Haberin Devamı
Bolu’yla Ankara arasındaydı; sanıyorum Ankara il sınırları içindedir... Kızıcahamam’dan Bolu’ya doğru çıktığınızda karşınıza bir süre sonra Azap Deresi çıkar...
Yolları keskin virajlarla çevrili, iki tarafında uçurum olan bir bölgedir ve vakti zamanında Ankara-İstanbul otoyolunun en fazla kazaya nerden olan yeridir... Keskin virajlardan, iki taraflı uçurumlardan sürücülerin çektiği azabı anlatmak için, mevkiye Azap Deresi denirdi sanıyorum...
***
Melih Gökçek eminim çok iyi biliyordur Azap Deresi’ni ve farkındadır ki, şimdi Tayyip Erdoğan’ın kendisine çektirdiği azap, belli ki Melih Bey’in, Karayalçın karşısında yutkunmasına neden olacaktır...
Misal Murat Karayalçın esecek gürleyecek, “Ankara’ya şunu bunu yapacağız...” diyecek, Melih Bey yutkunacaktır... Çünkü kendisi aday olup olmadığını bilmemektedir...
Konuşsa “Sen kim oluyorsun ulan” çekse, rakibinin “siz kim olmaktasınız acaba” diye sorma hakkı mevcuttur...
Çünkü Melih Bey aday değildir...
Melih Bey, Tayyip Bey’in dudakları oynamadan, misal MHP’yle ya da başka bir partiyle görüşme yapma hakkına da pek sahip değildir...
Görüşmeyi yapsa, Tayyip Bey ve AKP sadakatsiz filmini oynatacak, yapmasa toptan kayıpları oynayacak, cevap verse olmayacak, cevap vermese atı alan Üsküdar’ı geçecek...
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık... Azap Deresi gibi mübarek iki tarafı uçurum, karşında ise keskin viraj...
Sanıyorum Melih Bey’in bugüne kadar canlı ve cansız yayınlarda konuşturmadığı muhataplarının ahı tuttu... Son canlı yayında da müşahade ettiniz ki, Melih Bey’i susturabilmek haşa mümkün değildir...
Bildiğim kadarıyla Melih Bey “Uğur Dündar arkadaşımın tarihte televizyonculuk yaptığı son 40 yıl içinde susturamadığı tek adam” payesindedir...
Hatırlatırım Halil Bezmen’ler, Amerika’da evler, çekilen bıçaklar falan geçti bu gözlerin önünden... Gelene geçene bana mısın demeyen gerektiğinde kodu mu oturtan Uğur Dündar arkadaşım Melih Gökçek’in bitmek bilmeyen tiradları karşısında susarak gülümsemeyi tercih etti...
Uğur Dündar’ın ve tüm Türkiye’nin susturamadığı Melih Gökçek’i şak dedi Tayyip Bey susturuverdi...
Şimdi Karayalçın konuşuyor...
Melih Bey yutkunuyor...
“Yok” dese Murat Bey “hop” diyecek...
“Oynamıyorum” dese adaylık gidecek...
“Oynuyorum” dese ve “ofsayta düşse karizmayı yiyecek...”
MHP’ye gitse, “sadakatsiz” denecek...
Gitmese Ayten Alpman’ın “Tek Başına” şarkısını söyleyecek...
Ne yapsın şimdi Melih Bey?..
Kim ne yaparsa yapsın, o yutkunacak...
Konuşturmadığı muhataplarının ahı mı tuttu acep?.. Biliyorsunuz düşmez kalkmaz bir Allah var!..
BOĞA SELAHATTİN!..
Tam 6.7 milyar insanın burçları değişmiş Alman bilim adamlarının bulduğu yeni bulgulara göre...
Yeni bulguları! Açıklayıp kafanızı daha fazla karıştırmayacağım, ama yeni burcunuz yüzde 90 eski burcunuz değil...
29 Kasım-17 Aralık tarihlerinde doğanlar için “Yılan Burcu” diye bir burç çıkarmışlar...
Bütün burçların tarihlerini de değiştirmişler...
Şöyle yazıyor bütün gazetelerde haberler:
Oğlak: 20 Ocak -16 Şubat
Kova: 16 Şubat - 11 Mart
Balık:11 Mart - 18 Nisan
Koç: 18 Nisan - 13 Mayıs
Boğa: 13 Mayıs - 21 Haziran
İkizler: 21 Haziran - 20 Temmuz
Yengeç: 20 Temmuz - 10 Ağustos
Aslan: 10 Ağustos - 16 Eylül
Başak: 16 Eylül - 30 Ekim
Terazi: 30 Ekim - 23 Kasım
Akrep: 23 Kasım - 29 Kasım
YILAN: 29 Kasım - 17 Aralık
Yay: 17 Aralık - 20 Ocak.
Bu durumda Alman bilim adamları ve haberi yazan arkadaşlar, yılın on iki gününde doğan yaklaşık 800 milyon insanı “iki burçta birden gösteriyorlar...”
Öyle ya 12 Mart’ta doğan arkadaş hem Kova’ya gidiyor hem Balık’a...
20 Temmuz’da doğan vatandaşın hem İkizler hem Yengeç olduğu gibi...
Bizans’ın sembolü “Çift Başlı Kartal”dır...
Bunlar da Alman bilim adamlarına göre “Çift Burçlu Kişilikler” oluyor...
Bir nevi gündüz insan gece kurt gibi bir durum yani...
Meselenin tartışmaya açık birçok yönü var...
Misal bu yeni çıkan Yılan burcu ne menem bir şeydir?..
29 Kasım-17 Aralık tarihleri arasında doğan bu burcun yerleşikleri “Yılan gibi bir karakter midirler?” bu konu açık değil...
Ssss diye bir ses çıkaraka usul usul yaklaşır, yılan gibi mi sokarlar, yoksa yılan gibi sarıp adamı mı boğarlar, bunların hepsi müphem...
Elbette esas benim Selahattin kardeşimin durumu var ki evlere şenlik...
Efendim kendisi aslen İkizler’dir...
Ancak zaman içinde durumuna bakmış, “İkizler burcuna yönelik” sert rüzgarlara dayanamamış, burcundan istifa ettiğini söyleyerek Yay burcuna geçtiğini açıklamıştır...
Yeni durumda Bay Selahattin’in istifası geçerli değildir...
Çünkü kendisi bir kere İkizler değil, Boğa burcudur...
Bugüne kadar Bay Zafer’e ve Bay Güngör’e, Bay Okay’a ve Bay Bana karşı çizdiği tavladaki mızmız tavır İkizler burcunun değişken, çift karakterli mahiyetindir diye biliniyordu...
Anlaşlıyor ki, sevgili kankam çift karakterli İkizler’e değil, boğa gibi inatçı Boğa burcuna aittir...
Kırmızı görünce saldırması ondandır...
Dikbaşlılığı, otorite tanımazlığı, isyankarlığı bundandır...
Yeni duruma göre tavla arkadaşları vaziyet alsınlar...
Bana göre hava hoş...
Ben Yengeç’im ve Yengeç kalacağım...
Yaşasın romantik protest başkaldırım...
