Pelikan dosyası ve Emin Çölaşan’ı Ergenekon’dan içeri aldırmak isteyenler!..

Amerika’da iki yüksek mahkeme hakimi arka arkaya suikaste kurban giderler...

Suikastler toplumu derin bir şekilde etkisi altına alır...

Tüm televizyonlar, gazeteler kendilerine göre, iki yüksek hakimin suikastinde olası nedenleri haberleştirmeye çalışırlar...

Suikastlerinin nedeni yaklaşan seçimler midir?..

Amerikan yüksek politikasının derin bağlantıları mıdır?..

Bilinmedik bir suç mudur?..

Yoksa geçmiş bir davadan mütevellit kişisel hınç alma girişimleri midir?..

***

Julia Roberts bir hukuk öğrencisidir...

Sevgilisi üniversitede profesördür... FBI’da tanıdıkları vardır...

Sevgilisine, “suikastlerin gerçek nedenlerini araştırdığı ve inanılmaz bağlantılar bulduğu Dosya’yı” teslim eder Julia Roberts...

Dosya FBI’a verilecek ve belki cinayetlerin aydınlanmasında önemli somut sonuçlar sağlanacaktır...

***

Ancak Pelikan Dosyası (Pelican Brief), canlı bir bombadır...

Eline alan öldürülmekte, yok edilmek istenmektedir...

Julia Roberts’ın profesör sevgilisi, onun yerine arabaya bindiği için öldürülür...

Hayat inanılmaz bir gerilim ve azabın içerisine girer genç hukuk fakültesi öğrencisi Julia Roberts için...

Haberin Devamı

***

Bu olayı araştıran doğru, tarafsız ve düzgün bir gazeteci olan Denzel Washington’a ulaşır sonunda Julia Roberts...

Pelikan Dosyası’nın gazeteciye ulaştığını anlayan “suç merkezi”, çemberi hukuk fakültesi öğrencisi genç kadının yanısıra gazetecinin üzerine doğru daraltır...

1993 yılında vizyona giren Amerikan sinema tarihinin en önemli filmlerinden biridir Pelikan Dosyası...

“Nefeslerin tutulacağı olaylarla devam eder...”

*****

SUÇUN ARKASINDAKİ “GÖRÜNMEYEN NEDEN?..”

Pelikan Dosyası’nın ana teması; “yargıç suikastlerinde görünen nedenlerin geçerli olmadığı, esas olayın arkasındaki görünmeyen ve ustaca saklanmış nedenlerin rol oynadığı gerçeğidir...”

Suikastleri düzenleyen katiller; “kendilerini ustaca gizlerler... Cinayetleri bambaşka nedenlere, bambaşka olaylara, bambaşka bağlantılara sokar ve kamuoyunu aldatırlar...”

Kamuoyu algısını o kadar ustaca manipüle ederler ki, hiç kimse “olayın gerçek yönünü” araştıramaz, algısını doğru yöne kanalize edemez...

Haberin Devamı

Kitlelerin beyni kilitlenir, algıları dondurulur...

***

Olaylar, hiçbir zaman amatör kişiler tarafından değil, tamamen profesyonel kişilerce planlanır ve uygulanır... Pelikan Dosyası defalarca izlediğim Amerikan sinemasının en değerli başyapıtlarından biri...

Geçtiğimiz günlerde Nazlı Ilıcak’ın Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’le yaptığı bir mülakatı okurken aklım Pelikan Dosyası filmine gidiyor...

*****

PELİKAN DOSYASI VE ZEKERİYA ÖZ’ÜN AÇIKLAMALARI

Zekeriya Öz; “Ergenekon soruşturması sırasında” çok ünlü bir gazetecinin hapse atılması için, kendisine baskı uygulandığını söylüyor...

-“Gazeteciyi araştırıyorum... Örgütsel bir bağlantısına rastlamıyorum...” diyor...

Nazlı Ilıcak soruyor:

-“O gazeteci Emin Çölaşan mıydı?..”

Zekeriya Öz reddetmiyor bu kişinin Emin Çölaşan olduğunu...

Şöyle cevap veriyor:

-“Şüphe üzerine dinlemeye alınmış, örgütsel bir bağı görülmediği için soruşturmaya dahil edilmemiştir...”

***

Geçtiğimiz beş yıl içinde, bir sürü gazeteci içeri alındı...

Haberin Devamı

Birçok gazeteci ise, “içeri alınmak için manevi işkence ve linç tezgahlarından geçirildi...”

O gazetecilerden biri de bendim...

Bir dönemin “mağdurluğundan kendime paye yaratacak kadar zavallı değilim”, bu işleri çoktan bıraktım...

Ama görüyorum ki, “hayatın en zalim günahlarını işleyenler, günahsız çocukları babasız öksüz bırakmaya gadredenler” hala hiçbir şey olmamışcasına hayatı manipüle etmeye, insanları itibarsızlaştırmaya, yalanları gerçekmiş gibi göstermeye çalışmaya devam ediyorlar...

Bu insanlar, kendilerinin “neler yapmış olduklarının bilinmediğini zannediyorlar...”

Onlara; hayatın Pelikan Dosyası’ndaki gibi; hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağını hatırlatmak gerekiyor...

***

Günahsız çocukların ahları, suçsuz babalarına yapılan kirli kampanyanın müsebbiplerini, “evrenin en derin kayıtlarına” gönderdiler...

Ben onların yerinde olsam; artık bu işlere girmem, “o ahların karmik sonuçlarını mümkün olduğunca az yaşayacak iyilikler yaparak çevreme katkı sağlarım...”

Haberin Devamı

*****

ERDOĞAN’IN “ALDATILDIM” AÇIKLAMASI

Geçenlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan;

-“Ergenekon ve Balyoz davalarında aldatıldık...” diyor...

Erdoğan; 28 Şubat davasında hangi güvendiği merkezlerin, onu nasıl aldattığını, yanlış yönlendirdiğini, suçsuz insanların üzerinde günahsız tezgahlar kurdurmaya çalıştığını biliyor mu acaba?..

Emin Çölaşan’ı Ergenekon’dan içeri aldırmak isteyen “Pelikan Dosyası!..”, 28 Şubat davasında manipülasyon yapıp hiçbir ilgileri alakaları olmayan insanları içeri aldırmak için “dört kollu kampanya yürüten” Pelikan dosyası merkeziyle aynı olmasın sakın?..

Emin Çölaşan’a Pelikan Dosyası’nı çok iyi izlemiş bir kardeşinden tavsiye...

-“Olayların nedenini bulmaya çalışırken; görünen ve aşikar olan kişiye değil, hiç görünmeyen ve gizlenmeye çalışan insanlara dikkat et... Geçmiş ilişkilerini hatırla... Belki oradan bir ipucu çıkartabilirsin...”

***

Kim istemiş olabilir acaba; öncelikle Emin Çölaşan’ın “Ergenekon’dan içeri girmesini?..”

Hanımefendi bu konuda ne der acaba?..

Hanımefendi kim mi?..

Onu izin verirseniz söylemeyeyim...

Bütün bağlantılarını deşifre ediyorlar galiba...

***

Pelikan Dosyası filminin özelliği şu;

“Suç işleyen güçler, suikast yapanlar her ne kadar o sırada FBI’da kilit noktaları ele geçirmiş gözükseler de, ne kadar ellerinde çok önemli bağlantılar var gözükse de, Amerika’da, ya da hayatın hiçbir yerinde, yaşamın dinamiği öyle işlemiyor...”

Evrensel aklı yöneten güç; hayatın uzun vadede adaletsiz işlemesine olanak vermiyor...

***

Pelikan Dosyası gibi, Birkaç İyi Adam filmi de öyle bir film mesela...

O filmde de Jack Nicholson’un karşısında; Amerikalı genç bir avukat subayın Tom Cruise’un, hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak bir tiradı bulunur... Bunları bir daha seyretmesi ve iyice özümsemesi lazım Hanımefendi ve onun gibilerin...

Evrenin kozmik gerçeğini araştıranlar; karmik bedellerin, kuşaktan kuşağa geçtiğini söylüyorlar çünkü...

DİĞER YENİ YAZILAR