Erdoğan’ın 10 yıllık cumhurbaşkanlığı hedefi...

Herkes dün, Tayyip Erdoğan’ın “yeni Türkiye vizyonunu” yeni hangi siyasetlerle yürüteceğini anlattığını sanıyor...

Oysa Erdoğan’ın toplumun hafızasına bilinçli olarak sunduğu yeni vizyon siyasi bir vizyondan çok, tarihi bir vizyon...

Zamanlamayla ilgili bir tarih

veriyor Erdoğan...

***

Dünkü vizyon toplantısının

birçok yönü var...

Türkiye’de ‘vesayet’ sisteminin Atatürk sonrası 1940’larda kurulduğunu söylüyor Erdoğan...

‘Vesayet’ dediği sistemin kurulmasının ‘Cumhurbaşkanlığı’ üzerinden olduğunu öne sürüyor...

Erdoğan, ‘Türkiye’deki vesayet şeklinde tanımladığı düzenin ana eksininin Cumhurbaşkanlarının devlet kurumlarının başlarına

yaptıkları atamalarla’ gerçekleştiğini anlatmaya çalışıyor...

Kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle bu dönemin biteceğine vurgu yapıyor...

***

Burada bir konuyu özellikle ‘muğlak’ bırakıyor seçim kampanyası boyunca...

AKP’nin ilk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan değil...

İlk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önermesiyle 7 yıl için bu görevi yapan Abdullah Gül’dü..

Tayyip Erdoğan, ‘vesayet

Haberin Devamı

düzeninin Cumhurbaşkanları

üzerinden değişeceğini” söylediğine göre, Abdullah Gül dönemini nasıl değerlendiriyor?..

İma yoluyla, endirekt olarak

Abdullah Gül zamanında “vesayet düzeninin“ değişmediğini mi

söylemeye çalışıyor?..

Öyle ya;

Eğer ‘devlet üzerinden millete yönelik bir vesayet vardıysa, vesayet AKP’nin yedi yıl boyunca Çankaya’ya seçtirdiği Abdullah Gül zamanında neden kaldırılamadı?..’

***

Cevap olarak ‘halk seçmemişti Cumhurbaşkanı’nı’ denebilir...

Ancak oy veren AKP milletvekilleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi halkın seçtiği Meclis değil miydi?..

Kaldı ki; Abdullah Gül direkt

olarak AKP’nin kurucu kadrosunda yer alan ve hiçbir zaman tarafsız

olma iddiasıyla oraya çıkmayan

‘siyasi’ bir adaydı...

Öyleyse Tayyip Erdoğan neden ‘vesayet rejiminin kalkacağı’ vurgusunu kendi Cumhurbaşkan’lığına bırakıyor...

Sanıyorum; Erdoğan’ın bu siyasi vurgusu yarın Abdullah Gül’ün aktif siyasete dönmesi ihtimaline karşı bir blok olma özelliği taşıyor...

Erdoğan; Abdullah Gül’ü diğer Cumhurbaşkanlarından farklı

Haberin Devamı

bir noktaya koysa da, ‘rejimin

vesayet halen kurtulamadığının’

altını özenle çizerek, bunu tarihe bir not olarak düşüyor...

***

“Türkiye’nin yeni vizyonu” toplantısının esas ana mesajı; “devlet’in vesayetinin kaldırılacağının söylenmesiyle tarih olarak 2023 yılına özellikle vurgu yapılması...”

2023 Cumhuriyet’in yüzüncü yılı...

Erdoğan Türkiye’nin yeni vizyonunun gerçekleşme tarihini Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yani 2023’e koyarak, “Cumhurbaşkanlığı süresinin iki beş yılı yani, 2024’e

kadar geçecek on yıllık süreyi kapsayacağını” anlatmaya çalışıyor...

***

Toplum psikolojisini yönetenler, “kamuoyuna ana bir mesajı

verirken, içine serpiştirilmiş çok

daha önemli mesajları bilinçaltlarına ustaca şırınga edebilirler...”

Erdoğan için de bu olgu geçerli...

Başbakan; çıkmaya hazırlandığı Cumhurbaşkanlığı’nın kesinlikle bir dönemi kapsamadığını, 10

yıllık iki dönemde, Türkiye’nin

çehresini değiştirmeyi amaçladığını aktarmaya çalışıyor...

***

-”Benim Cumhurbaşkanlığım 5 yıl için değil... Ben Türkiye’de ‘Cumhurbaşkanı üzerinden kurulan vesayet sistemini kaldırmayı

Haberin Devamı

amaçlıyorum... Bunu da Cumhuriyet’in yüzüncü yılına denk düşecek şekilde 2023’de gerçekleştirebileceğim...” diyor...

İki beş yıl için, 10 yıl için oy

istiyor...

On yıllık bir vizyon koyarak iki dönemin haberciliğini yapıyor...

Hedefinin 2023’e kadar Cumhurbaşkanı olmak olduğunu farklı

şekilde söylüyor...

Bu seçimden, beş yıl sonraki bir

başka seçime emanet oy çıkmayabilir...

Fakat ‘vizyon’ olarak şimdiden gelecek on yılın portresi çizilerek emanete zemin hazırlanıyor...

Erdoğan Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, Cumhuriyet’e vermeye

düşündüğü vizyondur tartışılması gereken...

Ancak bu vizyonu tartışacak bir aday yok ortada...

HAYATI KİMİN İÇİN YAŞIYORSUNUZ?..

“Her insanın kendi yaşam felsefesini oluşturmak için, kendine zaman ayırması gerekir...

Bu kişinin yapabileceği en önemli şeylerden biridir...

Her insan büyük ve içten bir yaşam sürmek için öncelikle nasıl yaşamak istediğini ve o büyük yaşamın neye benzediğini tanımlamalıdır...

***

Hepimizin bir kağıdın üzerine yazılmış ve her sabah dünyanın geri kalanı uykudayken ziyaret edebileceğimiz bir beyana ihtiyacı vardır...

Haberin Devamı

Böyle bir beyan gün içinde, tercihlerimizin yönünü belirleyecek ahlaki bir pusula ve yapacağımız doğru hareketlere tutunabileceğimiz bir çapa görevini üslenecektir...

***

Bu felsefi beyan olmadan hayatınız gün içerisinde karşınıza ne çıkarsa ona tepki göstererek, rastlantılara göre yaşanan bir olay halini alır...” diyor Robin Sharma...

***

Psikolojik savaş merkezleri, algı yönetimi çalışmaları, artık yaşadığımız dünyayı farklı bir boyuta taşıyor...

İnsanları yönetmenin ana unsurunun “iktidarları değil, algıları yönetmek olduğunu“ anlayan, psikolojik savaş merkezleri gün içinde oluşan algılarımızı yönetmeyi amaçlıyorlar...

İnanılmaz bir ustalık ve korkunç bir profesyonelilkle yönetilen “algılarımızın“ kendi gerçeklerimize göre şekillenebilmesi için, her sabah kendinizle baş başa kalarak, yazılı kağıt üzerine ‘ne istediğinizi’ belirten bir çalışma yapmanız gerekiyor...

***

Günün ilk saatlerinde, sosyal medyadan, internet üzerinden algı ve bilgi bombardımanına tutulmadan önce, kendinizle başbaşa kalarak istekleriniz üzerinde yoğunlaşmanız zaruri...

Aksi halde, profesyonel trollerin yönettiği bir insan haline geliyorsunuz...

“Kullanılmak” dedikleri şey bu...

DİĞER YENİ YAZILAR