Burs düzenindeki adaletsizlik...

Haberin Devamı

Mevcut üniversite sistemimizde ÖSS sonrası başarılı olan ve doğru seçim yapan öğrencilerimiz 3-10 Eylül günlerinde yerleştirildikleri okullara kendi hür seçimleri doğrultusunda kayıt oldu. Yerleştirme sonucunu beğenmeyenler ise değişik alternatifleri değerlendirmek üzere, hayallerini başka yerlerde aramak veya ertelemek üzere tekrar hazırlanacak.

Bilindiği gibi devlet üniversitelerinin dışında vakıf üniversiteleri de kanun gereği her yıl bölümlerine alacağı yeni öğrencilerin en az yüzde 10’luk bölümüne karşılıksız burs imkânı tanımak zorunda.

Ama vakıf üniversitelerinin toplamına bakıldığında, yerleşen öğrenci oranı hiçbir zaman yüzde 100’ü bulmadığından bu üniversiteler genel anlamda yüzde 13 - yüzde15 civarında ÖSS bursu vermiş oluyor.

Ayrıca her üniversitenin belirlediği çerçevede ek burs imkânları oluşuyor. Türkiye’deki vakıf üniversiteleri, sosyal sorumluluk bursları, başarı bursları, iş adamlarının üniversiteye öğrencilere kullandırılmak kaydı ile sağladığı burs imkânları, sporcu bursları, üniversitenin bulunduğu semtlerin veya belediye sakinleri için sağladığı sosyal içerikli burslar, öğrenci değişim programları ile yurt dışı bursları gibi bir çok imkân sunuyor.

Böyle olunca, genel olarak Türkiye’deki vakıf üniversiteleri, elde ettiği gelirden yüzde 25 - yüzde 30 gibi bir bütçeyi öğrencilerine yansıtıyor. Bu herhangi bir kurum için inanılmaz bir paydır ve ülkemizin arz talep dengesizliği içinde vakıf üniversitelerinin taşıdığı kutsal bir yüktür.

***


Şimdi gelelim bu kutsal işteki adalete: Üniversitelerin rektörlerine, mütevelli heyet üyelerine (buna kendim dahilim), hocalara, her gün yüzlerce öğrenci ve/veya velisi sistemin dengesizliği ve çaresizliği içinde okul ücretlerini ödeyemeyecekleri veya kısmen ödeyebilecekleri için doğal olarak imkân veya çare aramak üzere başvuruyor.

Türkiye’de geliri yüksek olan aileler doğal olarak çocuklarına iyi eğitim verebilmek için imkânlarını esirgemeden özel hocalar tutarak veya kurslara göndererek çocuklarına en iyisini temin ediyor; ilk ve orta eğitimini en iyi okullarda almasını sağlıyor. Bu da en doğal haklarıdır. O öğrenciler de normal şartlarda, eğitim hayatlarına iyi konsantre olduklarında ÖSS’de çok başarılı oluyor. Bunun sonucunda birçoğu başvurularına istinaden yurt dışında iyi okullardan kabul gelmediği takdirde Türkiye’de ÖSS bursu ile okuyorlar.

Bu sene vakıf üniversiteleri takriben 34 bin yeni öğrenci aldı ve şu anda vakıf üniversitelerinde takriben 125 bin öğrenci okumakta. Bu öğrencilerin 12 bin 500’ü ÖSS burslusu olarak okuyor. Eğer bu öğrencilerin profili incelenecek olsa ortaya çok vahim bir sonuç çıkacak; o da, bu öğrencilerin çoğunun ailesinin maddi imkânlarının oldukça iyi olmasına karşın burslu okuduklarıdır.

Dünyanın her ülkesinde burslar başarılı olan ve tabii ihtiyacı olan öğrencilere verilirken, Türkiye’de yine sistemin azizliğinden ötürü çok çarpık bir düzen ortaya çıkıyor: Maddi imkânları kısıtlı olan öğrenciler, bir yerde maddi imkânları iyi olan öğrencileri okutuyor!

Eğer adil düzen bu ise ve Robin Hood efsanesi doğru ise o bu işe çok şaşırırdı.

DİĞER YENİ YAZILAR