Renk ve desen patlaması

Gucci ve Roberto Cavalli gibi çok konuşulan defilelerle açılışı yapılan Milano Moda Haftası’ndan ilk izlenimler, önümüzdeki Sonbahar/Kış mevsimlerinin farklı desenler ve renk patlamaları eşliğinde geçeceği yönünde. Londra Moda Haftası’nda bize rengarenk bir sonbaharın müjdesini veren tasarımcıları takip eden İtalyan moda evleri, hem birden çok farklı deseni bir arada kullanarak hem de yan yana gelmesi hayal edilemeyen renkleri uyum içerisinde sunarak ustalıklarını gösteriyor.

Güçlü bir açılış

Milano Moda Haftası’nın açılışını yapan Gucci defilesi, İtalyanların bu işi ne kadar iyi yapabileceğini kanıtlar nitelikteydi. Sonbahar/Kış koleksiyonu, tasarımcı Alessandro Michele tarafından “Studio 54 ile Rönesans’ın buluşması” olarak tanımlandı.

Farklı düşünürlerden etkilenen tasarımcının, pek çok tasarımı tek bir koleksiyonda buluşturmaya devam ettiğine şahit olduğumuz defilede 70 model birbiri ardına podyuma çıktı. Çok sayıda aksesuarla tamamlanan kombinlerde öne çıkan yılan desenleri ve graffiti çalışmaları, giderek ikonikleşen bir duruşun habercisi gibiydi.

Alessandro Michele’nin markanın başına geçmesinden sonra yeniden “it-bag” olarak tanımladığımız Dionysus çantanın yeni yorumları ise izleyicilerin ve moda otoritelerinin bir hayli heyecanlanmasına neden oldu.

Kaostan doğan denge

Lacivert, siyah, beyaz ve bordo tonlarının hakimiyetindeki Fausto Puglisi Sonbahar/Kış koleksiyonu, onlarca farklı deseni bir araya getirmeyi başarmıştı. Hacimli etekler ve bomber tarzı ceketlerin birbirini dengelediği koleksiyonda kemer ve botlar sayesinde keskin hatlar yaratılmıştı.

Sokak kültürünü ve yeni sezonun öne çıkan trendlerinden atletik giyim tarzını ustaca yorumlayan Fausto Puglisi, Amerikan kültüründen esinlenmeye devam edeceğe benziyor.

Hafifliğe övgü

İpek pijama takımları, tüller ve danteller eşliğinde uçuş uçuş bir koleksiyon sergileyen Alberta Ferretti, toprak rengi ve turuncu gibi doğal tonları, pudra rengi gibi hafif renklerle bütünleştirmişti.

Tüvit, kürk, ipek, kadife gibi kumaş türlerini harmanlarken koleksiyonun akışkan ve hafif kalmasını başarabilen tasarımcının abartısız şekilde kullandığı göz alıcı işlemeleri, bu hafifliğe bir övgü niteliğindeydi.

70’lerden 2016’ya

Mumlarla aydınlatılmış, palmiyelerle süslenmiş gösterişli bir salon, arp sesi eşliğinde podyumda süzülen modeller: Roberto Cavalli genetik kodlarına uygun bir atmosferde olduğumuz kesin.

İkinci kez Roberto Cavalli markasında koleksiyon sergileme şansı yakalayan Peter Dundas’ın bize sunduklarıysa atmosferden bir adım daha öne çıkabilecek nitelikte.

70’lerin rock şıklığını Cavalli ışıltısıyla yineleyen koleksiyonda el işçiliğinin en özel örneklerini sunan farklı kumaş ve işlemelerle sık sık karşılaşmak mümkün.

Aksesuarlarda ise farklı desenler taşıyan upuzun ve ince fularlar öne çıkıyor.

2016’nın 70’lerin yeniden yorumlanmasından daha öteye gittiğinin altını çizen Roberto Cavalli tasarımları, abartılı ve gösterişli bir feminenlik vadediyor.

SEKTÖR DİNAMİKLERİ DEĞİŞİYOR

Milano Moda Haftası’nın açılışını, İtalyan Başbakanı Matteo Renzi’nin yapması, moda sektörünün dinamiklerini değiştireceğe benziyor. Başbakan’ın bu adımı, Giorgio Armani, Alberta Ferretti ve Donatella Versace gibi sektör profesyonellerini mutlu etmişe benziyor.

Moda dünyası bir yandan farklı kesimlerden destek görürken bir yandan da kendi kurallarını yazıyor. Prada, Ocak ayında erkek moda haftasında podyuma gönderdiği kadın tasarımları arasında yer alan ve Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonunda karşılaştığımız iki çanta modelini, defilenin hemen ertesi gün satışa sunarak “sıcak satış” prensibine doğru bir adım atıyor. Daha önce Burberry tarafından yapılan açıklamayla gündeme gelen “sıcak satış” prensibi, dileyen moda severlerin bazı ürünleri defilenin hemen sonrasında alabilmesine olanak sağlıyor.

Fendi de bu sıcak satış ilkesini benimseyen markalar arasında yer aldı. Özellikle Uzak Doğu pazarında çok ilgi çeken çanta aksesuarlarının yeniden yorumlanmış hallerini defile sonrasında online mağazasından satışa çıkaran marka, eğlenceyi de elden bırakacak gibi görünmüyor. Renkli aksesuarların gerçek insan boyutundaki hallerinin hem defilede hem de defile sonrasında Fendi mağazasında moda severlerle buluşması da bunun işareti.