Yolsuzluk, Anayasa, Kürt meselesi, miting ve her şey!

Haberin Devamı

İngiltere’yi örnek gösterince bana kızanlar var, gel de gösterme. Dün “en önemli dış haberler”in tepesindeki haber şöyle başlıyordu: “İngiltere’de kelleler koptu. Daily Telegraph gazetesinin günlerdir devam ettirdiği kampanya sonucunda ‘aralarında Başbakan ve Bakanların da bulunduğu’ birçok milletvekilinin özel harcamalarını devlete ödeterek milyonlarca sterlinlik yolsuzluk yaptıkları ortaya çıkmıştı. Dün parlamentoda tartışılan bu konu sonrasında bir iktidardan, bir muhalefetten, iki de Lordlar Kamarası’ndan vekil ve lordlar siyasi kariyerlerini sona erdirmek zorunda kaldı”... Ne kadar ilginç ve aynı zamanda önemli bir haber değil mi? Onlar için tarihî bir olay olduğu kesin ama bizim için de aynı derecede önemli olduğu tartışılmaz.

The Times, Guardian, Daily Telegraph, Daily Mail gibi İngiltere’nin önde gelen gazetelerinin üzerine gittiği olayın haberini Guardian “Meclis’te katliam yaşanabilir”, Times “Parlamento’nun en karanlık günü” başlığıyla verirken Dail Mail: “Görevden alınmaları yetmez, bu adamları yargı önüne çıkaralım, hesap versinler” manşeti atmış ve okuyucuların katılması için bu konuyu anket haline getirmiş.

Gayet net şekilde görüldüğü üzere İngiltere gibi demokrasiyi, basın özgürlüğünü hazmetmiş, gelişmiş ülkelerde iktidar veya muhalefetle ilgili olayların üzerine tüm basın özgürce gidiyor. Dürüstçe ve özgürce istediği manşeti atıyor. İktidar partisi veya bir başka parti bunu yaptığı, kampanyalar açarak siyasetçilerin yargıya hesap vermelerini istediği için onlara karşı halkı “BOYKOT”a çağıramıyor. İktidar partisi bu gazete gruplarından herhangi birine “tarihte benzeri görülmemiş, nedeni de olmayan bir vergi cezası” çıkararak hem o gruba, hem de bütün basına gözdağı verip susturmaya kal-ka-mı-yor.

İktidar partisi veya bir başka partinin “medyanın büyük bir bölümünü ele geçirmesi” mümkün o-la-mı-yor. (Bu arada Türkiye’de iktidar gazetecileri ve ona yakın duran gazetecilerle akademisyenler iktidarı eleştiren, gerçekleri açıkça dile getiren programlara -daha doğrusu her partinin hatalarını ve tabii iktidarınkileri de dile getirenlere- katılmaktan kasıtlı olarak kaçıyorlar ama özgür gazeteci ve akademisyenler bu ayırımı yapmıyor. Örneğin onlar da iktidar yandaşı gazetelerle TV programlarında açıklama yapmasalar, dikkat etseler daha mı doğru olurdu, bir düşünsün bakalım “siyasi partilerin adamı” olabilenler... Bu hafta programa davet ettiğim iktidara yakın bir köşe yazarı “durun önce Zekeriya Karaman ile Zahid Akman’a sorayım” dedi ve sonra “gelemeyeceğini” bildirdi, böyle özgür basına ağlamaz mısınız?)

CİDDİ SORUNLARLA BOĞUŞAN TÜRKİYE

Devleti yöneten parti bile olsa İngiltere’de gereken yapılabilir, ya Türkiye’de? Dokunulmazlık nedeniyle “hakkında suç dosyası bulunan” insanlar en üst mevkilere çıkabildi, dosyalar rafa kalktığı gibi iktidar “dev yolsuzluk” olaylarının üstünü örtmeyi başarabildi, yargı sürecini aylarca geciktirebildi. Deniz Feneri yolsuzluğu Alman yargısı tarafından ortaya çıkarılmasa Türkiye’de asla öğrenilemezdi. Melih Gökçek’le ve diğer belediyelerle, Şaban Dişli ve diğer bazı iktidar milletvekilleriyle ilgili yolsuzluklar karanlıkta bırakıldı. Buna karşılık Deniz Feneri’nin “adımı kullandılar” diye açtığı davalar hemen başlatıldı.

Bunun yanında diğer konulardaki hukuksuzluklar ile iktidarın Anayasa’da sadece kendi istediği ve rejim sorunu yaratabilecek kadar önemli değişiklikleri yapma ısrarı sürüyor. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek dün “5 madde dışında tüm maddeleri değiştirebiliriz” dedi. Türkiye Güneydoğu’sundan Kuzeybatı’sına kadar her yönden gelen ciddi sorunlar içinde ve bu sorunları her vatandaşının kendi geleceğini düşünerek dikkatle izlemesi gereken bir dönemden geçiyor.

MİTİNGİ UNUTMADIK

Bu hafta Her Açıdan’da; dokunulmazlık ve Deniz Feneri ile ilgili en son gelişmeleri anlatacak olan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil, “DTP, PKK’nın yoğun baskısında” diyen Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Bşk. Yrd. İbrahim Aksoy, parti kapatma davaları ve Anayasa hukuku konusunda en iyi uzmanlardan biri olan Yrd. Doçent Dr. Ekrem Ali Akartürk ile VATAN Ekonomi Yazarı ve CNN Türk’ün ödüllü programcısı Yiğit Bulut’la en önemli konuları tartışacak, merak ettiğiniz tüm soruların cevabını bulmanıza yardımcı olacağız. Aynı gün yapılacak olan, Samanyolu TV’nin “gideceklerin kaydedileceğini” söyleyerek korku oluşturmaya çalıştığı Tandoğan mitinginin de zaman zaman naklen yayınlanıp yorumlanacağı program 17 Mayıs Pazar, öğlen 12.30’da STAR TV’de...

Önemli açıklamaların yer alacağı bir program olacak, tekrarı da yok, kaçırmamanızı öneriyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR