Gazete Vatan Logo
Magazin Psikolojik bir travma benimkisi

Psikolojik bir travma benimkisi

Stand up alanında son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ve daha da duyacağımızı garanti eden bir isim var: Cem İşçiler. Gündüz bir tekstil firmasında çalışan İşçiler, akşamları ise yüzlerce kişinin karşısında ‘Açık Konuşuyorum’ adlı stand up gösterisi yapıyor. Eğlenmek ve eğlendirmeye olan tutkusuna yenik düşerek kendini sahnede bulan İşçiler, en iyi bildiği şeyi yapıyor: Maddi sıkıntılar çektiği hayatını anlatıyor

Psikolojik bir travma benimkisi

- Gösteriden çıkanlar arasında ‘Cem Yılmaz’da bu kadar gülmedim’ diyenler oluyor...

Buraya gelen herkesin ciddi sıkıntıları var hayatta. Bunu en azından bir saat boyunca unutsunlar istiyorum. Eğlendirmek için elimden geleni yapıyorum. Çıkışta da ‘Biz bir yere gittik. Adı neydi ya... Ama çok güldük’ dedikleri zaman ‘çok güldük’ demelerinin adımı hatırlamalarından daha önemli olduğunu düşünüyorum. Onların eğlendiğini görmek bir sonraki gösteri için bana da motivasyon oluyor.

- Sıkıntılarını unutturuyorum dediniz ama en büyük sıkıntılarını yüzlerine vuruyorsunuz. Metrobüs, metro olayı İstanbul’da yaşayanların yarayan kanası…

Gösteriden sonra kimse benden daha fakir olduğunu düşünmüyor. ‘Biz yine iyiymişiz abi ya’ diyorlar. Bu durum da onları mutlu ediyor. Benim bunu bir konsept olarak yaptığımı düşünüyorlar. Halbuki benim yaşamım öyle. İki seçeneğim vardı: Ya bu hikayeleri kimseye anlatamayıp yakınacaktım. Ya da anlatıp eğlenecektim, eğlendirecektim. Ben bununla gülmeyi tercih ettim. Normalde psikolojik bir travma benim halim ama gülmeye çalışıyoruz.

Haberin Devamı

İşçiler’in bir sonraki gösterisi 27 Şubat’ta İstanbul Torium Sahne’de ‘Büyük Komedi Gecesi 4’ ekinliğinde olacak. Mart’ta Akatlar KM’nde, Nisan’da Trump KM’nde gösteri planları var.

Tekstil firmasında çalışıyorum

- Türkiye şartlarında ‘Ben sahneye çıkıp insanları güldüreceğim’ demek çok çok büyük bir iddia. En başa dönecek olursak nasıl böyle bir iddiaya giriştiniz?

Kendi kendine gelişti. Ben şans eseri Keşan’da bir yarışmaya katıldım. O yarışmaya başka stand up’çı katılmayınca ben kazandım. Kazanınca yavaş yavaş gösteri yapmaya başladım. Yaptıkça devamı geldi. 5 yılda 70-71 gösteri yaptım.

- Başka bir iş yapıyor musunuz?

Ben normal sigortalı olarak bir tekstil firmasında çalışıyorum. Bugün de işten geldim buraya. Sadece komedyenlikten para kazanmayı isterdim tabii ama bu durumdan da hiç şikayetçi değilim. Farklı olsaydı bu kadar komik yaklaşabilir miydim olaylara bilmiyorum.

- İş arkadaşlarınız biliyor mu gösterilerinizi?

Tabii, defalarca geldiler gösterilerime.

Haberin Devamı

- Stand up’çılarda hep bir sinema sektörüne geçiş oluyor. Sizin var mı böyle planlarınız?

Herkesin kafasında bir sinema isteği olduğu gibi benim de var. Ama zamanı olduğunu düşünüyorum.

Birbirimize destek oluyoruz

Çok kaliteli komedyen arkadaşlarım var. Doğu Demirkol, Emre Mutlu, Yusuf Altıntaş gibi... Birbirimize destek oluyoruz.

Kendimi anlatmakta bir numarayım

- Eşiniz ve ailenizin geldiği gösterilerde konuştuğunuz konular değişiyor mu?

Net değişiyor. Babam, annem, eşim veya akrabalar gelince konular biraz farklılaşıyor. Gösteri öncesi kimin geldiğine bakarım ben. O yüzden büyük salonlarda gösteri yapmaktan korkuyorum.

- Konular uydurma olsa bu kadar sorun yaşamayacaksınız ama hepsi kendi hayatınızdan örnekler olunca zor oluyor sanırım.

Tabii hepsi gerçek! Bende tespit yoktur mesela. Kendi başımdan ne geçtiyse o. En iyi bildiğim şey kendimim çünkü. Tespit konusunda yapan arkadaşlar var. Onu onlara bırakıyorum. Kendimi anlatmak konusunda bir numarayım!

- Sahnedeyken seyirciler size laf da atıyor. Kafanız karışmıyor mu o anlarda?

Haberin Devamı

Sahnede çok ilginç şeyler oluyor. IQ’da tavana vuruyorsunuz. Algılarınız tamamen açık oluyor. Ben birinin bi anda sahneye fırlamasını da bekliyorum. Yani hazırım ama neye hazır olduğumu da bilmiyorum.

- Sinemada komedi seviliyor ama stand up gösterileri dolup taşmıyor. Neden acaba?

İnsanlar televizyonda gördüğü şeylere daha fazla değer veriyor. Tiyatroya bile televizyonda gördüklerinin oyunlarına gidiyorlar. ‘Televizyondaysa başarılıdır’ gibi bir algı var.

Yavaş yavaş tanınayım

Televizyona çıkayım 45 milyon kişi beni tanısın istemiyorum. 3 milyon kişi yavaş yavaş tanısın daha iyi benim için. ‘Herkes bir gün 15 dakika ünlü olacak’taki o 15 dakikayı yaşamak istemem açıkçası.