Mustafa Koç suçluysa hepimiz suçluyuz!

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanları hâlâ "Gâvur İzmir" sözünü "o manâda değil, bu manâda söylediğini" anlatmaya çabalarken kendisi bu kez de Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan TÜSİAD'la uğraşmaya başladı

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanları hâlâ "Gâvur İzmir" sözünü "o manâda değil, bu manâda söylediğini" anlatmaya çabalarken kendisi bu kez de Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan TÜSİAD'la uğraşmaya başladı. Anayasa kitapçığını sallayarak (son sallandığında hükümet gitmişti) Mustafa Koç'un Rektör Aşkın için söylediği "Ona yapılanları onaylamadıkları" sözünün "Yargıya müdahale" olduğunu ve "suç işlendiğini" belirtti.

Sapla saman...
Mustafa Koç suç işlediyse bu kadar zamandır aynı şeyi söyleyen sayısız yazar ve vatandaşın yaptığı nedir? Ona dava açılacaksa herkese açmaları gerekiyor. Adalet bunu gerektirir.

Amaa... Başbakan her ne kadar kimseyi dinlemeden konuşuyorsa da hukukçular 'Tutuklama koşullarının oluşmadığını, tutuklamanın haksız olduğunu, burada yargılama biçiminin, niteliğinin değil (bazılarından beraat ettiği) iddialar üzerine eline kelepçe takılarak tutuklamanın eleştirildiğini ve bunun asla suç olmadığını" söylüyorlar.

Yani yine sapla saman birbirine karıştırılmakta. Sıra kendi yolsuzluk dosyalarına gelince yargıya güvenmedikleri için dokunulmazlıkları kaldırmadıklarını söyleyenler, istediklerini yapabilmek uğruna Anayasa'yı bile değiştirmekten söz edenler, Rektör Yücel Aşkın olayında Anayasa'yı ellerine alıyor, "yargıya saygı"yı dillerinden düşülmüyorlar.

AİHM kararını duyunca yargılama içeriğine müdahale ederek "Ulemaya sorulmalıydı demek, "AİHM hukuk ihlali yapıyor" demek yargıya saygısızlıktır ama bu olaydaki itirazlar değildir.

Yargı adil olmak zorunda... Adil işlemediği görüldüğünde basın ve STK'lar buna itiraz edebilir.

Başbakan yine yanlış! Geri adım ne zaman gelecek bakalım...

Bakın şu konuşana! (2)
Önce cinayetlere ve kadınlara, çocuklara karşı şiddete kanunlardaki en ağır cezaların verilmesini sağlayacaksınız. Sonra da zihinsel devrimi kendinizden başlatıp topluma yayacaksınız. Dini ve gelenekleri önce siz doğru yorumlayacaksınız. Türkiye'yi yöneten kadro olarak bu boynunuzun borcudur.

Bunu yapmadığınız takdirde, İslâm dini esasından kolayca saptırılır, önce kadınlardan başlayarak İran'daki konser yasağına, kimliklerde fotoğraf yasağına ve sonunda erkekle konuşan, boşanan veya kısa kollu giyen genç kızların öldürülmesine kadar kullanılabilir.

Bu saptırmaca; "cinayete dini alet etme" bir kez başladı mı El Kaide avukatının "İsteyen cihat yapar, size ne" savunmasına kadar varır.

AKP zihinsel devrimini en kısa zamanda başlatmak zorundadır.

Sarıkamış şehitlerine dua!
Sarıkamış Harekâtı 22 Aralık 1914'te, 36 yıl boyunca Rus esaretinde kalan Ardahan, Kars ve Sarıkamış'ın işgalden kurtarılması için başlatılmıştı. Bununla birlikte her yanı kuşatılmış bir ülkenin imkânsızlıklarla boğuşan ordusu kar ve dondurucu soğukta sırtı ve ayağı çıplak 90 bin askerini savaşamadan, Allahüekber Dağları'nın sarp tepelerinde şehit vermişti.

Bu yıl ilk defa 23 Aralık Cuma (bugün) Türkiye'nin tüm camilerinde Sarıkamış şehitleri için dua edilecek.

Vatanlarını kurtarmak uğruna kanını, canını feda eden şehitlerimize dua etmek hepimizin borcu... Hepsinin ruhları şad olsun!

DİĞER YENİ YAZILAR