Başbakan “tek yumruk” istiyor!

Haberin Devamı


TV’de Erdoğan’ın konuşmasını dinliyorum.

“Kimse terör üzerinden siyaset yapmasın... Biz suçlu aramıyoruz, çözüm arıyoruz... Eksikler olabilir. Her şeyi unutup tek yumruk olalım” benzeri cümleler sıralıyor.

İlk cümle besbelli ihmallere tepki gösterenlere, özellikle Ana Muhalefet’e... Yani, güpegündüz kendi topraklarımızda Kuzey Irak’tan gelen 350-400 kişinin (koca bir ordu gibi dikkatinizi çekerim) üstelik yanlarında ağır silah taşıyan 25 katırla onca yolu görünmeden katetmesi ve 17 şehit, 21 yaralının olduğu bir katliam yapabilmesi eleştirilmeyecek...

Kimse ve muhalefet partileri de

“Kardeşim hani ABD’yle anlaşmıştınız, hani istihbarat alıp her adımı izliyordunuz. Hani Talabani’yle kardeş gibiydiniz. Hani sınır ötesi harekatla terörist yuvalarını bombalamıştınız.

Sonra terörü unutup yolsuzlukları korumaya, günlük polemiklerle yine milleti uyutmaya dalmıştınız.

Dağlıca’daki 15 şehit sorunu çözmeye yetmedi mi? O saldırıdan ve hatta operasyondan sonra 3 günde bir gelen şehit haberleri sizi kendinize getirdi mi?

Ancak 17 şehidi daha verince tekrar ‘çözüme’ yöneldiniz.

Her terör katliamından sonra ‘tepelerine bomba yağıyor’ haberleri çıktığı halde nasıl oluyor da aynı olayları kısa süre sonra tekrar yaşıyoruz? Bu bombalar yanlış yere mi yağıyor?

‘Biz suçlu aramıyoruz’ ne demek. Siz, tüm yetkiyi elinde tutan, orduya bile “operasyon izni” veren ya da vermeyen hükümetsiniz.

Ortada ihmaller veya ciddi dış politika hataları varsa kendinizi mi arayacaksınız? Suçluyu aramak doğal olarak milletin hakkıdır.

‘Eksikler olabilir’ ne demek, sizin küçümsediğiniz her eksik bizim askerimize maloluyor. Kuzey Irak’taki yapılanmayı ortadan kaldırmak için hangi siyasi çözümü kanka Talabani ve ABD’yle konuştunuz, birlikte hangi önlemleri, garantiyi aldınız” demeyecek.

Kimse sormayacak, konuşmayacak. Ama her şeyi unutup tek yumruk olacak...

Hangi “her şeyi”? Mesela Şaban Dişli ve Deniz Feneri yolsuzluklarını mı? “İstendi” deyip istenmeyen Deniz Feneri dosyasını mı?

Ekonomik krizi mi?

Neyi unutup yumruk olacaklar?

Halkı bu hamasi nutuklarla susturmak, hele de inandırmak biraz zor artık Sayın Başbakan!

*****


Suçlulara devlet eliyle yardım mı bu?

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya’daki Deniz Feneri davasıyla ilgili Mahkeme kararının istendiğini söyledi... Yazı 2 gün önce Frankfurt Başkonsolosluğu’na gönderilmiş.

Alman yargısı “Türkiye’yi uyardık, asıl failler Türkiye’de” deyip ilgili isimleri, şirketleri uzun süre önce açıkladıktan, biz defalarca “dosya nerede, neden dava hâlâ açılmıyor” diye sorduktan sonra...

Son olarak Pazartesi günkü yazımda “Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ‘dosyayı bekliyoruz’ diyor, Alman yargısı ‘bizden dosya istenmedi’ diyor, bu durumda Türkiye’yi aldatan kim” sorusunu sormuştum.

Madem ki dosya yeni istendi, bugüne kadarki oyalamayı, zaman kaybettirmeyi, suç ortağı ve hatta “asıl suçlu” olan şahıs ve şirketlerin gerekli önlemleri bu “kazandırılan zaman”da almasını nasıl açıklayacaklar?

Bakan Şahin çıkıp bunu da açıklasın. İş işten geçtikten, kotarılan kotarıldığıyla kaldıktan sonra “dosyayı istedik” demek yetmiyor.

Almanya’daki davanın savcısı Lötz ile hakimi Müller “Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’la ilgili elimizde kesin deliller, ifadeler var. Yeni bir dava gelebilir, hakkında tutuklama kararı çıkarsa Akman da tutuklanabilir” derken Türkiye bu zamanı göz göre göre neden kaybetti?

Bakan açıklama yapmalıdır.

Tabii mümkünse “dosya istendi, bekliyoruz” diyen Başsavcı da...

“Adalet Bakanlığı’na, yargısına bile güvenemeyen bir toplum neye güvenebilir” bunu düşünerek gerekeni yapmaları bekleniyor.

DİĞER YENİ YAZILAR