Mamma Mia Müzikalinin gösterildiği Zorlu’da trafik keşmekeşi...

Çocukların Pazar günleri tenis antrenmanları var...

Antrenman bitiyor, hızlı bir şekilde “müzikale gitmek için bir gece önceden çocukların hazırladıkları kıyafetleri” giydiriyor, arabada bir şeyler atıştırıp, gösteri başlamadan beş dakika önce, Zorlu Center’ın önüne varıyoruz...

***

Kapıda çocukları çıkartıyorum...

Tam arabadan inecekken; birisi yanıma yaklaşıyor;

- “Burada artık vale servisi yok... 150 metre ileriye götüreceksiniz arabayı...” diyor...

Çocuklar dışarıda kalıyor, ben arabayı ileriye götürmek üzere, yeniden araca biniyorum...

Mamma Mia Müzikalinin gösterildiği Zorlu’da trafik keşmekeşi...

Tamamen felç olmuş bir trafikte ilerdeki meçhul park yerine ulaşmaya çalışıyorum...

Yaklaşık 20 dakika geçiyor, yeni park yerinde bir sürü sorunla baş etmeye ...

Oyun başlayacak, ben çocuklarla buluşamıyorum...

İnanılmaz bir kaosun içinde bir sağa bir sola dönüp duruyorum...

***

Zorlu’nun önüne arabayla geldiğimiz andan, gösterinin başladığı salona geldiğimiz ana kadar yirmi dakikadan fazla bir zaman geçiyor...

Kan ter içindeyim...

Salondaki yerimize otururken Tanrı’nın isteğiyle, oyunun 15 dakika geç başlamakta olduğunu fark ediyorum...

Haberin Devamı

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Haznedar, halimi görüp ne olduğunu soruyor...

-“20 dakikadır, Zorlu Center’ın önünde ne yapacağımı bilmez halde dört dönüyorum...” diyorum...

-“Eşim de aynı sorun yaşadı; bir şeyler olmuş burada...” diyor...

***

Oyun arasında; Belediye Başkanı’nın yardımcıları geliyorlar...

Zorlu Center’ın önündeki trafik keşmekeşinin nedenini açıklıyorlar:

-“Zorlu müdüriyeti girişteki vale servisini, makam araçlarının şoförlerine iyi davranmadığı için lağvetme kararı almış... Karışıklık ondan meydana geliyor...” diyorlar...

Çıkışta 45 dakika araba bekliyoruz...

Beşiktaş’ın Eskişehir ile maçının ilk devresi, biz Zorlu’nun önünde araç beklerken başlıyor ve bitiyor...

Bizim araba henüz gelmiyor...

Zavallı çocuk;

-“Biliyorum kızacaksınız...” diyor...

Oysa kızmıyorum...

Böyle anlarda bana başka bir hava geldiğinden,

-“Hayır...” diyorum...

-“Sen rahat hareket et... Kızılacak noktayı aştık... Durumu seyretmekten başka bir şey yapmaya gerek yok...”

Haberin Devamı

*****

MAMMA MİA MÜZİKALİNİ İZLERKEN FARKETTİĞİM ACI GERÇEK...

Broadway’in Londra’dan gelen oyuncuları oynuyorlar Mamma Mia müzikalini...

Oyuncuların aksanları İngiliz aksanı...

Her tarafa, oyunun diyaloglarının Türkçe altyazılarının geçtiği bantları görüyorum...

BKM ve Zorlu performans sanatları merkezi, muhteşem bir düzen kuruyor, salonda bu yöntemle...

İzleyici; büyük bir rahatlık içinde diyalogları izleyebiliyor; aynı anda parçaların sözlerini kolaylıkla anlayıp, oyunun tam içine girebiliyor...

***

Mamma Mia’yı izlerken “acı bir gerçeği” farkediyorum...

Bu müzikali Londra’da ilk izlediğim sırada; Abba’nın hayatıma damgasını vuran muhteşem dinlerken aldığım keyfin dışında, oyunun senaryosuyla hiç ilgilenmiyorum...

Oyun bana, “muhteşem Abba parçalarının, seslendirilmesi için yazılmış vesile bir senaryonun uyarlamasından ibaret” görünüyor...

***

Oysa aradan geçen 12 yılda, Mamma Mia müzikalinin, konusuna, senaryosuna, kahramanlarına ve oyun performanslarına büyük bir dikkat ve açlıkla bakmaya başlıyorum...

Haberin Devamı

Ne oluyor bana?..

Shakespeare’in Hamlet’i mi oynuyor ki, böylesine bir oyun dikkati ve coşkusu var üzerimde?..

***

Sonuçta insanları eğlendirmeye ve hoşça vakit geçirtmeye yönelik bir Broadway müzikali oynanmakta olan...

Derin ve edebi bir sanat eseri değil; sahneye konan...

*****

HANGİSİ TRAJİKOMİK MAMMA MİA MI, ONU İZLEYENLERİN HALLERİ Mİ?..

Türkiye’de “siyaset ve hesaplaşmadan ibaret hale gelen” toplumsal gündem, beni o kadar canımdan bezdiriyor ki; Yunan adalarına gidip, üç sevgilisinin hangisinden hamile kaldığını bilmeyen bir Amerikalı orta sınıf kadını ile kızının trajikomik sıradan hikayesi, bende çağdaş dünyaları yansıttığını varsaydığım bir coşkuya neden oluyor...

***

Siyaset, kavga, kalleşçe pusu kurma, birbirini gammazlama, içeri tıktırma, bitmek tükenmek bilmeyen güç ve iktidar kavgalarından ibaret bir hayat sürme, topluma öylesine şırınga ediliyor ki; sıradan bir müzikalle nefes almak, çağdaşlığın sembolü haline gelebiliyor...

***

Durumumuzun acınacak halde olduğunun bundan daha açık bir göstergesi olabilir mi acaba?..

Haberin Devamı

12 sene önce Londra’daki Mamma Mia müzikalinden çıkarken;

-“Senaryo yazmalarına gerek yoktu... Abba’nın parçalarını arka arkaya söyleseler yeterliydi...” diyordum...

Önceki gün İstanbul’da, sıradan bir Broadway müzikali, çölde bulduğum bir vaha gibi görünüyor bana...

***

İki gündür televizyonları tesadüfen açtığım 17 sularında, 20-22 televizyon kanalında hep birden Başbakan’ın mitingini canlı yayınlanırken görüyorum...

Konu Başbakan, ana muhalefet veya herhangi bir muhalefet partisi lideri değil...

Konu, gündemi sadece siyasetle dolduran, yaşamın her alanını es geçen, gri bir hayat tarzının ve kültürün, kavga sosuyla lezzetlendirildiği sanılarak mönü diye sürekli bize servis edilmesi...

***

Trajikomik olması için sürrealist bir senaryoyla soslanan sıradan bir Broadway müzikaline; Shakespeare ve Hamlet muamelesi çekmemin esas nedeni, kültürel olarak aç ve susuz kaldığım bir çölde bedevi bir hayat sürmek olmasın?..

Trajikomik olan öykü Mamma Mia değil esasen...

Mamma Mia’dan daha trajikomik olan onu izleyen bizlerin öyküsü...

Muhtemelen biz onlara gülerken, oyuncular sahneden bize gülüyorlar kıs kıs...

DİĞER YENİ YAZILAR