'Gözünüzle hüküm verdiğiniz sürece yanılgıdan kurtulamayacaksınız...'

Buz, kar, yağmur, dolu, buhar; hep denizden gelir, döner...

Adları kalır yadigar...

***

Kar suda şeklini yitirmedikçe, adını yitirmez...

***

Kozmik tesirlerin beynindeki etkilerini fark etmemişsen, kendinin farkında değilsin...

***

İşaret; onlara bağlanmak için değil, gönderdiklerinin değerlendirilmesi içindir...

***

‘Göz‘ünle hüküm verdiğin sürece, yanılgıdan kurtulamayacaksın...

***

Zaafların aklının iradene söz geçirememesindendir...

***

“Yar“in en çok beraber olduğundur...

***

Uyandığında rüya ne ise, ölümü tattığında dünya hayatı aynı olacak...

***

Gam, keder, ...

Hepsi bünyenin verdiği görüntüden ibarettir...

***

Aldanırsan görüntüye...

Gömülürsün üzüntüye...

***

Sanatçı yer an yeni bir rol becerisinde olandır...

***

Ya O’nu görürsün...

Ya da pek çok şeyi gördüğünü ‘zan’ nedersin...

***

Suçladığın kadar “perdeli“sin...

***

Kendine “yaş“ veremediğin anda şuurunda;

Belli bir yaşta hissettiğinde ise ‘bedeninde’ yaşıyorsun demektir...

***

Bir yatakta uyuyan iki’nin biri kabus görüyor...

Diğeri zevki yaşıyor...

Birarada mı yatıyorlar?..

Haberin Devamı

***

Dünyada bulunuşumuzun tek sebebinin, sadece ve sadece ölüm ötesi sonsuz yaşama hazırlanmak olduğunu fark edip, idrak ettin mi?..

***

Ömründe ‘defalarca değişen bedenlerden misin?..’

Yoksa hiç değişmeyen ‘benlik misin?..’

***

Hükmü altındaki organlarına emredemeyen onların esiridir...

Onların esiri iken “özgürlükten“ söz etme...

***

Organların bir varoluş sebebi de “bilincin imtihanıdır...”

***

Talip olduğun mertebeye göre, imtihana tabi tutulursun...

***

Talep eden bedelini öder...

***

Izdırap ve kederlerin, bağımlılıkların kadar sürer gider...

***

Yalnızlığı tadmadan asla “Vahdet“e eremezsin...

***

Kaybedecek şeylerin olduğu sürece, tasavvufun amacından uzaksın...

***

Sevgin sahip olmayı, aklın ise terketmeyi emreder...

***

Güdülerinin, dürtülerinin, organlarının değil, bilincinin sesine kulak ver...

***

İnsan bilincinin sesi ile, mahlukat organlarının iticiliği ile yaşar...

***

Sınırsız olan bilince, vehmin ve şartlanmaların ile kayıt getirdiğin sürece sair mahlukat gibi yaşarsın...

Bilincin sınırsızlığına erdiğinde ise;

Haberin Devamı

Mahlukat yine bildiği gibi yaşamaya devam eder...

***

Umdukların kadar perdelisin...

***

Dünü ve yarını düşünmeden beraber olduğun kişi “Dost“undur...

Dost senden dün ve yarını silendir...

***

İtimat ettiğini (güvendiğini) odüst seçebilirsin...

Ancak dost seni itimaddan arındırandır...

***

Kalabalıkta gürültü asla eksik olmaz...

***

Dünün tekrarıyla gününü tüketen, dünden ileri gidememiştir...

***

Yarın kiminle beraber olmak istiyorsan; bugün de onunla beraber olmanın bedelini öde...

***

Her ortamın ve sistemin kendine özgü canlıları var...

Güneşin de...

***

Evrende cansız ve şuursuz, tek bir zerre mevcut değildir... Algılamak istiyorsan, perdeni terket...

***

Huzurla yaşamak istiyorsan, borçlu olma ve beklentilerini terket...

***

Denizdeki balıkla pazarlık edilmez...

***

Televizyonda dalgalarında ses ve görüntü olur da, senin mikrodalga bedeninde nasıl olmaz?..

***

“Ruh“, beynin ürettiği dalgasal bedenin eski dillerdeki adadır...

***

Takdir edilen zaman gelmemiş ise; engellerden erilmez...

Haberin Devamı

***

Kaderinizde varsa; zamanı geldiğinde size takdir edilen mutlaka erişecektir...

***

Kaderinizde olmayanı ise asla elde edemeyeceksiniz...

***

Tüm evren bir hayal sen ise gerçeksin öyle mi sanıyorsun?..

***

Muhakemesi olmayanın pişmanlığı olmaz...

***

Kaderini bilirsen şükretmiş; değerini inkar edersen küfretmiş olursun...

***

Anlık olaylara bakıp da asla hüküm vermeyiniz...

***

Güçlü kişi inandığı yolda etrafına rağmen yürüyebilendir...

***

Şerri en az olan duygu !”sevgi“dir...

***

Düşündüğünün ve hissettiğinin zıddı davranışlarının adı “riyakarlık“tır...

***

İnsanlar menf aat için yaşar...

Menfaat duygularını aşanlar; melekiyetle vasıflanır...

***

Her şeyi gör, duy bil...

Ancak hepsini olduğu gibi kabul etmesini de öğren...

***

Kimseden varoluş gayesinin ötesini bekleme...

Aksi takdirde çok üzülürsün...

***

İsa; kendini satacak olanı son lokmaya

kadar yanından uzaklaştırmadı...

Niye?..

Senaryoyu ‘oku‘muştu da ondan...

***

Neticeyi merak etme...

Ameline bak...

Herkes hak ettiğini bulur...

***

Bilincinin boyutlarında sıçramalar yapamıyorsan, safralarını at...

Haberin Devamı

***

Dün var olan bugün yok...

Bugünkü de belki yarın olmayacak...

Daha ne kadar; yarın seninle olmayacak şeyler peşinde koşarak ömrünü harcayacaksın?..

***

Bilmek asla arınmak için yeterli değildir...

***

Yaşam ders almak içindir; üzülmek için değil...

***

Sınırsızlık tüm boyuttadır...

Beden, ruh, bilinç...

***

Sınırsızlık, bilincinde var sandığın “benliğinle“ sınırlanmaktadır...

***

Sınırsızlığı yaşamak “hiç“ olmakla mümkündür...

***

Gözden öze değil, özden göze bakmak gerek...

***

Sükun ve ebedi huzur “öz“ün gözün olduğunda başlar...

***

Özünü bilmeyen gözünün gam ve kasvetini yaşar...

***

Gördüğünü tanıyamayan, gözüyle yaşayandır...

***

Her hayvan, sürüsüyle yer içer, dolaşır...

İnsan ise aklıyla bilim doğrultusunda yürür...

***

Dışarıda arayıp bulduğun her şey bil ki “öz“ünde mevcuttur...

***

Kaybetmeyi öğrenmeden, onu hazmetmeden, kazanmayı bilemezsin...

Ahmed Hulusi

DİĞER YENİ YAZILAR