‘Yağmur Adam’

Haberin Devamı

Oğlumun doğduğu 1988 yılında, izledikten sonra biraz da bana oğlumu gözlemleme ihtiyacı hissettiren, başrolleri Dustin Hoffman ve Tom Cruise’ın oynadıkları unutamadığım “Rainman” filmi o yıl En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Orijinal Senaryo dallarında Oscar kazanmıştı. Seyretmeyenler inanılmaz bir öyküyü ve filmi kaçırmış olacakları için seyretmelerini şiddetle tavsiye ederim.

Filmde Dustin Hoffman’a En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazandıran rol, bir otistik karakterdi.

Türkiye’de otizm konusu son yıllarda
Tohum Otizm Vakfı’nın gayretleriyle daha çok gündeme gelmeye başladı. Ancak, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında hâlen olmamız gereken yerde değiliz.

***


Otizm bireyde 3 yaşından önce ortaya çıkan ve ömür boyu süren; beynin gelişimini engelleyen, sosyal etkileşimi ve iletişimi olumsuz etkileyen, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan, henüz çaresi bulunamamış bir rahatsızlık. Erken müdahale edildiğinde otistik çocuklarımız okullarda okuyabilme imkânına sahip olabiliyor ancak otistik bireylerin kendi yaşamlarını bağımsız olarak sürdürebilmeleri nadiren mümkün olabiliyor.

Otizmin belirtileri 4 ana grupta toplanıyor:

1. Dil gelişimi
2. İletişim
3. Sosyal beceriler
4. Davranış ve aktiviteler

Ebeveynlerin çocuklarını ilk 3 yıl içinde bu belirtiler bakımdan gözlemlemesi çok önemli. Ayrıca, ailede bir çocuğun otistik olması sonrakilerin de otistik olacağı ya da olmayacağı anlamına gelmiyor.

Otizm çok yaygın olmasa da toplumda 10 binde 4-5 oranında görülüyor. Türkiye’nin nüfusunu 75 milyon kabul edersek 35 bin civarında otistik olduğunu düşünebiliriz. 0-3 yaş arası çocuklarımızın sayısı ise 4 milyon civarında.

***


Türkiye’de bu alandaki ciddi çalışmaları 2003 yılında kurulan Tohum Otizm Vakfı gerçekleştiriyor.

Vakfın kurucuları; Mine Narin, Pakize Oya Temelli, Nurullah Emre Narin, Ayşen Özyeğin, Enka İnşaat, Zekeriya Serhan Altınordu, Şehriban Nihan Atasagun, Hasan Aydın Aytuğ, Mehmet Ali Münir Babaoğlu, Ömer Zekai Baloğlu, Tayfun Başkurt, Nazlı Ümit Boyner, Rasim Esat Edin, Çağla Zeynep Garan, Erhan Güncan, Ali Kibar, Caroline Nicole Koç, Mehmet Ömer Koç, Farzad Kuchani, Fatoş Küran, Özden Narin, Yusuf Kenan Onat, Dilek Sabancı, Aylin Sezgin, Mehmet Ünal Temelli ve Faruk Yaşar.

Türkiye’de okul öncesi eğitim zaten genelde yetersiz. Hele engelli çocuklar bakımından durum hiç iç açıcı değil. Bu nedenle Tohum Otizm Vakfı’na şapka çıkartıyorum.

Otistik çocuklara özel eğitim ve kaynaştırma eğitimi sunacak yetişmiş özel eğitim öğretmenleri ve destek personeli sayıca çok az. Bu çocukların büyük çoğunluğuna erken müdahale hizmeti sunulamıyor.

Tohum Otizm Vakfı geçen hafta yine bir adım daha atarak, Avrupa Birliği’nin ‘okul öncesi eğitimin güçlendirilmesi hibe programı‘ çerçevesinde başta anne-babalar olmak üzere tüm aile üyelerine, eğitmenlere, uzmanlara ve otizmle ilgilenen tüm bireylere yönelik ücretsiz otizmde erken müdahale portalını tüm Türkiye’nin kullanımına sundu.

http://www.tohumotizm.org.tr/default.asp sitesinde de göreceğiniz gibi birçok ünlü şahsiyetimiz “otizmin yanındayım, onların yanındayım!” diyor.

Onlara katılmamız gerekmez mi...

DİĞER YENİ YAZILAR