“İlhamlar yaşantına yön vermiyorsa, içgüdüleriyle yaşayan mahlukattansın!..”

“Yüzeyde kaldığınız sürece, dalgalardan kurtulamayacağınızı bilmelisiniz...

***

Vermek zorunda olduklarınız almak istedikleriniz nispetindedir...

***

Zavallılık, karşındakinin sözlerini anlamadığın halde, anladım sanmakla başlar...

***

Aslı olmayan gölge gördünüz mü?..

Gölge diye bir şey var mıdır?..

***

Halife her devirde mevcuttur...

Sayısı değişenler, O’nu görebilenlerdir...

***

Avamın ölçemediği insan büyüktür...

***

Korkundan veya utancından değil, idrakinden dolayı işini Bilen’e bırak...

***

Ahmak ile aptal arasındaki fark, birincisinin izah edileni de anlamamasıdır...

***

Marifet, imtihan veya çileye tabi tutulanın ‘Allah işini bilir’ diyebilmesidir...

***

Yaradılışın hakikatine eremeden giden insan, a’madır!..

***

Kainatın genel yapısı ikidir,

Sadece birinde kalmış olanlar pişmanlık duyarlar...

***

Avam; kendisinden evvelkilerden aldıklarına; kendinden bir şeyler eklemeden devreden kişiler topluluğudur...

***

Her insan, bir diğerinden başka bir mükemmeliyete sahiptir...

***

Kusurlarınızı yüzünüze vuranlar; bilin ki sizi sevmektedirler... Bazen çekememezlik etseler de...

Haberin Devamı

***

Yapacağınız hareketlerin gerçek nedenini düşündükçe, kendinizden sıyrılır, neticeye erdiğiniz nispette de özünüzün gereğini yaşamaya liyakat kazanırsınız...

***

Her insan mükemmel olarak yaratılmıştır... Ancak bazıları yaşarken mükemmellik kavramından uzaklaşırlar...

***

Aklınıza gelenlerin değil, onların yönlendiriliş nedeninizin (istikametlendirilişinizin) doğal sonuçlarına katlanırsınız...

***

Kalbe dudakların etki ettiğini sananlar aldanırlar...

Kalbe, tesir edenler kalplerdir...

Dudaklar ancak kulağa erişebilirler...

***

Kendini tanımamanın sana verdiği zararı, dünyadaki tüm varlıklar birleşse sana veremezler...

***

Beynini gereğince kullanamıyorsan, tüm organların sana vebaldir...

***

İlhamlar yaşantına yön vermiyorsa, içgüdüleriyle yaşayan mahlukattansın...

***

Sigarayı terk edemeyen; benliğini nasıl terk eder?..

***

Terk edemediklerin kadar perdelisin!..

***

Gecenin hayallinde sultan olabilirsin... Hakikatin güneşi doğduğunda nereye kaçacaksın?..

Haberin Devamı

***

Kolundaki, ayağındaki zincirden ölümle kurtulabilirsin...

Ama beynindekinden asla!..

***

‘Koza’n seni gerçeğin alemine uçacak güce eriştirmiyorsa; ancak mezarın olur...

***

Günah, ‘senin’ varlığından meydana gelir...

***

Yaşadığın sürece üzüntülerin son bulmaz...

Ben’liğinden kurtul ki selamete çıkasın...

***

Sevginin kaynağı sen’dedir...

***

Sahip olduğunu sandığın her şeyden kopmanın ızdırabını tadacaksın...

***

Değerin; duyguların kadar değil, idrak ettiklerini uygulayabildiğin kadardır...

***

Sevmeyi bilmeyen, sevildiğini anlayamaz...

***

Yaşam; öğrenmek ve öğrendiklerini yaşayabilmek içindir...

***

Tölerans olgunluğun dile gelişidir...

***

Yatarken; ‘kimsenin hakkı bugün de üzerime geçmedi’ diye düşünebiliyor musun?..

***

Gönüllerde yaşamak, gönüllere hitap edecek düzeye gelmekle mümkün olur...

***

Nankörlerin varacağı bir menzil vardır...

Adına ‘hüsran’ derler...

***

Bir şey olabilmek için değil; bir şeyler verebilmek için çalışın...

***

Teslim olunuz ki; olanları seyredesiniz...

***

Gerçeğe erenler giyiniktirler...

Haberin Devamı

Kıyafet giydiklerine aldanmayın ki onları görebilesiniz...

***

Her şeye rağmen verenlerden olmaya çalışınız...

***

Ancak ve sadece gerçeğe erenler ayna olabilirler...

***

‘Ayna’ olduğunuz gün, aksettirilmemesi icap eden şeyler olduğunu unutmayınız...

***

Her şeyin sahibi vardır...

Onun için sahip olmadığınız şeyler hakkında sahiplik davası gütmeyiniz...

***

Öldürmeyiniz ki; hayat bulasınız...

***

Hayvan ile insan arasındaki fark; birincisinin hayatının bittiği yerde ikincisinin hayatının başlamasıdır...

***

Hüsrana uğrayanlar geldikleri yeri unutanlardır...

***

Seyir; sırra erenin halidir; ki o artık daimidir...

***

Tek insandan kaçınız...

O da ‘sadece ben biliyorum’ diyendir...

***

Çabada hararet; seyr’de sükun vardır...

***

Cehennem alevleri, gurur odunlarıyla tutuşmuştur...

***

Perden şartlanmalarından oluşan ‘zan’larındır...

***

Korkuların kadar gafilsin!..

***

Dğer yargıların şartlanmalarından oluşmuşsa, çevrenin robotusun...

***

Kendini tanımana yaramayan tüm fiillerin boşa geçen emektir...

Haberin Devamı

***

Azı değerlendiriniz ki; çoğu bulasınız...

***

Haddini bilmemek, ‘samimiyet’ değildir...

***

Tecrübe isteği şüphedendir...

***

Her şeyin zıddı oluşur...

***

Zeka elektrik gibidir...

Değerlendirişe göre faydalı veya zararlı olur...

***

Bulunduğunuz yeri idrake çalışınız... Ki haddini bilenlerden olasınız!..

Ahmed Hulusi

RAMAZAN’DA BODRUM...

Türk Bükü ve Yalıkavak‘a gitmemişsem, kendimi Bodrum’a gitmiş saymıyorum...

Bodrum benim için son yıllarda esasen bu iki merkez halini alıyor...

Bodrum’un içine bir kez bile gitmeden, Bodrum’a gitmişliğim çok...

Çünkü Bodrum’un kendisi değil, Bodrum’u Bodrum yapan şey benim için Bodrum...

***

Türk Bükü’nün kıvrılan yollarına gireceğim ki; Ship A Hoy’da başlayarak sahilinde bir yürüyeceğim ki, kendimi Bodrum’a gelmiş hissedeyim...

Bir de son yıllarda Yalıkavak...

Marinası, Cipriani’si, albenisi ve gecesinin laciverti ile Yalıkavak...

***

Ramazan ayında, henüz patlama yapmamış bir güzeli andırıyor Bodrum...

Kalabalıklar ölçülü...

Mekanlar sakin...

25’indeki bayram bekleniyor...

Oysa ben Bodrum’un bu halini seviyorum...

Denizin hışırtısını bu sakinlikte hissediyorum...

Doğayı bu sessizlikte fark ediyorum...

Hayatı bu sükutun ortasında anlamlı yaşıyorum...

***

Uzun yıllar sonra ilk 2005’de, o zamanlar yazdığım Sabah gazetesine, ilginç anekdotlar yazmak, yaz notları hazırlamak, okuyucuyla tatil dünyalarından iletişim kurmak için gelmiştim Bodrum’a...

Dokuz yazdır Bodrum benim hayatımın yeni başlayan yaz yer değiştirmelerinin mekanı oluyor...

Yazı burada geçirmeye; buradan yazmaya, okumaya ve hayatı aktarmaya çalışıyorum...

50 gün geçirip; tek bir gecesini barında, sazında, sözünde, geçirmeden dönüyorum Bodrum’dan...

Huzur, sakinlik, spor, doğa, deniz ve kıyılardaki akşam yemeği demek Bodrum benim için...

Bir tatlı huzur...

Ramazan’daki sükut; doğanın sesini dinletiyor bana...

Mazhar Fuat Özkan‘ın sesi geliyor derinlerden;

“Duygu biraz duygu...

Bütün isteğim buydu...”

DİĞER YENİ YAZILAR