Sarışın bir kadınla yaşanan ‘derin’ aşk...

Hayatımda; hangi taraftan ve niye geldiğini bilmediğim silleleri arka arkaya yediğim yıllardan ve günlerden yeni çıkıyordum... Bir akşam üstü, hiç hesapta yokken, tesadüf gibi girdi hayatıma “güzel sarışın kadın...”

***

Onun “hayatıma ne katacağını, bana neleri öğreteceğini, hayatın hangi bilinmezlerini gözümün önüne ardına kadar açacağını” bilmeme imkan yoktu...

Bana katacağı şeylerin varlığından bile haberdar değildim... Hayatın hiç bilinmedik, bir yüzü vardı...

Çevrede olan olaylar, oluyormuş gibi gösterilen vakalar, gerçekte tamamen başka türlü gelişiyor; yapılanlarca gizleniyor, üstü örtülüyor ve insanların algısına “sahte bir jelatinle paketlenerek” sunuluyordu...

***

Bunları bilebilmek için “istihbaratçı bakış açısı” dedikleri bir bakış açısı olması gerekiyordu... Oysa benim “istihbarat” dendiğinde aklıma gelen tek şey “haber merkezimdeki istihbarat servisiydi...”

O servisi de “çarpıcı ve sansasyonel manşet haberler çıkarmak için eğitmiş ve yetiştirmiştim...”

***

Bu “istihbarat anlayışı” benim yaşadığım ve yürütmeye çalıştığım hayatı anlatıyordu anlatmasına;

Haberin Devamı

Ama bana yapılan hiçbir şeyi anlamama yetmiyordu... Etrafımda hep görünmeyen bir duvar vardı... Başkalarının etrafında görmediğim bir duvar... Çevremde bana karşı hep bir mesafe vardı... Başkalarının etrafında görmediğim bir mesafeydi o...

***

Bende başkalarına oranla “daha mesafeli durulmasına neden olan bir gizli durum vardı...” Özellikle gazetecilik mevz-u bahis olduğunda bu durum iyice ayyuka çıkıyordu... Herkesten fazla bir “yalnızlığım” herkesten fazla “dışarıda bırakılma ve izole edilme halim” mevcuttu...

***

Bende bir şeyin farklı olduğunu anlıyordum... Ama bu farkın ne olduğunu anlayamıyordum... Aynı işi yaptığım kişilerle aramdaki mesafe bir türlü, onların kendi aralarındaki mesafenin yakınlığına gelmiyordu... Hepsinde olup bende olmayan neydi acaba?..

*****

KADIN TANIMAK...

Kadın hayatı; erkeğin hayatını besler... Onu geliştirir, serpiştirir, yetiştirir, zenginleştirir, mükemmelleştirir...

Ve bir kadını tanımak; sadece bir kadınla sevişmek anlamına gelmez...

Haberin Devamı

***

Kadın tanımak, kadınının hayatının içine girmek, kadının hayatını içmek anlamındadır...

Sarışın güzel kadınla ilişki; bir kadınla beraber bilinmedik koskoca bir “kıtanın” keşfi, bir gökkuşağının renkleri gibi zengin ve öğreticiydi...

Sanırım bunun bir miktarını, bilinçli aktarmıştı bana...

Diğer miktarı ise, kendiliğinden doğaçlama ve ilişkinin natüründen mütevellit oluverdi...

***

İki buçuk yıl gibi bir süre, hayatımda yaşadığım belki de en ilginç ve derin “kadın-erkek ilişkisini” yaşadım...

Büyük aşklar yaşamış bir adamdım o ana değin... Büyük aşkların mebzul bir miktarını büyük isimlerle yaşamış mütevazi bir ademdim...

***

Ne ki; “hayatta aşkların büyüklüğü isimlerin büyüklüğüyle vaki olmaz...” Çoğu zaman isimsiz gibi görünen aşklar, ünlü aşklardan çok daha derin, anlamlar içerebilir...

***

Yaşadığım aşk; bana çevrede nelerin olduğunu, nelerin yapıldığını, nelerin değiştirilerek algı yönetimine sokulduğu, çarpıtıldığı, kimyasının değiştirildiğini gösteriyordu... Bugüne kadar kendi yaptıklarımı niye yaptığımı;

Haberin Devamı

Nasıl yaşamaya çalıştığımı;

Ne yapmak istediğimi biliyordum...

Safça bir illüzyonla “çevremdeki olayları da kendi yaşam biçimim üzerinden okumaya yelteniyordum...”

***

O zaman da “bana yapılan hiçbir şeyin anlamı yerli yerine oturmuyordu...”

“Mesleki yalnızlığım” ve çember altına alınan mesafeli varlığımın, hikmetini bir türlü çözemiyordum...

Bu hazineyi ancak bir “kadın” bana verebilirdi... Bir erkeğin hiçbir zaman sunamayacağı bir, hazineydi o...

Sarışın güzel kadın; bana hayatın göremediğim bütün derin yüzünü göstererek bir kılavuz oldu...

Hayatın; bugüne kadar hiç bilmediğim yüzünü fark ettiğimde, “çevremdeki inanılmaz operasyonel güç karşısında” afallıyordum...

***

Bu derece muhteşem bir pragmatizm, bu ölçüde operasyonel gücü yüksek bir pratisizm, benim aynı zamanda “derin aşk ilişkimin” sonunu getirecekti... Söyledikleri ve yaptıklarından, “neleri idare edebilecek güce sahip olduğunu” anlamıştım...

Edindiğim yeni vizyon, öğrendiğim yeni perspektif, ilişkiler ve algılar hayatımı bambaşka bir çehreye büründürmüştü... Karşımdaki kadının potansiyelinin çeşitliliğini ve yüksekliğinin biliyordum artık... Bu potansiyelin, operasyon gücünün yüksekliği ve nasıl bir ilişki düzeni getireceği aşikardı...

Haberin Devamı

***

Hayatı bana yeniden anlamlandıran, resmeden ve fotoğraflayan “kadın”ı, “ruhumun derinliklerinde saklayacaktım...”

Hiçbir zaman çıkmayacak bir yere özenle yerleştirecektim...

Sonra yine bir Orhan Veli alacak “hiçbir şeye tabi olmayacağım bir yaşam biçiminin romantik şiirini” okuyacaktım kendi kendime...

“Eskiler alıyorum...

Alıp yıldız yapıyorum...

Musiki ruhun gıdasıdır...

Musikiye bayılıyorum...

***

Şiir yazıyorum

Şiir yazıp eskiler alıyorum

Eskiler verip musikiler alıyorum

Bir de rakı şişesinde balık olsam...”

*****

ERKEĞİN HAYAT KARŞISINDAKİ USTALIĞI HAYATINA GİREN KADINLARLA...

Birkaç yıl önce, bir yazımda şöyle yazdığımı hatırlıyordum: “Erkeğin hayat karşısındaki ustalığı, hayatına giren kadınlarla doğru orantılıdır...

Erkek ne kadar farklı kadın tanırsa, hayatın farklılıklarını o kadar tanır...

Her kadın bir hayattır çünkü...”

***

Sarışın güzel kadınla yavaş yavaş gelişen, birbirini sıkmadan derinleşen “ilginç bir ilişkimiz vardı...” Çok zeki, pratik ve pragmatik bir kadındı... Günlük hayatın içinde “operasyon gücü inanılmaz yüksekti...” Her şeyi çok hızlı ve gayet kolay bir yoldan halledebiliyordu...

***

Bunlar önemli şeylerdi... Fakat esas önemli olan şeylerin o sırada farkında değildim... Hayatın benim hiç bilmediğim, tecrübe etmediğim, “derin bir ilişkiler ağı” vardı...

Dışarıda “bambaşka bir dünya vardı, bambaşka bir ilişkiler ağı ve o derin ilişkilerin yarattığı başka bir gerçeklik...”

*****

ORHAN VELİ’DEN YALNIZLIK...

Orhan Veli şöyle der;

“Bilmezler yalnız yaşamayanlar,

Nasıl korku verir sessizlik insana;

İnsan nasıl konuşur kendisiyle

Nasıl koşar aynalara,

Bir cana hasret,

Bilmezler...”

***

Hayatımda “aşk”lar oluyordu...

Hayatımda insanlar oluyordu...

İlişkiler, arkadaşlar, dostlar, sevgililer, yeni insanlar...

Fakat bir türlü Orhan Veli’nin o söylediği “görünmeyen yalnızlık duvarı” yok olmuyordu hayatımda...

***

“bilmezler yalnız yamayanlar,

Nasıl korku verir sessizlik insana

İnsan nasıl konuşur kendisiyle

nasıl koşar aynalara,

Bir cana hasret

Bilmezler...”

DİĞER YENİ YAZILAR