Korktuğum başıma gelmedi!

Bu kez eleştiri yok, benden Milli Eğitim Bakanlığı’na kocaman bir aferin… Yapılacak uygulamalar, yerinde ve kıvamında. Koskoca bir yılın sadece yabancı dile ayrılmaması, öğrencilerin diğer derslerden ve etkinliklerden koparılmaması yerinde bir karar. 5’inci sınıfı hazırlık yılı olarak değil de, yabancı dil ağırlıklı bir yıl olarak düşünmek de çok isabetli bir karar.

Eğitim üç alanda olacak; yabancı dil, Türkçe, matematik ve fen bilimleri dersleri de müfredat kapsamında olacak, hatta bunlar spor ve kültür dersleriyle takviye edilecek yabancı dil derslerinin haftada 16-20 saat verilmesi, başlangıç olarak gayet yeterli. İlerleyen süreçte bu sürenin artacağından da eminim. Buraya kadar en ufak bir sorun yok… Dil eğitiminin gramer ağırlıklı değil de, dinleme-konuşma-yazma ağırlıklı olması bence en mükemmeli. Bunca yıldır bundan çok çektik, çok yakındık; birçok nesli bu uğurda heba ettik! Bu tarihe kadar en iyi İngiliz Dili Uzmanı’nı biz yetiştirdik, ama yetiştirdiğimiz uzmanlar İngilizce konuşamadı, bu da ayrı bir ayıbımızdı…

Haberin Devamı

Uygulama 2016 yılında devreye girecek, o tarihe kadar planlarımızı güncelleme olanağımız da olacak. Ayrıca pilot uygulamayla yola çıkmamız doğru bir karar, en azından eksiğimizi ve yanlışımızı görüp değerlendirme olanağımız olacak…

Genel değerlendirmem şu: Yapılanlar son derece yerinde ve doğru, düşündüklerim ve olmasını dilediklerim aynen karşıma çıktı. Diğer bir ifadeyle, korktuklarımla karşılaşmadım. Korkularım neydi? Çocukları diğer derslerden soyutlamak, gramer ağırlıklı sisteme devam etmek vb. Güzel, bunların hiçbiriyle karşılaşmadım. Şimdi tek bir endişem var, o da hizmet içi eğitimin ve bunun kalitesinin nasıl olacağı. Bir diğer endişem de, kalabalık sınıflar, hani bunu yabancı dil eğitiminde ne derece başarabiliriz, işte bunu bilmiyorum!

Yapılanlara baktığımda, bu endişelerimin yersiz olmasını diliyorum. Önümüzde zaman var, bir plan ve program dahilinde bu uygulamaların devreye koyulacağına inanıyorum. Aynen devam…

DİĞER YENİ YAZILAR