Rıdvan Dilmen: Tahtımı Messi'ye devrettim
.
BANU DURAN / bduran@gazetevatan.com
Fotoğraflar: BARIŞ ACARLI
Rıdvan Dilmen ve kızı Eda bugün Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Anne Çocuk Vakfı (AÇEV) yararına yeşil sahalarda top koşturacak... Messi’yle stilini benzeten Dilmen, “Belki de teknik direktör olarak sahalara geri dönerim” diyor.
AÇEV yararına olan bu etkinliğe "evet" deme nedeniniz neydi?
Rıdvan: Hiçbir menfaat gözetmeyen çok güzel ve önemli bir proje bu. Bu tarz işlerin içinde olmak hoşumuza gidiyor.
Dünya Kadınlar Günü'yle ve kadının önemiyle ilgili ne söylemek istersiniz peki?
Rıdvan: Kur-an'ı okuduğunuz zaman kadının önemi anlaşılıyor. Bence kadınlarımız, kızlarımız dünyanın en kutsal varlıkları. Sadece 8 Mart'la gündeme gelmeleri ve sadece o gün ‘kadınlarımız’ demek de açıkçası beni rahatsız ediyor. Benim için 365 gün kadınlar günü. Tüm dünyadaki annelerimizin, kızlarımızın her gününü kutlarız; sadece 8 Mart'ı değil.
Kadına şiddet ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Rıdvan: Bu eğitimle ilgili tabii. Eğitimsizlik şiddete doğru götürüyor. Sadece kadınların, kızların eğitimiyle ilgili değil, toplumsal bir sorun bu. Zaten kadına el kalkması diye bir şey olamaz. Dinimizde de bu çok ters. Medyaya da büyük görev düşüyor bu konuda. Eğitim programları daha çok olmalı. Özellikle de dizilerin eğitimci olması lazım. Dizilerde izlediklerimiz sürekli aldatmalar, kapı dinlemeler... Zaten dizilerin isimlerine baktığınız zaman da hep başında "kara" var; en az 6-7 dizi var aklıma gelen. Biraz da açık, ak yapın yani.
Sizce diziler toplumu olumsuz mu etkiliyor?
Rıdvan: Etkilediğine inanıyorum. Dediğim gibi medyaya büyük görev düşüyor. Tabii her şeyden önce aile.
Oğlum futbolcu olsun isterdim
Nasıl bir babasınız?
Rıdvan: Çocuklarımla arkadaş gibiyizdir. Eda’nın abisiyle arası daha iyidir ama.
Eda: Korumacıdır ama ne mutlu bana ki, her dediğimi yapar (Gülüyor)...
Beraber futbol oynuyor musunuz gerçekten?
Rıdvan: Kızım sporcu bir kız; voleybol oynuyor, atletizm yapıyor. Futbolda da kızların içinde iyi olarak duyuyoruz ama bugün göreceğiz işte (Gülüyor).
Peki oğlunuz yetenekli miydi, o niye futbolcu olmadı?
Rıdvan: İsterdim. Çok yetenekliydi ama uzak kaldı.
Çok fazla sayıda şiddet haberi yapılmamalı
Bu şiddet olaylarından sonra kızınız için daha mı çok endişelenmeye başladınız?
Rıdvan: Herkes endişelenmeli. Bu bireysel olarak bizlerin sorunu olmanın dışında toplumsal bir sorun. Medyanın haberi nasıl verdiği de önemli. Sanki her dakika varmış gibi yapmak bazı manyakların da iştahını artırıyor. Tabii ki cezalar da artırılmalı.
Çok fazla şiddet haberi yapılmamalı mı?
Rıdvan: Yapılmamalı, abartılmamalı. Çünkü özendirici olabiliyor.
Teknik direktörlük için çok teklif alıyorum
Hayatınızı anlattığınız bir kitap çıkartacaktınız; son durum ne?
Rıdvan: Kitabı aslında sonuçlandırmıştım ama öyle kaldı. Son iki yıl eksik... Bakalım, belki de çıkartmam.
Hiç futbolcu olduğunuz için pişman oldunuz mu?
Rıdvan: Dünyaya 10 kere gelsem yine futbolcu olmak isterdim.
Şu an sizin yerinizi kim doldurdu; tahtınızı kime devrettiniz?
Rıdvan: Messi.
Neden?
Rıdvan: Stili benziyor. Oyun içinde o da çok tekme yiyen bir oyuncu ama dönüp bakmıyor da; itiraz eden bir tip değil.
Bundan sonra nasıl devam edeceksiniz; yorumcu olarak mı? Teknik direktörlük istiyor musunuz?
Rıdvan: Şu an yorumcu olarak devam etmeyi düşünüyorum ama nasip tabii; belli de olmaz. Çok teklif alıyorum, belki de sahalara geri dönerim. Uzun yıllardır yorumculuk yaptığım için yolumu çizmişim olarak görülüyor ama içimden de sahaya inmek gelmiyor değil açıkçası.
Yorumculuğu cazibeli kılan ne?
Rıdvan: Üç tane meslek yaptım; futbolculuk, antrenörlük, yorumculuk. Bunların içinde benim en hoşuma giden futbolculuktu. Ancak ben futbol oynarken de arkadaşlarıma yorum yapardım. İyi izleyici olduğumu düşünüyorum. Antrenörlük yapmanın avantajları olduğunu düşünüyorum. Futbolu çok seviyorum, en azından yorumculuk yaparak da futbolun içinde kalıyorsunuz.
Şöhret ne ifade ediyor?
Rıdvan: Hiç birşey. Nereden geldiğimi biliyorum; nereye gideceğimi biliyorum.
Hayır dediğim insan yoktur
Kadınların ilgisi nasıl size?
Rıdvan: Onlar da fotoğraf çektirmeye geliyor ama daha çok futbolla ilgili olanlar... Hiç bir zaman da, aman işim var, acelem var demem. Hayır dediğim insan yoktur.
Beraber maç izler misiniz?
Rıdvan: Eskiden daha çok seviyordu Eda. Statta hiçbir maçı kaçırmazdı; benden bilet isterdi. Şimdi ise maç seçiyor.
Statta izlemeyi özlediniz mi?
Rıdvan: Yurtdışındaki Şampiyonlar Ligi maçlarının tamamına gitmeye çalışıyorum, öyle hasret gideriyorum.
Futboldan bıkmadınız mı?
Rıdvan: Zaten haftasonu yayın olduğu için tüm maçları izlemek zorundasın. İzleyemediklerimin de CD'sini toplarım. Eski gollerimi de izlerim. Hatta ben hiç penaltı golümü hatırlamam; geçen bir CD'de gördüm atmışım meğerse.