Haberin Devamı
Selim İleri “Her Gece Bodrum’u” yazdığı 1970’lerin ortasında yalnızlaşan aşk ilişkilerini ve bohemi anlatırken, Bodrum’un yaz aylarında gün gelip Türkiye’nin yönetileceği, patronların CEO’larıyla toplantılarını yaptıkları ve kararlarını aldıkları merkez olacağını tahayyül edebilir miydi acaba?..
Ya MFÖ “Duygu, biraz duygu... Biraz deniz, biraz uyku... Bütün isteğim buydu... Bodrum Bodrum...” dediğinde, uyumak istedikleri ve denize girmek istedikleri Bodrum’un, gün gelip Türkiye’nin en ünlü patronlarının grup toplantılarını yapabilmek için, CEO’larını buradan ev sahibi yapacaklarını aklına getirir miydi?..
Patronlar Kulübü TÜSİAD’ın yıllık olağan toplantısı Bodrum Kempinski’de yapıldı geçen hafta sonu...
Mustafa Koç’tan Arzuhan Yalçındağ Doğan’a, Bülent Eczacıbaşı’ndan Cem Boyner’e kadar bütün patronlar yıllık TÜSİAD toplantılarını Bodrum’da yapacak hale geldiler...
En çarpıcı olanı Ferit Şahenk’in sözleri olsa gerek:
“Yazın çalışmalar Bodrum’da devam etmek için grup yöneticilerimin ve CEO’larının Bodrum’dan ev almalarını teşvik ediyorum... Yazın toplantıları burada yapıyoruz... Kararları burada alıyoruz...”
Gerçek şu ki, dün başlattığımız Türkiye’nin tatil merkezlerinde durum, Bodrum, Çeşme-Alaçatı ve Antalya üçgeninde, Türkiye’nin büyük burjuvazisi yaz mekanı olarak kendisine Bodrum’u seçti...
Bodrum Halikarnas, Ship A Hoy, Zeki Müren’in Bodrum’daki barı Veli ve Maça Kızı’nın çok ötesinde, artık Türk ekonomisini yöneten büyük patronların malikânelerinin, villalarının, yazın minumum üç ay devam edecek yaşamlarının geçtiği alandır...
Bodrum’un muhteşem koylarındaki denize sıfır malikâneler ve rezidanslar Türk büyük burjuvazisinin yaz aylarındaki ikametgahlarıdır...
Bodrum bu anlamıyla, kışın Paper Moon’da toplanan Beyaz Türk cemaatinin yazın buluşma, sosyalleşme, yaz dönemi çalışma merkezidir...
Yazın ekonominin büyük patronları için birbirleriyle buluşma merkezi İstanbul değil, Bodrum halini aldı...
Esasen tekneyi ve açık denizi daha çok seven Mustafa Koç son konuşmalarından birinde Bodrum’a gelişini şöyle anlatıyor:
“Bodrum’a geliyorum... Çünkü herkesi burada görebiliyorum...”
*****
MEDYATİK AŞKIN TAZESİ NEREDEYSE “IN” MEKAN ORASIDIR...
Kuşku yok ki, gazeteler ve kuşe kağıda basılı sayfalar bu yıl Çeşme için çıkmaktadır daha çok...
Yaz aşkları, ya da kıştan devam eden “seviyeli aşklar” kendilerini Çeşme ve Alaçatı’ya atmaktalar...
Zaten bu yılın flaş aşkı muamelesi gören Bergüzar Korel-Halit Ergenç aşkı Çeşme’nin serin sularında devam ediyor...
Antalya’da Mardan Otel’in milyarder Azeri sahibiyle Sibel Can aşk mı yaşıyor yollu eski dünyaların haberleri çıkarken, Çeşme ve Alaçatı yılın aşkına ev sahipliği yapıyor...
Medyatik aşkın tazesi nerede cereyan ediyorsa “in” mekan orasıdır...
Sağolsun medyatik işadamı ve playboy kontenjanından Ali Ağaoğlu da yanındaki gençten sevgilisiyle Çeşme modasına uymuş ve el ele sokaklarda poz vermeye başlamıştır...
Merak etmeyin...
Gerisi gelecektir...
Moda ve kendisini gösterme tutkusu böyle bir şeydir...
Akın akın, millet Çeşme’ye kendisini göstermeye gidecektir...
Aslında Çeşme de bir nevi Bodrum’un tarihini yaşıyor...
Önce “alternatif yaşam takılan aşk yazarları, entel Cihangir tayfası, yazar, çizer, oynar bir bohem topluluk” Çeşme ah Çeşme türü güzellemelerle alt yapıyı döşediler...
Bunlara bir süre sonra, katılmak ve bir üst aidiyet sağlamak isteyen şürekâ da eklendi...
Bodrum’da mukim paparazzi tayfasına alternatif bir de Çeşme paparazzi tayfası oluşturdu yavaş yavaş gazeteler...
Geçen yıl gittiğimde tesadüfen fark ettim ki, Çeşme’deki Paparrazi tayfası Bodrum’dakini çoktan geçmiştir...
Buradaki Paparazzi tayfası, aç balıklar gibidir...
Bodrum’dakiler ise tok balık...
Akşam yemeklerinde kimse genelde gelip, sizden resim falan almaya tenezzül etmez Bodrum’da hatta Türkbükü’nde...
Oysa Çeşme Alaçatı’nın Palet isimli sokağın ortasındaki restoranda geçen yıl yaklaşık yarım saat kamera ve fotoğraf makinesi bombardımanına tutulduğumda anladım ki, Çeşme “kendini gösterme heveslileri için kıvama gelmiştir...”
Biliyorum ki artık herkes orada olacak...
Vücutlarını gösterip kışa yatırım yapmayı planlayan çıtır manken ve modeller, güzel vücutlardan rol kopmayı düşünen yeni oyuncu adayları ve keşfedilmemiş sanat güneşleri Çeşme’nin yeni şov sanayiisini birer birer oluşturacaklar...
Çekirge sürüleri gibi geleceklerdir...
Resimler çekilecek, fotoğraflar basılacak, skandallar yaratılacak, yeni playboylar, yeni çıtırlar, gece hayatında boy gösterecek eski ve yeni figürler Çeşme’ye sökün edeceklerdir...
Heyhat...
Alternatif ve butik yaşam alternatifi, entellerin ve aşk yazarlarının muhteşem ambiyansı Çeşme, bir toz bulutunun içinde fotoroman mekanı olmaya adaydır...
Elveda huzur!..
