Kılıçdaroğlu ve Baykal'la karşılaştığım gece...

Haberin Devamı

Bizim Selen Sevigen’in Gökhan Özen’le düğünü vardı Four Seasons otelde önceki gece...
Lacivert bir Boğaz gecesi...
Şık kadınlar, erkekler...
Bir masal dekorunu andırıyordu düğün...
Ya da Ferzan Özpetek’in Serseri Mayınlar filmindeki düğün sahnesini...
Estetik güzellikte bir gece yaşanmaktaydı bir düğün vesilesiyle Boğazın üzerinde...
Düğünün yuvarlak orta masasında, gördüm Kemal Kılıçdaroğlu’yla Deniz Baykal’ı yan yana otururlarken...
Biraz önce beraberce gelin tarafı olarak şahitlik yapmışlardı...

***

Daha kısa bir süre önce, siyasi simsarlar geleneksel fırsatçılıklarını göstererek hiçbir şey söylemez ve barometreyi ölçerken, köşemden iki üç mektup yazmıştım arka arkaya...
“Sevgili Deniz Baykal...” diye başlamıştı mektuplar ve “Onursal Başkanlığa geçerek, Kemal Kılıçdaroğlu’na devrediniz....” diye devam etmişti o mektuplar...
Sonra da Kılıçdaroğlu’na ondan beklenenlerle ilgili mektuplar kaleme almıştım...
Doğrusu politikacı-gazeteci ilişkilerinde pek rahat sayılmazdım...
Nitekim Baykal’a yazdığım mektupta şöyle demiştim:
“Özellikle aramıyorum ki elimin ve kalemimin gideceği yer konuşmadan etkilenmesin...”
Yazının doğal şehvetini bozmak istememiştim...

***

Önceki gece, çok sevecen, çok ince, çok nazik ve çok dostça sıktık ellerimizi...
Hem Baykal’la, hem Kılıçdaroğlu’yla...
İşimi hakkıyla yapmaktan mutlu oluyorum...
İşimi hakkıyla yaparken yaltaklanmamaktan zevk alıyorum...
Keza eleştirirken, muhatabıma küfür etmemekten, onu aşağılamamaktan, karşımdakini ötekileştirmemekten haz alıyorum...
Küfür etmemekle, yaltaklanmamak arasında bir çizgi tutturmaya çalışıyorum...

***

Deniz Baykal’ın kendisini eleştirenlere karşı tahammülsüz olduğu söylenirdi...
Hiç öyle değildi...
“Yazılarının hepsini okuyorum” dedi, “Çok güzel yazıyorsun...”
Bu bir mesajdı...
O günlerde konuşmamış olsak da yazdığın her şeyi okudum, not ettim...
Kemal Kılıçdaroğlu çok “fit” görünüyordu gecede...
Baykal ise “tazelenmiş...”


*****

DENİZ BAYKAL SEZAR’I OKURKEN BRÜTÜS’ÜNÜ
ARIYOR... YA KLEOPATRA’SINI BİLİYOR MU?..



Arkadaşım ve meslektaşım Aslı Aydıntaşbaş’a verdiği demeçte “Jül Sezar’ı okuyorum” demiş...
Belli ki Brütüs’e referans yapıyor...
Kendi Brütüs’lerine...
Muhtemelen, hakkında telefon dinleme skandalları çıktığında ve linç edilirken arkasında durduğu 50 yıllık kader arkadaşı Önder Sav’a...
Önder Sav’ın kızının nikahına hediyesini gönderip gitmeyeceğini söylemesi, Baykal’ın kimi Brütüs gördüğünü anlatıyor...
Madem beni okuyor...
O zaman sevgili Baykal’a Jül Sezar’ın hayatında bence çok önemli olan başka tarihi kişilikleri sıralayayım...

***

KLEOPATRA: Sezar Brütüs’ün yer aldığı bir suikaste kurban gitti bu doğru...
Ancak Sezar’ın suikastine zemin hazırlayan olaylar zinciri “inanılmaz bir kadının kendisini halı içinde sarılı olarak ona sunmasıyla” başladı...
Kleopatra Mısır’ı devam ettirebilmek ve karısından uzak tutabilmek için, dünyanın imparatoru olan bu adamı, Roma’dan hep uzak tuttu...
Onu Mısır’da uzun zaman kalmaya ikna etti...
Roma’da muhalifleri Sezar’ın mezarını kazarken, İmparator Kleopatra’nın yanından ayrılmıyordu...
Ve muhalifleri Sezar’ı esas Kleopatra vakasından vuruyorlardı:
“Roma tehlike altında... İmparatorumuz Mısır’da o kadının kollarında ne yapmakta?..” diyerek...
Brütüs bıçağı saplayandır...
Kleopatra o ortamı “kadınsı ihtirasları uğruna hazırlayan...”

***

HAYAT BOYU DİKTATÖR:
Sezar, iç savaş sonunda Roma dünyasının tartışmasız hakimi olunca, geniş bir reform hamlesi başlattı...
Hayat boyu diktatör ilan edildi... Cumhuriyet bürokrasisini ağır biçimde merkezileştirdi...

DİĞER SUİKASTÇİLER:
Ve Sezar sadece Brütüs tarafından devrilmedi...
Suikaste katılan Cassius vardı...
Suikast grubunun üyesi Casca vardı...
Trebonius, Ligarius, Metellus Cimber, Cinna...
Bunlar hep suikast timinin üyeleriydiler...
Suikast ve operasyon tek kişi tarafından değil, çok kişi tarafından yapıldı...

***

Elbette sevgili Baykal, Jül Sezar’ı okurken bütün bunları yeniden hatırlayacak...
Jül Sezar, Yengeç burcunun ayı olan Temmuz’a (July) olarak ismini veren insan...
Benim gibi bir Yengeç olan Deniz Baykal’ın yengeç burcunun efsaneci imparatoru Jül Sezar’ı okumaktan ne kadar keyif aldığını düşünebiliyorum...
Son bir not sevgili dostuma:
Kleopatra, Sezar öldürüldükten sonra, kendisine mukayyet olması için görevlendirdiği komutanı Marcus Antonius’la büyük bir aşk yaşadı...
İstanbul’da gece oldu, loşluğun vurduğu Boğaz’ın sularını seyretmek istiyorum...
Daha fazla yazmak istemiyorum...

DİĞER YENİ YAZILAR