Evimizin “Shirley”si Sumru
Sumru Yavrucuk’un yaz aylarında Ege’de sahnelemeye başladığı Willy Russell’ın “Shirley Valentine” oyununu, Uniq İstanbul’un açık hava sahnesinde izleyerek sezonu açtım. Yavrucuk’un içten oyunculuğunun yanı sıra oyunun yalın kurgusu ve adaptasyonu son derece başarılı. “Shirley”, kadının aile içindeki konumuna ilişkin doğru saptamalarda bulunup sorunlarını güncel dilde anlatıyor. Canlı performansla yapılan müziğin oyuna kattığı duygusal ve dramatik etkiyi beğendiğimi de belirteyim.
Ekip’ten “İki Kapılı Ev”
Geçtiğimiz sezon adından epey söz ettiren “İki Kapılı Ev”i bu sezon da izleme şansını yakalayabileceğiz. Ekip Tiyatro, daha önceki çalışmalarında olduğu gibi bunda da başarı çıtasını yükseltmiş. Bir kumpanyanın neredeyse 400 yıllık eski bir oyunu kendilerince yeniden sahneye koyma sürecini anlatan oyunu Cem Uslu yönetmiş. Oyuncuların her biri oyunculuk, taklit, hareket komedisi olmak üzere tüm marifetlerini sergiliyor. Oyun, 6 Ekim’de garajistanbul’da.
Ayça’nın ışığı Fosforlu’ya hayat veriyor
Tiyatrokare, bu sezon yine bir müzikale imza atıyor. Üstelik bizi Türk sahnelerinin gözde müzikal yıldızı Ayça Varlıer’le buluşturuyor. Suat Derviş’in “Fosforlu Cevriye” adlı romanında sahneye uyarlanan Fosforlu Müzikali, hiç ummadığı anda ve uğruna hayatını feda etmekten çekinmeyeceği bir erkeğe gönlünü kaptıran bir sokak kadınının hikayesini anlatıyor.
Amerikan rüyasına kapılan bir aile
Oyun Atölyesi, sezona Arthur Miller’ın “Köprüden Görünüş” oyunuyla merhaba diyor. Gül Y. Yıldırım’ın çevirisiyle Hira Tekindor’un sahneye koyduğu oyunun dekor tasarımı da Zerrin Tekindor’a ait. Merakla beklediğim oyun 8-11 Ekim tarihleri arasında Oyun Atölyesi’nde. Geçen sezon prömiyer yapan Hansel ve Gretel'in Öteki Hikayesi’ni ben de henüz görmedim. Ayça Bingöl ve Salih Bademci’nin performanslarını izleyeceğimiz 15-18 Ekim tarihleri arasında Oyun Atölyesi’nde yerinizi ayırtın.
“Salla memeleri, iç kahveleri...”
Geçen sezon hep aynı anda gözlerimin yaşardığı hem de kahkahalarla güldüğüm oyun, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun “FÜ” oyunu oldu. İkincikat’ın bu başarılı prodüksüyonunda Serra Yılmaz ve Deniz Türkali’yi birlikte izledik. “Salla memeleri, iç kahveleri, ablası kardeşi, canı her şeyi, unutturmaya çalıştığı, Allah’ın belası boktan bir hayat yaşadığı. Bir de uğruna canını feda edecek kadar seviyorsun ya, işte o en beteri.” FÜ, 17 Ekim’de Kozzy’de.
