Gazete Vatan Logo

Sadakatsizlik arttı!

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı çalışmada boşanmalarda birinci sırada aile içi iletişimsizlik, ikinci sırada aile içi şiddet, sonra ekonomik nedenler geliyor. Kadınların eşlerini aldatma oranlarında da artış var.

Sadakatsizlik arttı!

Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut, “Ülke genelinde yapılan çalışmada, boşanmalarda birinci derecede aile içi iletişimsizlik görülürken, ikinci sırada aile içi şiddet geliyor. Sonra ekonomik sorunlar” dedi.

İslam ahlakından uzak

Bireylerin birbirleriyle ortak dili konuşmamaları sonucu kavga ve tartışmanın boşanmaya kadar gittiğine işaret eden Akbulut, “Babanın sorumluluklarını taşımaması da ailelerin bozulmasına, boşanmaya neden oluyor. Bir başka husus ise sadakatsizlik, ahlaki dejenerasyon” ifadelerini kullandı. Toplumda erkek dışında son dönemde kadın sadakatsizliğinde de artış gözlemlendiğini belirten Akbulut, bu durumun İslam ahlakı ve öğretilerinden uzaklaşan toplumlarda görüldüğüne dikkati çekti.

Birbirlerini beğenmiyorlar

Hazret-i Muhammed’in eşini dinlediğini, ona değer verdiğini her fırsatta gösterdiğini vurgulayan Akbulut, şöyle devam etti:

Aile yapımızdaki en büyük handikapımız, eşlerin birbirlerini değerli görmemeleri. Bunun da altında sevgi dilini kullanmamaları yatıyor. Peygamber efendimizin hayatına baktığımızda, eşleriyle olan ilişkisinde öncelikli olarak muhabbet görüyoruz. Peygamberimiz hanımına seslenirken ‘Hümeyra’ diye güzel bir isim vermesi, ‘Nasıl seviyorsun?’ ifadesine, ‘Seni gördüğüm gibi seviyorum ya Ayşe’ diyebiliyorsa, bugün Müslüman erkek Peygamberini örnek alıp, ‘Seni gördüğüm gibi seviyorum’ diyebilmeli. Sedide Akbulut, toplumun sevgisini ifade etmekten çekinen bir yapıda olduğunu, “sevgi” sözcüğüyle karşı tarafın şımaracağının düşünüldüğünü dile getirdi.

Haberin Devamı

Hazreti Muhammed’in, “Sizden biriniz sevdiğini Allah rızası için kardeşine söylesin” dediğini aktaran Akbulut, “Arkadaşını, komşunu sevdiğini duymaya layık görüyor Peygamber Efendimiz de hayat arkadaşımız sevdiğimizi duymaya daha layık değil mi? Bu sadece sözle duymak olarak anlaşılmamalı. Sevgi dili her daim sözel değildir. Fizikseldir, davranışsaldır. Eşimizin sevdiği bir davranış, sevdiği bir yemek, ilgilendiği bir eşyaya karşı tavrımız aslında bir nevi sevgi dilimizdir. Hedefimiz, Efendimizin ailesindeki huzuru yuvalarımıza da yansıtmak” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı