Gazete Vatan Logo

Pit stop’u bitiren buluş!

Şimdiden dünya devi lastik üreticileri Pirelli, Continental ve Bridgestone tarafından satın alındı

Monolyx ile üretilecek lastikler çok kuvvetli olacak ve çok zor aşınacak. Lastiklerin kaplanması kolaylaşacak. Monolyx’li lastik kullanan Formula 1 araçları lastik değiştirmek için pit stop’a girmek zorunda kalmayabilecek. Ürünün lastik dışı kullanım alanları da yine Sabancı Grubu tarafından araştırılıyor

Nano teknolojiye gerek şirketleri aracılığıyla gerekse Sabancı Üniversitesi ile büyük önem veren Sabancı Grubu, yeni bir ürün geliştirmenin heyecanını yaşıyor. Yılsonu bilgilendirme toplantısı sonrası bir grup gazeteciyle sohbet eden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve CEO Zafer Kurtul, nano teknolojide sağladıkları gelişmeleri paylaştı.

Nano teknolojinin önümüzdeki dönemde Türkiye’nin cari açık problemi ile mücadelesinde büyük fayda sağlayabileceğini kaydeden Güler Sabancı örnek olarak Kordsa’nın bu alandaki ticari başarılarını gösterdi. CEO Zafer Kurtul da Kordsa’nın teknolojisini şöyle aktardı:

Kordsa geliştirdi

”Kordsa, lastik güçlendirici kord bezi üretiyor. Bu, naylon 66 bezi ve polyester oluyor. Naylon 66’da Kordsa’nın pazar payı dünyada yüzde 30, polyesterde de yaklaşık yüzde 10 civarında. Naylon daha pahalı bir malzeme. Lastikte bunlar kullanılıyor. Geliştirilen monolyx, lastikte kullanılan çeliğin yerine geçebiliyor. Çeliğin yerine geçebilen, kuvvetli, daha esnek, daha dayanıklı, daha avantajlı. Özellikle ağır yük taşıyan kamyonlarda önemli. Bu, tamamen Kordsa tarafından geliştirildi. Patenti de Kordsa’ya ait. Bu ürün ticarileşti. 3 büyük lastikçide kabul gördü. Diğerlerine de yaygınlaştırıyorlar. Nano teknolojiyle üretilen diğer bir ürün twixtra da lastiğe güç veren bir malzeme. Polyester ve naylon karışımından oluşuyor. Hem kuvvetli yapıyor, hem maliyetleri düşürüyor. Lastiğin içinde yer alıyor. Lastiğin içine ve kenarlarına yapıştırılan malzemeler. Lastiği bunlar tutuyor. Polyester nano da çok kuvvetli bir malzeme. Bu da naylonun yerini aldığında hem kuvvetli, hem de maliyet düşürüyor. Dolayısıyla bu 3 ürün, Kordsa için önemli inovasyon ürünleri. Bunlar, çok yeni pazarlar getirebilir.”

Teknoloji ile artık Formula 1 yarışlarında araçların lastik ve bakımının yapıldığı pit stop süreleri molaları da azalacak.

Lastik dışı da kullanılabilir

Güler Sabacı’nın verdiği bilgiye göre maliyet avantajı olan yeni ürün, kaplama lastik imkanını da artıracağı için kamyonlarda tercih sebebi olacak. Sabancı, bu ürünlerin lastik dışı kullanım alanlarını da incelediklerine dikkat çekti. Sabancı, söz konusu teknolojinin özellikle yarış arabalarına takılan lastiklerde büyük fayda sağlayacağını ifade etti.

Nano’da ülke kaynakları israf edilmesin, işbirliği yapalım

Cari açığın Türkiye’nin önemli meselelerinden biri olduğuna işaret eden Güler Sabancı, yatırım yapan fonların Türkiye’ye gelmeye başladığını belirterek bu kapsamda teknoloji transferi konusunun çok iyi yönetilmesi gerektiğini söyledi. Güler Sabancı, “Biz Sabancı Üniversitesi’nde bu işin iyi yönetilmesi konusunda iddialıyız. İyi bir örnek ortaya koyduğumuz kanısındayız. Bunu da 10 Mart’ ta yapacağımız toplantıda sayın bakanlarımızla ve ilgililerle paylaşacağız. Orta ve uzun vadede cari açık meselesinde kalıcı bir çözüm koyacaksak böyle bir çözüm buradan gelecek”dedi.

Bir ülkeyi güçlü kılan unsurların başında inovasyonun geldiğini vurgulayan Sabancı, “Hâlâ bütün dünyadaki inovasyonla ilgili işlerin yüzde 40’ı ABD’de gerçekleşiyor. Yeni fikir ve teknolojilerin büyük kısmı hala oradan çıkıyor. Bu ülkeleri uzun vadede rekabetçi kılan unsur da buralarda yatıyor” diye konuştu. Bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken bir konunun bu alanda bir işbirliği ve koordinasyon olduğunu vurgulayan Sabancı, şu görüşleri ifade etti:

“Her üniversite kendi nano merkezini yapmak istiyor. Çok iyi teşvikler de veriliyor. Biz yapmasınlar demiyoruz. Örneğin tüm ABD’de savunma alanında sadece 5 nano teknoloji merkezi var. 12 nano teknoloji merkezi sadece kanser ve tıp işleriyle uğraşıyor. Malzeme ve benzeri alanlarda uğraşan sadece 8 tane nano merkezi var. Bütün ABD’de toplasan 20-25 nano teknoloji merkezi var. Neden? Çünkü herkes o laboratuarları, o makinaları kullanıyor. Örneğin Sabancı Üniversitesi’nde bir mikroskop var 5 milyon euro. Herkese, tüm Türkiye ye açık olacak. Bu işi, yaparken yani Türkiye daha çok katma değerli teknolojik ürünlere giderken, bu konuda araştırma ve geliştirmeye destek olurken israfa gitmemeli. Nano teknoloji alanında daha odaklı ve kordineli gitmeli.”

Sabancı, şu ana kadar Sabancı Üniversitesi kapsamında nano teknoloji merkezine 52 milyon TL’lik bir kaynak harcadıklarını belirterek, “Merkezin bir fazı daha var, yatırımlarımız 70 milyon TL’ye kadar çıkacak. Enstitü herkese açık olacak” dedi.

Nano teknoloji merkezinin başında ve yönetiminde bu alanda büyük deneyime sahip kişilerin bulunduğunu belirten Güler Sabancı, “Öğretim üyeleri ve araştırmacılarla iş dünyası arasında doğru bir mekanizma olmalı. Teknoloji transfer ofisi de bu işlevi görmeyi amaçlıyor. Bir üniversitenin içinde bu üçgeni kuramaz ve etkin çalıştıramazsanız bu iş çok başarılı olamaz. Biz bunu çok araştırdık. Sanayi- üniversite ilişkisinin etkin götürülememesinin nedeni de budur. Sanayici üniversiteye geldi nereye gidecek. Öğretim üyeleri de araştırmalarını yaptı, kime verecekler. İşte teknoloji transfer merkezleri bunu bir yerden kanalize edecek” diye konuştu.

Sakıp Sabancı’yı 2014’te AKM’de anmak istiyoruz

Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yenilenmesiyle ilgili Sabancı Vakfı’nın Kültür Bakanlığı ile imzaladığı sponsorluk protokolüne de değinen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, bu konuda şunları söyledi:

“Bilindiği üzere AKM’nin yenilenmesi için 2009 yılında bir proje yapıldı. Ancak bu proje Kurul ve mahkeme tarafından durduruldu. Dolayısıyla o proje artık yapılamıyor. O günden beri de AKM çalışmıyor. Kültür Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay bundan çok büyük bir üzüntü duyduğunu bana anlattı.Ve bu proje için desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Sizin gibi bir grup bize destek olsa birlikte gerçekleştirsek dedi. Biz de Sabancı Vakfı olarak bu projeye destek olmaya karar verdik. Bu gerçekten o kadar önemli proje ki Cumhuriyet tarihimizin en önemli ve anlamlı binalarından biri. Mimarisini beğenirsiniz beğenmezsiniz bu ayrı bir konu. Bina eski haline ve mevcut formuna sadık kalınarak yapılacak. Akustik açıdan, ışıklandırma ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi açısından yapılacak önemli işler var. Tabii ki en önemlisi olarak da deprem yönünden güçlendirilmesi gereği var. Hedef 2013 yılı sonunda bitirilmesi. Bizim arzumuz ise 10 Nisan 2014’e kadar yetişmesi. Bu tarihte, yani ölümünün 10’uncu yılında Sakıp Beyi orada anmak istiyoruz. Ümit ediyoruz ki bu alanda tecrübeli ve ciddi bir müteahhitlik firması ihaleyi alır.”

Teknolojik hat sergisi

Toplantıda soruları da yanıtlayan Güler Sabancı, Sakıp Sabancı Müzesi’ne (SSM) Monet’in sergisini bu yıl Eylül-Ekim’de geleceğini ve bu yıl sanatsal-kültürel çalışmalar yönünden yoğun bir yıl olacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Mayıs ayında SSM’deki köşkü açıyoruz. Bu Köşk içinde Osmanlı hat sanatları bölümü olarak açacağız. Ciddi bir yatırım devam ediyor. Dünyada bir ilki gerçekleştireceğiz. En son teknoloji ile sunulacak. Osmanlı hat sanatı ürünlerini gençlerin ilgisini çekecek şekilde çağdaş teknoloji ile buluşturacağız. Çok ilginç olacak.Tabletle kitapların içinde dolaşacaksınız. Açılışını bu Mayıs’ta yapacağız.”

Haberin Devamı