Barış imkânsız mıdır?

Barış, sırf söz olarak bile, öyle müspet çağrışımlar yapıyor ki, en ümitsiz insana bir ümit kapısının açılabileceğini vadediyor. İnsanın içinde barış ideal olarak var görünüyor, öyleyse bizim onu geliştirmek için olanca gücümüzle harekete geçmemiz gerekir. Eğitimin görevi, insanın içindeki eğilimleri keşfedip geliştirmeye çalışmak, insandaki yaratılışı gerçekleştirmektir. Fakat insanın içinde barışın tam tersi, ona taban tabana zıt, savaş, yıkma-bozma, zarar verme eğilimleri de var. İnsanın içinde gelişmemiş halde pek çok eğilim var. Bunların karşılıklı olarak birbirine zarar vermeyecek şekilde yönünü bulup gelişmesi öyle kendiliğinden olacak bir iş değil, kendiliğindenliğe bırakılacak bir iş de değil. İnsan buna erişmek için sürekli çabalamak zorunda. Ayrıca tek tek insanların buna erişmiş olması da yetmiyor, bütün insan soyunun bu amaç için çabalaması gerekiyor.

Öğretilenlerin kullanımı

İnsanın üstlenebileceği ve kendini adayabileceği en önemli ve en güç sorun eğitimdir. Ne iyilik ne kötülük insanın içinde tohumlar halinde mevcuttur fakat her ikisine de çekilebilecek eğilimler, kabiliyetler vardır. Bu yüzden eğitimde usuller (metot) yavaş fakat sürekli gelişme halinde olmalıdır. Gelişme, her neslin devraldığı tecrübe biri-kimini kendinden sonrakine devretmezden evvel ona kendi tecrübesinden bir şeyleri ilave etmesi halinde ortaya çıkacaktır. Öğretilenlerin doğru kullanımının öğretilmesi daha da önemli-dir, buna talim ve terbiye diyoruz.

Haberin Devamı

Serkeşlik telafi edilemez

Keşifler icatlar bize yeni yaşama biçimleri, teknikler kazandırabilir fakat bunların doğru kullanımı olan talim ve terbiye ihmal edilmişse onun meydana getireceği zararlar, eğitim öğretimin ihmalinden daha büyük kötülük olacaktır. Öğrenilenlerdeki eksiklik daha sonra telafi edilebilir fakat talim ve terbiye ihmal edilmişse onun sonucu olacak serkeşlik ve kural tanımazlık hiçbir zaman telafi edilemez.

Evrensel mükemmellik

Anne babalar ve yöneticiler yerel iyilik ve başarıyla yetinmemeli, evrensel iyiyi ve mükemmelliği de hedeflemelidirler. Evrensel iyilik yerel menfaate aykırı olabilir mi? Bu soruya “hayır” diyoruz çünkü iyi eğitim sayesinde dünyadaki iyilikler çoğalır, kötülükler azalır. “Kötülük kendi başına varlık sahibi değildir” demiştir İbn Sina (980-1037), kötülük sadece denetim haline alınmamış, kötü yönlendirilmiş kabiliyetlerin sonucunda ortaya çıkan şeydir.

Haberin Devamı

Ayırt etme melekesi

Eğitim yoluyla insan, önce disipline boyun eğdirilir. Bu, başıboşluğu ve serkeşliği dizginleyip sınırlayacaktır. İkinci olarak insan kültürle donatılır, yetenekleri ortaya çıkaran kültürdür. Üçüncü olarak ona ayırt etme melekesi ve anlayışı, aklını kullanma yolları kazandırılır. Bu, geniş görüşlülük, basiret ve medenilik için gereklidir. Dördüncü olarak kişiye ahlak terbiyesi kazandırılır, “din, güzel ahlaktan ibarettir.” Öyle ki artık insan, iyi amaçlar dışında bir şeyi seçmez. İyi amaçlar böylece zaman içinde, zorunlu amaçlar haline gelir.

DİĞER YENİ YAZILAR