Ajda, Sezen ve Nilüfer’den önce...

Dün sabah spor yaparken you tube’dan fark ediyorum;

Üç efsanevi İngiliz şarkıcı; Paul Mc Cartney; Elton John ve Sting’in; Beatles’ın ünlü parçası Hey Jude’u beraberce söyledikleri konseri...

***

Konserin tarihi 15 Eylül 1997...

Hey Jude Beatles grubunun en hit parçalarından birisi...

Beatles parçalarının büyük çoğunluğunda olduğu gibi bu parçanın bestecisi de Paul Mc Cartney...

Grup 1960-70 yılları arasında dünyayı kasıp kavurduktan sonra dağılıyor...

O yıllara ait grubun tarihçesindeki en önemli anekdotlarından biri Beatles’ın solisti John Lennon’un “Biz Hz. İsa’dan daha popüleriz...” sözleri oluyor...

Ajda, Sezen ve Nilüfer’den önce...

***

Lennon bu sözleri, Amerika’daki bir röportajında espri niyetine söylüyor;

Anavatanları İngiltere’de insanlar; Lennon’un yaptığı esprilere alışkın olduğundan bu sözleri önemsemiyorlar...

Ancak Amerika’da bu sözlerin infiali çok büyük oluyor...

***

Beatles’ın afişleri yırtılıyor, protesto ediliyor... Yine de grup; bu olayı zaman içinde geçiştiriyor...

Ancak grubun ticari aklı olan menajerlerinin “uyuşturucudan ölümünden” sonra, ticari meseleleri halledemediklerinden, dağılma sürecine giriyorlar...

Haberin Devamı

Lennon’un karısı Osho’nun varlığı ve çalışmalara katılmak istemesi de grubun bestecisi Paul Mc Cartney ile solisti John Lennon’un arasında sorun yaratıyor ve dağılma süreci hızlanıyor...

***

Ancak; “Biz Hz. İsa’dan daha popüleriz” diyen John Lennon 1980’in bir Aralık gününde Newyork’ta Central Park’a bakan evinin önünde öldürülüyor...

Beatles efsanesinin fiziki sonu bu olay oluyor...

HAYATIMDAKİ İNGİLİZLER... BEATLES, CAT STEVENS, ELTON JOHN, STİNG, ROBBİE WİLLİAMS

Ajda, Sezen ve Nilüfer’den önce...

Dün Paul Mc Cartney’nin Hey Jude parçasını “Mc Cartney, Elton John ve Sting’den dinlerken; kendi ilk gençlik yıllarıma gidiyorum...”

Fark ediyorum ki kendi kişisel pop müzik geçmişimde; Ajda; Sezen; Nilüfer gibi Türkiye’nin pop müzikdeki devlerinden önce, İngiliz rock’çular ve popçular beni derinden etkiliyorlar...

***

Bu müziğin anavatanı Amerika; en popüler sanatçıları Yeni Dünya’lı olarak bilinseler de; kişisel yaşamımın kilometre taşlarında pop ve rock’da, İngiliz şarkıcıların çok daha etkili olduğunu fark ediyorum...

Haberin Devamı

Paul Mc Cartney; Elton John ve Sting; Hey Jude’u beraberce söyledikleri konseri Sir Albert Hall’da seslendiriyorlar... Sir Albert Hall; Robbie Williams’ın My Way parçasını seslendirdiği o muhteşem konserini verdiği; “rüyasındaki konser salonu...”

***

Elton John; Candle In The Wind’in; Sacrifice’ın ve daha nice hit’in gönlümde taht kurmuş şarkıcısı...

Sting; “Shape Of My Heart’la başlayan Dessert Rose; English Man In Newyork ve daha nicesiyle gönlümün en ayrıcalıklı yerlerinden birinde oturan adam...” Biliyorum ki Cat Stevens’ı anlatmaya kelimelerim yetmez...

Benim kişiliğimin oluştuğu günlerin; felsefi koordinatlarını, aşki definasyonlarını veren sanatçı Cat Stevens...

Sad Lisa ve Father And Son; benim için birer parça değiller; hayatımın kendisi onlar... Gençliğimin aynası o parçalar...

YESTERDAY’DEKİ AŞKIM...

Ajda, Sezen ve Nilüfer’den önce...

Son zamanlarda fark ediyorum ki; aşkı John Lennon’un söyledği; Paul Mc Cartney’in bestesi “Yesterday” parçasında öğreniyorum ben...

Haberin Devamı

İlk sevgilimin Lisa olmasını istiyorum içten içe ve usulca...

Cat Stevens’ın söylediği gibi, omzuna yaslanan; Stevens’ın onu kurtaracağını zannettiği Sad (Üzgün) Lisa olmasını arzuluyorum ilk sevgilimin... Cat Stevens BBC konser salonunda verdiği konserinde şöyle diyor:

-“Şarkılarımda söylediğim Lisa; Lisa’nın kendisinden çok benim onda gördüğüm kendi yansımam... Onu ifade ediyor...”

***

Elton John’un kuşkulu bir şekilde intihar eden Marilyn Monroe için yazdığı Candle In The Wind’i; değişen sözleriyle Prenses Diana’nın ölümü üzerine; cenaze töreninde söylediği halini hiç anlatmak istemiyorum... Diana’nın ölümündeki “hüznü” dile getirişindeki duyarlı ses; Elton John’u gönlümde hiçbir zaman vazgeçemediğim bir yere koyuyor...

***

“You lived your life like a candle in the wind...”

“Hayatını, rüzgardaki bir mum gibi yaşadın...”

Bunu hem Marilyn Monroe için hem Prenses Diana için söylüyor Elton John...

Gözümden yaşlar akıyor...

Hayatı “Rüzgarda bir mum gibi yaşamaya çalışan tüm insanlar için ağlıyorum...”

Haberin Devamı

Cenaze törenine katılanlar da ağlıyorlar hüngür hüngür...

Diana için...

Beklenmeyen ölüm için...

Candle In The Wind...

STİNG’İN TANIKLIĞINDA; KALBİMLE KONUŞUYORUM...

Ajda, Sezen ve Nilüfer’den önce...

Sonra bir başka İngiliz şarkıcıya ve hayatımın parçasına geçiyorum... Sting ve Shape Of My Heart... Bu parçayı, artık çok sevdiğim Leon The Professional filminin Jean Reno ve Natalie Portman’lı film versiyonundan dinlemiyorum... Çok sevdiğim o filmin konusunun bile; Shape Of My Heart parçasını kendi tahakkümü altına almasını hazmedemiyorum...

Shape Of My Heart’ı Sting'in kendisinden ve orkestrasından kendi görüntüleriyle dinliyorum...

***

Yaşadığım hayatı; Kalbime uymayan hiçbir şeyi kabullenmeyişimi... Sırf kalbimin sesini dinlemek uğruna hayatımda vazgeçtiğim şeyleri...

Paha biçilmez gözüken değerleri, bir saniye duraksamadan silip atabilme dürtümü... Hiçbir hesaba kitaba uymayan duygusal ve kalbi davranış modelimi... Herhangi bir aklın ve mantığın kabul edilebilir bulmadığı davranış modellerini...

"Sırf kalbim benden öyle yapmamı talep ediyor, böyle yap" dedi diye yaptığım şeyleri gözümün önünden geçiriyorum. İç sesimle, yapışımın şiirselleştiği parçanın adı “Shape Of My Heart...”

***

Onu çocukluğumda Yesterday parçasında yaptığım gibi defalarca, ama defalarca dinliyorum... Kalbim’le konuşuyorum o sırada...

Kalbim de benimle konuşuyor...

Sting bizim kalbimle muhteşem diyaloğumuza eşlik ediyor, kısık sesiyle, efsanevi gitaristiyle:

“That’s Not The Shape Of My Heart...”

DİĞER YENİ YAZILAR