Bir garip Orhan Veli...

Dün canım Orhan Veli’nin “Beni Bu Havalar Mahvetti” şiirini okumak istedi...

Onu okurken, ruhuma dün dokunan diğer şiirlerini de okumak istedim...

Sonra onları sizinle paylaşmak...

Bazen bir şairin dizelerinde hayatı paylaşırsınız...

Kendinizi okuyucuya anlatırsınız...

Böyle günlerde nedense aklıma hep ilk Orhan Veli gelir...

“Veli’nin oğlu...

Tarifsiz kederler içinde...

Bir garip Orhan Veli...”

*****

BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ

Beni bu güzel havalar mahvetti...

Böyle havada istifa ettim; Evkaftaki memuriyetimden...

Tütüne böyle havada alıştım...

Böyle havada aşık oldum...

Eve ekmekle tuz götürmeyi

Böyle havalarda unuttum...

Şiir yazma hastalığım

Hep böyle havalarda nüksetti...

Beni bu güzel havalar mahvetti...

Nisan 1940

Orhan Veli

*****

ANLATAMIYORUM...

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda,

Dokunabilir misiniz,

Gözyaşlarıma ellerinizle?..

***

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce...

***

Bir yer var biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün,

Epeyce yaklaşmışım duyuyorum,

Haberin Devamı

Anlatamıyorum...

NİSAN 1940

(Garip 1, 1941)

*****

SAKAL...

Hanginiz bilir, benim kadar,

Karpuzdan fener yapmasını,

Sedefli hançerle, üstüne,

Gülcemal resmi çizmesini,

Beyit düzmesini,

Mektup yazmasını,

Yatmasını;

Kalkmasını;

Bunca yılın Halime’sini

Hanginiz bilir benim kadar

Memnun etmesini/..

Değirmende ağırtmadık biz bu sakalı

TEMMUZ 1941

*****

GARİBİM

Garibim,

Ne

bir güzel var avutacak gönlümü,

Bu şehirde,

Ne de

tanıdık

bir çehre;

Bir tren

sesi duymaya göreyim...

İki gözüm,

İki çeşme...

*****

GİDERAYAK...

Handan, hamamdan geçtik,

Gün ışığındaki hissemize razıydık,

Saadetinden geçtik,

Ümidine razıydık,

Hiçbirini bulamadık;

Kendimize hüzünler icad ettik,

Avunamadık;

Yoksa biz...

Bu dünyadan değil miydik?..

(Ülkü, 1-1-1945)

*****

BİR FAKİR ORHAN VELİ; VELİ’NİN OĞLU...

İstanbul’da Boğaziçi’nde,

Bir fakir Orhan Veli’yim...

Veli’nin oğluyum,

Tarifsiz kederler içinde...

***

Rumelihisar’ına oturmuşum;

Oturmuş da bir türkü tutturmuşum;

***

“İstanbul’un mermer taşları;

başıma da konuyor, konuyor aman martı kuşları,

Gözlerimden boşanır hicran yaşları

Haberin Devamı

Erdal’ım...

Senin yüzünden bu halım...”

***

“İstanbul’un orta yeri bir sinema;

Garipliğimi, mahzunluğumu duyurmayın anama;

El konuşur sevişirmiş bana ne?..

Sevdalı’m,

Boynuna vebalim!”

***

İstanbul’da Boğaziçi’ndeyim...

Bir fakir Orhan Veli;

Veli’nin oğlu;

Tarifsiz kederler içindeyim...

(Ülkü, 1-2-1945)

*****

YATIVERMİŞ SERE SERPE...

Bir garip Orhan Veli...

Uzanıp yatıvermiş sere serpe,

Entarisi sıyırmış hafiften;

Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor

Bir eliyle de göğsünü tutmuş.

İçinde bir kötülüğü yok biliyorum;

Yok benim de yok ama...

Olmaz ki!..

Böyle de yatılmaz ki!.. (Varlık, 1-9-1946)

*****

AYNADA BAŞKA GÜZELSİN...

Aynada başka güzelsin,

Yatakta başka,

Aldırma söz olur diye;

Tak takıştır,

Sür sürüştür,

İnadına gel,

Piyasa vakti,

Muhallebiciye...

Söz olurmuş,

Olsun;

Dostum değil misin?..

(Grip 1, Şubat 1941)

*****

GÖKYÜZÜNÜ BOYARIM HER SABAH...

Bir garip Orhan Veli...

İşim gücüm budur benim,

Gökyüzünü boyarım her sabah,

Hepiniz uykudayken,

Uyanır bakarsınız ki mavi.

***

Deniz yırtılır kimi zaman,

Bilemezsiniz kim diker,

Ben dikerim...

Dalga geçerim kimi zaman,

O da benim vazifem;

Haberin Devamı

Bir baş düşünürüm başımda;

Bir mide düşünürüm midemde,

Bir ayak düşünürüm ayağımda,

Ne halt edeceğimi bilemem...

(Yaprak, 1-3-1949)

*****

HERKES BİR ŞEYE KARŞI

Durmadan işleyen saatlerde

Dişli dişliye karşı,

Güçsüz güçlüye karşı,

Herkes bir şeye karşı,

Küçük hanım yatağında uykuda

Rüyalarına karşı...

Gerin bedenim gerin,

Doğan güne karşı...

(Aile, Ekim 1949)

*****

HİÇBİR ŞEYDEN ÇEKMEDİ DÜNYADA...

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada

Nasırdan çektiği kadar;

Hatta çirkin yaratıldığından bile

O kadar müteessir değildi;

Kundurası vurmadığı zamanlarda

Anmazdı ama Allah’ın adını,

Günahkar da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye...

Ankara Nisan 1938

(İnsan, 1-10-1938)

*****

BİR ELİNDE CIMBIZ...

Ne atom bombası...

Ne Londra

Konferansı,

Bir elinde cımbız,

Bir elinde ayna,

Umurunda mı dünya!..

DİĞER YENİ YAZILAR