Menderes'in Kocasından Ayırdığı Kadınlar.. Genç Yaşta Kaybettiği Çocuklar...

Haberin Devamı

Hayatta her ölümün, başa gelen her facianın bir ilahi cezai nedeni yok elbet... Ama Adnan Menderes’in yarın Pazar Vatan ilavesinde Yılmaz Karakoyunlu’nun ağzından yayınlanacak hayat hikayesini okursanız, ağzınız açık kalır...

Yarın Pazar Vatan ekini özellikle isteyin bayinizden...

Hatırla Sevgili dizisinin yazarı Yılmaz Karakoyunlu’nun Ayhan Aydan’la yaptığı birebir görüşmelerden sonra, ortaya koyduğu gerçekler “kadınları kocalarından ayıran, çapkın bir Başbakan’ın ve o kadınların ne kendilerinin ne de çocuklarının mutlu olamadıklarını gösteriyor...”

KOCASINDAN AYRILAN KADINLAR VE ÇOCUKLAR...

İlahi adalet mi bilinmez...

Ancak çapkın Başbakan’ın özel hayatında, sınır tanımayan cüreti, kendi ve beraber olduğu kadınların özel hayatında tahripkar sonuçları acımasızca veriyor...

Menderes haksız yere idam edildi...

Haksız yere idam edildiği için, ismi üzerinden yıllar geçtikten sonra büyüdü ve kutsandı...

İnsanların kalbinde müstesna yerini aldı...

***


Ancak, siyasetteki Menderes hatırasını, özel hayattaki Menderes hatırasıyla karıştıramayız...

Daha doğrusu hayatın ilahi adalet denecek tesadüflerinde, belki de hepimize dersler çıkartacak tesadüfleri arka arkaya sıralamalıyım...

AYHAN AYDAN

Menderes, Ayhan Aydan’la ilişki yaşamaya başladığında genç kadın 25 yaşında ve evlidir... Kocası Hasan Ferit Anlar alaturka müziğe hakim mükemmel bir müzisyendir...

Eski Başbakan’la, genç kadın birkaç kez annesinin evinde buluşurlar...

Genç kadın bir süre sonra evliyken bu ilişkiye devam edeceğini düşünüyor...

Bunun üzerine Adnan Menderes, kocasına Ayhan Hanım’ı boşamasını söylüyor;

“Sen boşa ben alacağım...” diyor... Boşanma gerçekleşiyor, ancak evlilik gerçekleşmiyor...

BİR TÜRLÜ ÇOCUK OLMUYOR

Bunun sonunda ne mi oluyor?..

Ayhan Aydan üç kez hamile kalmasına rağmen, bir türlü çok istediği Menderes’in çocuğunu doğuramıyor...

İki defa düşük yapıyor...

Üçüncüsünde ancak 9 saat yaşatabildikleri bebek, sorunlu doğuyor ve kolu kırıldığı için ölüyor... Ayhan Hanım’ın Başbakan tarafından boşatılan eşi Ferit bey, müzik dünyasında Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kazım Akses’le birlikte en güçlü 5 müzisyenden biri...

Ancak bu talihsiz olaydan dolayı sadece o devlet sanatçısı olamıyor...

Buna karşın, Ayhan Hanım’la Menderes’in de beraberliklerinden bir türlü çocukları olmuyor...

Hayat, Ayhan Hanım’a çok istediği halde bir çocuk vermiyor...

Daha kötüsü, uzun yıllar sonra kocasından olan çocuğunu da Londra’da bir trafik kazasında kaybediyor...

MENDERES’İN DİĞER EVLİ KADINLA İLİŞKİSİ

Andan Menderes, daha önce de yazdığım gibi bir süre sonra İstanbul Emniyet Müdürü’nün eşi Suzan Hanım’la aşk ilişkisine yelken açıyor...

Suzan Hanım evlidir ve ilişki kocasının bilgisine rağmen sürmektedir...

Suzan Hanım’la Menderes arasındaki ilişkinin inanılmaz ayrıntılarını yarın Pazar Vatan’da okuyacaksınız...

Ama benim söyleyeceğim şey bundan oldukça farklı...

Adnan Menderes’in Suzan Hanım’la kocasının gözleri önünde başlattığı bu ilişkiden ve başka arızalı ilişkilerden çok sonra, Menderes’in ölümünün ardından aile, üzerindeki uğursuzluktan hiç kurtulamıyor...

YÜKSEL MENDERES’İN KUŞKULU ÖLÜMÜ

Babasının ölümünden sonrra Aydın Milletvekilliği yapan büyük oğlu Yüksel Menderes, 1 Mart 1972’de Ankara’daki evinde ölü bulunuyor...

Başucunda Kuran-ı Kerim vardır...

Kareli bir kağıtta bir veda mektubu vardır:

“Hayatta kaderin bütün cilveleri beni buldu” diye yazmaya başlar Yüksel Mutlu:

“Kötü hadiseler karşısında daha fazla tahammül gösteremeyeceğim... Artık yaşama gücümü kaybettim...” der...

Oysa Yüksel’in intiharı kuşku doludur...

15 gün birlikte çalışma yaptıkları eski milletvekili Şaban Karataş “veda mektubundaki yazı ile Yüksel’in el yazısı birbirini tutmuyor...” der... Ancak annesi Berrin Hanım olaya noktayı koyar:

“Bırakın öyle kalsın...

Üzerine daha fazla gidip de yaramızı deşmeyin...”

MUTLU MENDERES’İN ÖLÜMÜ

Garip ve acı tesadüfler, bununla da bitmez...

Ailenin diğer ferdi Mutlu Menderes, Ankara’da 8 Mart 1978 tarihinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeder... Bu kazaya ilişkin de soru işaretleri vardır...

Ancak yıllardır aydınlanamamıştır... Ailenin nispi olarak en şanslısı en küçük oğlu Aydın Menderes’tir...

O da trafik kazası geçirir...

Hayati tehlikeyi atlatır...

Ama kol ve bacaklarındaki felç durumu devam etmektedir...

YIKILAN AİLELER, KAYBEDİLEN EVLATLAR

Menderes’in özel hayatı, arka arkaya yıktığı kadın ailelerin hayatlarından oluşur...

Menderes’in kendinden sonraki aile hayatı ise, çocuklarının şüpheli intiharları ve şüpheli trafik kazalarıyla yaşama erken vedalarından oluşur...

Menderes’in ya da Ayhan Aydan’ın özel hayatları birer ilahi adalet midir?..

Masum birilerinin ahı mı tutmuştur?..

Yoksa bunların hepsi uğursuz birer tesadüften mi ibarettir?..

BENİM HAYATIM VE İLAHİ ADALET

Benim hayatım hep garip tesadüflerle, ilginç rastlantılarla doludur...

İlahi adaletin tecelli ettiği o kadar çok vakam var ki, benim ilahi a inanmamam, ilahi bir adaletsizlik olur...

Elbette bu benim hayatı okurken edindiğim inançtır... Mutlaka Menderes ve Ayhan Hanım, Suzan Hanım hakkında da ilginç tesadüflerle ilgili birer düşüncem var...

Ama bunlar elbet kanıtsız tesadüflerdir ve inanç sınırında olarak değerlendirilebilir...

Ben öyle düşünmesem de...


DİĞER YENİ YAZILAR