Yöneten Haldun Dormen olunca...

Son aylarda komedi türünde yapılan filmlerimizin Türk Sineması'ndaki basan çizgisini giderek arttırmasından büyük mutluluk duyuyorum demiştim, aynı mutluluk tiyatro için de geçerli

Haberin Devamı

Son aylarda komedi türünde yapılan filmlerimizin Türk Sineması'ndaki basan çizgisini giderek arttırmasından büyük mutluluk duyuyorum demiştim, aynı mutluluk tiyatro için de geçerli.

Bundan önceki yıllarda kabareler dışında beni en çok eğlendiren oyunlar genellikle Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosunda oynananlardı. Onların salon komedilerini her zaman çok beğenmişimdir, bugün de öyle. Nedense şu anda aklıma "Şen Sazın Bülbülleri" geldi. Unutulmaz bir 'müzikal komedi'ydi o da. Ahmet Gülhan ve Nevra Serezli'nin oradaki oyunları olağanüstü idi. Tekrar karşılıklı oynamayışlarına, hele Ahmet Gülhan'ın TV'de ve tiyatroda yeterince yer almayışına hep üzülmüşümdür.

Yetenek israfı işte... Sanki onlar gibi sanatçılar sık sık yetişiyormuş gibi, bu yetenekleri bekletir, bazı yeteneksizleride zorla şöhret yapmaya çalışırız.

Herneyse gelelim en son izlediğim komediye. Uzun süredir oyun yönetmeyen Haldun Dormen'in "2 nin 1'i" isimli oyunu yönettiğini duyunca buna da koşarak gittim. "Koşma" lafı mecazi değil, görseniz, gerçekten koşar adım gidiyorum beğeneceğime inandığım oyun ve filmlere.

Ray Cooney tarafından yazılan Two in One (2'nin 1'i) da başrolleri yıllar önce Haldun Dormen ve Metin Serezli oynamışlar. Bugün Volkan Severcan ve Ali Sunal oynuyor ama ne oyun...

Tiyatronun iki başarılı ve ünlü ismi kendi yerlerinde onları görünce ne düşündüler, ne hissettiler bilemem, bildiğim Severcan ile Sunal'ın süper bir ikili oluşturdukları. Volkan Severcan çok zor bir rolün altından "dünya çapında oyun" denebilecek bir performansla kalkmış. Ali Sunal rahmetli babası Kemal Sunal'dan sanat yeteneğini fazlasıyla aldığını son derece klâs bir oyunla ortaya koyuyor. Gerçekten "inanılmaz iyi"ler.

Burada da ekibin geri kalanı benzer bir başarıyı paylaşıyor; "genç kadınlar" da Ebru Vardal ve Ceren Erginsoy, "otel müdürü" rolünde Argun Kınal, "Çinli Garson" da Sefa Zengin müthiş rahat ve sevimli oynuyorlar.

İngiliz İçişleri Bakanı'nın karısıyla kaldığı otelde bir kaçamak yapmak istemesiyle başlayan hikâye tesadüfler ve sakarlıklar sonucu arap saçına dönerek sürüyor. Haldun Dormen'in orijinal buluşları ve her detayda gizli esprileriyle ortaya çıkardığı bu başarılı oyun eğer İngilizce olarak Londra'da Covent Garden'da oynanabilseydi, hiç şüphem yok oradaki oyunların çoğundan fazla beğeni toplardı.

Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün'ün katkısını da unutmamak lâzım. Aşkın Yaşı Yok isimli komedisinden sonra aynı ay içinde ikinci başarılı komedinin Tiyatro'sunda, Tiyatro İstanbul'da sahne almasını sağlamak nasıl bir usta olduğunu gösteriyor.

Bu oyunu sakın kaçırmayın, bayılacaksınız. Hele gençlere İsrarla öneriyorum.

''Hababam sınıfı'' sınıfı geçti!
Gidip gitmemekte kararsızdım doğrusu... Bu kararsızlığımdan Pazartesi akşamı karşılaştığım, tiyatro sanatçısı Şahnaz Çakıralp'e de söz ettim.

"Bence görmelisiniz" dedi Çakıralp iri yeşil gözlerini açarak "bu film güzel olmuş, beğeneceğinize eminim."

Eh, benim gibi bir 'sinemakolik'e iyi bir filmden söz edilirse dayanabilir mi? Dayanamaz tabiî, ertesi akşam koştum izlemeye. Bundan önceki 'son versiyon' beni sarmamıştı fazla zorlama vardı ve doğallık olmadı mı film de olmuyordu. Üstelik Şener Şen, Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Tarık Akan ve tüm o muhteşem ekibin oynadığı olağanüstü güzellikteki "Hababam"lardan sonra yenisini beğenmek de zor oluyordu açıkçası. Öyle bir "sınıf, öyle bir okul yaratmışlardı ki her gece izleseniz bıkmıyordunuz. Nitekim TV kanalları da hemen hemen her gece izlettiler bize...

Bu sonuncu, "Hababam Sınıfı Askerde" doğallığı yakalamış. Film boyunca salon kahkahadan kırıldı. Ekip çok çok iyi. Hani "en iyileri seç" deseniz seçemem, zorlanırım. Memet Ali Alabora ilk filmdekinden çok daha rahat ve başarılı, Peker Açıkalın ve Şafak Sezer, süper bir performans sergiliyorlar, (Leopar desenli tangayla motora bindiği sahnesinde beni gülmekten koltuktan düşüren) Mehmet Ali Erbil de aynen öyle, bu kez çok başarılı. Hülya Avşar rolünün hakkını veriyor, Kerem Alışık da diğerlerine oranla daha küçük bir rolde "deneyim ve yetenek" ikilisinin nasıl bir fark yaratacağını gösteriyor.

Kısacası bu film iyi, ailece büyük bir zevkle izleyebilirsiniz. Gözünüzden gelecek yaşları silmek için yanınıza mendil almayı unutmayın...

Komedi tarzı filmlerdeki başarımızın giderek artması beni öyle sevindiriyor ki!

DİĞER YENİ YAZILAR