İktidar ve güç böyle bir şey...
Modayı yaratıyor, gündemi belirliyor, güce tapan insan davranışlarını yönlendiriyor ve hayatı dönüştürüyor...
Türkiye bir süredir inanılmaz görüntülere sahne oluyor...
Oportunizm midir, yağcılık mıdır, iki kuruşluk rant sevdası mıdır, gündeme gelip reklam yapmak mıdır, yoksa şişirilmiş egolarıyla insanlara yeni moda satmak mıdır bilinmez, her gün televolelerde görünen sanatçıların türban takmasındadır şimdi sıra...
Hülya Avşar, Sibel Can, Seda Sayan, Demet Akalın , Petek Dinçöz ve daha bir sürüsü kendi televizyon programlarında ya da fotoğraf çekimlerinde türbanlı pozlar vermekteler...
Ne müthiş inciler döktürerek giydikleri türbanı savunuyorlar...
Mesela Hülya Avşar “Bazı kadınlarda gördüğü türbandan etkilendiğini ve özendiğini” söylüyor...
Dergisinin Eylül sayısında Zeynel Abidin Ağgül’ün objektifinden çekilmiş türbanlı kapak fotoğrafıyla çıkmış...
Demek ki ancak bugün türbana özenmeye vakit buldu Hülya Hanım...
Ne mutluluk verici gelişme, ne büyük bir hidayete erme ve irade!!!
Seda Sayan Hanımefendi ise sabah yayınlanan televizyon programında herkesi şaşırtıyor!!!
Haber şöyle:
“Açık sırt dekoltesi ile tanıdığımız Sayan bu kez türban taktı...Sabahların Sultanı adlı programda bugünkü Tekbir Giyim’in defilesine çıkan mankenleri ağırladı... Mankenlerin taktığı türbanı isteyen Seda Sayan türbanı başına takarak uzun süre ekranlarda böyle göründü...”
Bir anda kadın sanatçılarımızın hidayete ermeleri ve hep beraber türban takıp, medyada, boy gösterimine girmeleri, kabul etmeliyim ki “müthiş demokratik bir gelişme!!!”
Demek ki Türkiye’deki baskıcı Cumhuriyet rejimi, yıllardır Seda Sayan’ın, Hülya Avşar’ın, Sibel Can’ın ve Demet Akalın’ın “İçlerindeki türban giyme tutkusunu köreltti, onlara derin sırt ya da göğüs dekolteli kıyafetleri reva gördü...”
Üzülmedim desem yalan olur, ne menem bir Cumhuriyetmiş ki bu, onlarca kadın sanatçının içindeki türban duygusunu törpülemiş, köreltmiş ve öldürmüş!!!
Demet Akalın şöyle buyuruyor:
“40 yaşımdan sonra kapanacağım... Zaten baş örtüsü Sibel Can’a ve bana yakışıyor... Kapanacak kişinin nur yüzlü olması gerekir... Biz de öyleyiz...”
Şaka gibi...
Haberde bu lafın hemen arkasından “Konserde Demet Akalın’ın derin göğüs dekolteli kıyafeti dikkat çekti...” diyor...
Yıllar yılı büyük aşk skandalları, aldatma ve aldatılma haberleriyle gündemdeydiler...
Şimdi nur yüzlü olarak türban takmak üzere sıraya girdiler...
Helal olsun size!!!
Türkiye gerçekten acınacak bir ülke olmaya doğru gidiyor...
Milyonlarca kadına televizyonlarda ve gazetelerde örnek olan, rol model halini alan kadın sanatçılar, yüzlerce skandaldan sonra şimdi “Türban takma ve nur yüzlü olma yarışındalar...”
Bunu söyleyenlerin yüzlerinden akan nur beni bile etkisi aldı maşallah!!!
Necla Nazır veya Ahmet Özhan’ın suçu neydi o zaman, yıllar yılı bu camiadan tecrit edildiler, izole bir hayat yaşamak zorunda bırakıldılar?..
Necla Hanım’ın türbanı onu bu hayattan uzaklaştırdı, Ahmet Özhan’ın inancı zavallıyı Ramazan ayı sanatçısı yaptı...
Nur yüzlü bayanlar! o sırada derin külot dekoltesi sunmaktaydılar...
Magazin programları iç çamaşırı giyip giymediklerini saptamaktaydı...
Kabul etmek gerekir ki ne olduğuna değil, ne olacağına bakmalı insan...
Zaten Gülben Ergen Hanımefendi buyurmuş;
“Benim ruhum türbanlı” demiş...
Hey yüce Allahım sen nelere kadirsin!!!
Bilemiyorum Hayrünnisa Hanımefendi, bu yeni tablodan “Yeni müminler kazanmaktayız” diyerek sevinmekte midir, ama ona bir kopya vereyim sakın ola sevinmesin!!!
Yarın duruma ve şartlara göre, başka türlü hidayete de erebilirler bu arkadaşlar!
Onların fotoğraflarını değişimin, dönüşümün ve hidayete ermenin ibret belgesi niyetine saklayın ve sakın unutmayın...
Neye acı acı gülümsemekteyim biliyor musunuz?..
Türkiye’de birçokları “Biz mümkün değil İran olmayız... Bizdeki laik yaşamı dönüştürmek imkansız...” derdi...
Hayatı okumakta ne kadar da zavallıymış bunu söyleyenler...
Bazılarının işlerine gelmeye görsün!!!
Molla olur bunlar molla!!!
