile mi sınırlı, yoksa ilk yerleştirmede de aynı sorun var mıydı?
İzmir’den bir rehber öğretmen aradı, “Öğrencim, meslek lisesi iklimlendirme alanı mezunu. TYT puanı 208, ek puanlı TYT puanı 227. Kendi istekleri doğrultusunda 6 tercih yaptık. Bu 6 tercihten, çocuk gelişimi ve iç mekan tasarımı programlarına ek puanlı TYT puanı yetiyor, ancak normal TYT puanı yetmiyor. Çocuk gelişimi ve iç mekan tasarımı programlarına ek puanlı TYT puanı yetiyor. Ek puanlı TYT puanı yettiği için kabul edilmesine rağmen, bu programlar aslında alandışı tercih oluyor. Bu aday, sadece kendi bölümüyle ilgili alanları tercih yaptığında ek puandan yararlanabiliyor. Nasıl oluyor da, ÖSYM’nin sistemi, alandışı tercihleri, alaniçi tercih olarak kabul ediyor?”