Doğum günün kutlu olsun Maria Callas... Her nerede yaşıyorsan...

Bugün dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü sopranolarından biri olan Yunanlı Maria Callas'ın doğum günü...

Yaşasaydı, 92 yaşında olacaktı Maria Callas...

Callas'ın hayatı dünyaca ünlü bir sopranonun hayatının ötesinde, "bir kadının aşık olduğu erkekle ilgili trajik bir öyküsüdür..."

Sevgililer Günü'nde yayınladığım kadının öyküsünü 92. doğum günü anısına şimdi yeniden yayınlıyorum...

Doğum günün kutlu olsun Maria Callas...

Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan...

AİLENİN ÇİRKİN ÖRDEĞİ...

“Ailenin çirkin ördeğiydim ben... Şişko, sakar, sevilmeyen... Bir çocuğa çirkin olduğunu hissettirmek çok zalimce bir şeydi...”

Annesi; ablası olan “Jackie’nin büyük bir müzisyen olmasını” istiyordu... Ablasına piyano dersi aldırırken, Maria sadece dinliyordu... Anneye göre paralarını iki kardeşe saçacak maddi durumları yoktu...

***

Küçük yaşında tek arkadaşı kendisinden sonra doğan erkek kardeşi Vassilis’ti...

Bir gün tek can yoldaşı Vassilis için Paloma şarkısını söylemek geldi içinden...

***

Pencereden sokağa ulaşan çocuksu müthiş ses, sokakta yankı buldu; sokaktan geçen insanları durdurup onu alkışlamalarını sağladı... Maria için hayatının dönüm noktası o gündü...

Haberin Devamı

***

Ablası kendisine nefretle bakıyordu...

Annesi ise “bir şeyler kazanır; bizi kurtarır” beklentisindeydi...

Uğruna şarkı söylediği erkek kardeşi Vassilis kısa bir süre sonra öldü...

Annesi, Maria’ya şan eğitimi için 3 kanarya aldı...

Maria böylece havayı ciğerlerine doldurmayı; yavaşça ve notaya uygun olarak kuvvetlice çıkarmayı en küçük kanaryası Elmina’dan öğrendi... İlk şan dersini kanaryadan alıyordu Maria...

***

Annesi bir süre sonra Maria’nın çok sevdiği babasından ayrıldı...

Amerika’dan Yunanistan’a geri döndü...

Maria’ya güzel sesiyle Pire’deki tavernalarda 5 drahmi ve bir tabak çorba karşılığı şarkı söylemek kalmıştı...

***

Bir gün kızını “şarkı söylersin” diye kışlaya götürdü annesi... Amacı Maria’yı kışlada pazarlamaktı...

Şişko, sakar ve sevilmeyen Maria bütün cesaretini topladı; trajik ve sihirli şarkısıyla, erkeklere pazarlanmak üzere getirildiği kışladan, şarkıcı olarak çıktı...

Haberin Devamı

***

Onu artık annesi bile tutamayacak; merdivenleri teker teker tırmanacak ve zirveye çıkarak dünya çapında bir opera sanatçısı olacaktı... Şişmandı; fiziksel halinden memnun değildi...

*****

ZENGİN İTALYAN İŞ ADAMIYLA EVLİLİK

İtalyan zengin bir iş adamı olan Giovanni Battista’yla işi için İtalya’ya gittiğinde evlendi Maria...

Giovanni ona âşık olmuştu... Maria’dan iki kat daha yaşlıydı, ancak mutlu görünüyorlardı...

***

Giovanni kendi kariyerini bırakmış, tüm zamanını ve parasını karısı Maria için harcamaya başlamıştı... Onun menajeri ve temsilcisi oldu... Onu bir yıldıza dönüştürmeye kararlıydı...

***

Birlikte oldukları sırada, Maria tenya yumurtası yiyerek zayıflıyordu... Artık narin ve çekici bir kadın haline gelmişti... Ari Onassis’in adını duymuştu elbette Maria... Onu duymayan yoktu...

***

Maria’yla tanışmak istediğini söyledi Ari Onassis... Maria ise çevresindekilere şöyle diyecekti ilk seferinde:

-“Onassis mi?.. Onun çok bayağı bir adam olduğunu düşünüyorum... Zenginliğini görgüsüzce gözler önüne seriyor...”

Haberin Devamı

***

Onassis’i aşağılıyordu... Fakat Onassis pes etmek bilmeyen bir karakterdi... Maria’yı kocasıyla birlikte ünlü yatına davet etti... Winston Churchill’in de orada olacağını söylüyordu...

Kocası için bir felaket olacaktı bu yolculuk... Karısı elden gidecekti...

***

Günlüğüne şöyle yazacaktı Giovanni:

-“Yatta bir çok çift ayrılıp değişik eşler buldular... Kadınlar, hatta erkekler tamamen çıplak bir şekilde güneşlenip, güpegündüz herkesin önünde dolanıyorlardı... Kendimi bir domuz ağılındaymışım gibi hissediyordum... Onassis de çırıl çıplaktı... Bir insandan çok bir gorili andırıyordu... Çok tüylüydü... Maria ona baktı ve güldü...”

*****

GORİL GİBİ GÖRÜNÜYOR DEDİĞİ ADAMLA AŞK...

Maria’nın gülüşü uzun sürmeyecekti...

Onassis’e fena halde âşık oldu...

Kocasının, dünyanın en ünlü opera sanatçısı olması için ona yardım etmiş olması, bu cüretkar adama duyduğu aşkı engelleyemiyordu...

***

Şişman ve şöhretin çok uzağında olduğu günlerden itibaren kendisiyle beraber olan kocasına dönüp şöyle diyecekti:

Haberin Devamı

-“Benim gardiyanımmış gibi davranıyorsun... Beni hiç yalnız bırakmıyorsun... Her şeyimi kontrol ediyorsun... Çok kötü bir gardiyansın ve bütün bu yıllar boyunca beni baskı altına aldın... Şimdi de bu ilginden boğuluyorum...”

***

Kocası Maria’yı kaybetmekte olduğunu anlamıştı... Son bir kez Onassis de varken 3’lü bir buluşmayı denedi... Bu görüşmede Onassis’i “sen hırsız ve katilsin” diye aşağıladı... İki erkeğin arasında kaldığını anlamıştı Maria... Sarsılarak ağlamaya başladı...

***

Onassis ise ona şu cevabı verdi:

- “Evet, ben bir yüz karasıyım, bir katilim, bir hırsızım, iyi biri değilim, dünyadaki en iğrenç insanım fakat bir milyonerim ve güçlüyüm... Maria’dan asla vazgeçmeye niyetim yok... Her türlü yolu kullanıp insanları, kontratları, anlaşmaları ve her şeyi cehenneme gönderip onu kimden kaçırmam gerekiyorsa ondan kaçıracağım... Şimdi söyle, Maria için kaç milyon dolar istiyorsun? 5 mi 10 mu?..”

*****

Doğum günün kutlu olsun Maria Callas... Her nerede yaşıyorsan...

HAMİLE KALIP ALDIRDIĞI ÇOCUK...

Bir kadın için bir erkeğin katil, hırsız ya da beş para etmez birisi olması hiç önemli değildi...

Bir erkek onun için ne yapabiliyor, neleri göze alabiliyor?..

Karizma ve çekicilik buydu bir kadın için...

***

Tiraddan sonra kocasını bıraktı ve gitti...

Maria evli olan Aristotelis Onassis’in metresi oldu...

Dokuz yıl, mutluluk ve kâbusun karışımı bir hayat yaşadı....

Onassis onun her şeyiydi...

Bir gün 43 yaşındayken Onassis’ten hamile kaldı...

Çocuğu doğurmak istiyordu...

İsmini bile koymuştu...

Yunan denizlerinin babası, şairi, ozanı Homeros’tan esinlenerek Omero adını koymuştu karnındaki bebeğe...

***

Oysa Ari Onassis hiç öyle düşünmüyordu:

-“Böyle bir skandalı kaldıramayız, aldır çocuğu...” dedi...

Aldırmazsa terk edeceğini söyledi Maria’yı...

Maria, aldırdığı bebeği elleriyle giydirip Bruzzano Mezarlığı’na gömmek zorunda kaldı...

*****

ONASSİS’İN YENİ AŞKI...

Bir süre sonra; Ari Onassis, öldürülen Amerikan Başkanı John Kennedy’nin eşi Jackie Kennedy’le karşılaştı ve ona âşık oldu... Ünlü yatına Jackie’yi alıp, geziye çıktı ve Maria’yı yata almadı... Maria yıkılmıştı...

Yeniden müziğe sarıldı ve dağılan parçalarını toplamaya başladı...

***

Şarkılarıyla küllerinden yeniden doğacaktı... 1968’de Ari ve Jackie, Skorpios Adası’nın küçük bir kilisesinde sessiz sedasız evlendiler... Maria matemdeydi:

-“Önce kilo kaybettim, sonra sesimi. Ve şimdi de Onassis’i...” diyecekti...

***

Ari onu reddetmesine rağmen o hâlâ Yunanlı milyonere âşıktı... 1969’da gazetecilere şöyle dedi:

-”O benim aşkım ve aynı zamanda benim en iyi arkadaşımdı... Ayrıldık ama hiçbir şey değişmedi..."

***

Nitekim Jackie’yle evlendikten bir kaç gün sonra Ari, Maria’yı reddetmekte hata ettiğini anladı... Maria zamanı geçmiş ve sesini kaybetmiş olabilir, Jackie kadar göz alıcı olmayabilirdi; Ancak onu hayatında yeniden görmek istiyordu... Maria onun bir parçasıydı...

***

Onassis yeni evlendiği eşinin hızına yetişmekte güçlük çektiğini fark ederek Maria’ya giderek daha da çok yaklaşmaya başladı... Ancak yaşadığı bunca fırtınadan sonra, genç Jackie onun gençleşmesini sağlamış görünürken, erken ölümünün de habercisi olacaktı... 1975 yılında hayata veda etti...

***

Maria o sırada onunla beraber değildi...

Şöyle dedi ölümün ardından:

-“Birdenbire dul kaldığımı hissettim...”

***

Onassis’in ölümünden sonra eve kapandı, müziği tamamen bıraktı...

Sadece iki yıl dayanabildi ve 54 yaşında kalp krizi geçirip öldü... Dünyanın en ünlü opera sanatçılarındandı Maria Callas...

Bugün onun 92. doğum günüdür...

DİĞER YENİ YAZILAR