Pistlerin tozunu atan ekip

Pek çok kişinin yalnızca yarış oyunlarından aşina olduğu bir motor sporu drift. Türkiye’de hatırı sayılır derecede takipçisi olan bu sporun öncülerinden olan Teamart Dream Drift Team üyeleri Özer Mollamehmetoğlu, Fatoş Algon, Oktay Kabakbaş ve eğitmen Haydar Özdemir’le buluştuk; drift sporunu ve yaşadıkları heyecanı konuştuk.

Yarışları 10 bin kişi izliyor

Özer Mollamehmetoğlu ,(Takımın kurucusu, eğitmen ve pilot) 2007’de düzenlenen CNR Show’a kadar Türkiye’de drift diye bir şey olmadığını söylüyor. 7-8 kişilik çekirdek bir kadroyla yola çıkmışlar. Mollamehmetoğlu aynı zamanda lisanslı eğitmen. “Drift Akademi” kapsamında bugüne kadar 500’e yakın öğrenciye eğitim vermişler. Eğitim temel olarak iki gün sürüyor. Katılanlar verilen sertifikayla antrenman yapmaya hak kazanıyorlar. Hazırlanmış yarış otomobilleriyle eğitim veriliyor. Mollamehmetoğlu drift hakkında şunları söylüyor: “Bugün bizim yarış serimizin adı “Apex Masters Turkish Drift Series” bütün dünyada takip edilen bir yarış haline geldi. Geçen sene yurt dışından iki pilot katıldı. Önümüzdeki yıllarda talepler artacak. Drift, kontrolsüzlüğün kontrolü bir anlamda. Araç kontrolden çıktığı zaman onu kontrol etmeyi öğretiyoruz. Bugün drift sporu, Formula 1’den sonra en çok seyirciye sahip olan motor sporu. Bizim yarışlarımızı 8-10 bin seyirci izliyor. 2017’de uluslararası bir turnuvada boy göstermeyi istiyoruz. Motor sporları arasında en ekonomiği ve en tehlikesizi diyebilirim.”

Fotoğraflar: BARIŞ ACARLI

Türkiye’de altı takım yarışıyor

Peki bu arabaları trafikteki standart arabalardan ayıran özellik ne? Öncelikle drift arabasının arkadan itişli olması gerekiyor. En düşük araba beygiri 400’den başlıyor. Daha sert bir amortisör bulunuyor. Araçların içerisinde kafes ve yangın tüpü olması şart: Kafes bulunuyor. Yangın tüpü şart. Tulumsuz yarışamazsınız. Aslında burası sosyal bir merkez gibi. Caddede yarışıp kendini tehlikeye atan insanları buraya davet ediyoruz. Bütün enerjinizi burada atıyorsunuz. Trafikte de sinir olarak bir problem yaşamıyorsunuz. Türkiye’de müsabakalarda yarışan takım sayısı altı.

Kadınların çekinmesine gerek yok

Fatoş Algon (Pilot):

Drift Akademi’yi ilk defa 2007’de duydum. Uzaktan takip ediyordum. 2011’de de ilk defa seyretmeye geldim. Hız ve adrenalinin dışında sese alışmak önemliydi. Eğitimim ise 2013’te başladı. Aldığımız eğitim iki gün sürüyor. Korkum ise yaklaşık altı ay sürdü. Özellikle kadınların çekindiğini görüyorum. Baktığınızda yapılamayacak gibi duruyor ancak öyle değil.

Enerjinizi caddede değil pistte harcayın

Oktay Kabakbaş (Pilot):

Takıma 2009’da katıldım. Caddelerden gelen biriyim ben. Kendimi kurtarmayı düşündüm. Sıfırdan bir aracı biz drift konseptine çeviriyoruz. Çocukluğumdan beri motor sporlarıyla uğraşıyorum. Adrenalin bakımından drift’in daha iyi olduğunu düşünüyorum. Günden güne araçlar güçleniyor. Gözümüz karaydı. Pistlere adımımızı buna göre attık.

Eğitim sonrası drift tutkunu oluyorsunuz

Haydar Özdemir (Eğitmen):

Öncelikle burada eğlenildiğini unutmamaları gerekiyor. Bunu unutanlar otobille savaşmaya başlıyor daha sonra. Dışarıdan bunu gözlemleyebiliyoruz ancak direksiyondaki fark edemiyor. Bu durumlarda otomobili durdurup 5 dakika sonra devam ettiriyoruz. En önemlisi de hiç ilginiz yoksa eğitimden sonra sabah kalkıp “Drift yapmak istiyorum” diye uyanacağınızın garantisini veriyoruz. Ayrıca burada öğrendiklerini trafikte uygulamamaları konusunda bir sözleşme imzalatıyoruz. “Drift Taxi” uygulamasıyla 20-40 kişilik gruplar halinde, Olimpiyat Stadı’ nda, gerekli teorik bilgileri aldıktan sonra dileyen herkes profesyonellerin gözetiminde bu heyecanı tadabilir, yaşayabilir.