Gazete Vatan Logo

Peki Türk katliamının hesabını kim soracak!

Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında bazı Rumların kaybolması ve yerinden edilmesini öne sürerek Türkiye’yi 90 milyon euro tazminat ödemeye mahkum eden AİHM’e Kıbrıslı Türklerden tepki geldi

Peki Türk katliamının hesabını kim soracak!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Ada’nın bölünmüş kalması, bazı Rumların kaybolması ve yerinden edilmesini öne sürerek Türkiye’ye verdiği tazminat cezasını önceki gün karara bağladı. Türkiye’yi toplam 90 milyon euro tazminat ödemeye mahkum eden mahkeme söz konusu tazminatın üç ay içinde Rum Yönetimi’ne ödenmesine hükmetti. Tazminatın 30 milyon euro’su yakınları kaybolan aileler için, 60 milyon euro’su da Karpaz Bölgesi’nde yaşayanlar için ödenecek.


Türkler AİHM’e başvurmadı

Ancak bu karara Kıbrıslı Türklerden tepki geldi. Türk askerinin adaya giriş sebebinin katledilen Türkleri kurtarmak olduğunu söyleyen Kıbrıslı Türkler,”O dönem Rumların yaptığı katliamların fotoğrafları ortada. Önce Türkleri katleden Rumlara hesap sorulsun” dedi. 1958’den 1974’e kadar Türklerin katledilmesiyle alakalı Türkiye’den ya da KKTC’den AİHM’e başvuru yapılmadı. Başvuru yapılmama gerekçesi olarak da olayların karşılıklı yapılması gösterildi. Siyasiler gelecek nesillerin birbirlerine düşman olmaması için AİHM’e gitmeyi tercih etmedi.




‘Türklerin kaybı daha fazla’

VATAN’a konuşan KKTC Eski Başbakanı İrsen Küçük, “AİHM kararını benimsemek mümkün değil. Kıbrıs meselesi 1974’te değil 1955’te başlamıştır. Rum Milli Muhafız Ordusu EOKA’nın kuruluşu ve saldırılara başlamasıyla 103 Türk köyü talan edildi.İnsanlar evlerinden ve köylerinden oldu.Türk askerinin adaya geliş sebebi de budur. Türk askeri 1974’te adaya bu katliamlara “dur” demek için geldi. Öte yandan unutulmamalıdır ki Rumların kayıpları 1974’ten sonra başlasa da Türklerinki 1958’de başlamıştır. Bu nedenle Türklerin kayıpları daha fazladır. İki kesiminde sağduyu ile bu saatten sonra hareket etmesi gerekmektedir” diye konuştu.


Rum komandolar itiraf etmişti

Rum yazar Panikos Neokleus’un Kıbrıs Barış Harekatı sırasında askerlik yapan Rumların anılarını derlediği “Kıbrıs’ta 1974’te göz ardı edilenler” adlı kitap, savaşta yaşanan korkunç bir katliamın itirafına da sahne oldu. Kitabında Neokleus, 20 Temmuz 1974 gecesi Doğruyol mevzilerinde esir alınan 20 kadar Türk mücahidin canlı canlı uçurumdan atıldığı baskına katıldıklarını anlatmıştı.


Yüzlerce ölü, binlerce yaralı

Kararla ilgili Kıbrıs Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği de eleştiride bulundu. Dernek tarafından yapılan açıklamada Rumların Kıbrıs’ta Türklere yönelik ilk saldırıları daha 1912’de Balkan Savaşı’nda başladığı belirterek şöyle denildi: “Rumlar, Balkan yenilgisini fırsat bilerek, ‘ENOSİS ve Yaşasın Yunanistan’ sloganları atıp Hamitköy’de oturan Türklere saldırdı. Bu saldırılarda 4 kişi öldürüldü. 100’den fazla kişi yaralandı. Ardından katliamlar çorap söküğü gibi geldi. Kareklas Olayı, 1931 olayı, EOKA Saldırıları, Sinde Katliamı, Atlılar Katliamı, Kanlı Noel, Şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in katledilmesi, Taşkent köyünde bulunan 82 toplu mezar ve Geçit Kale katliamları 1974’e kadar yaşandı. Rumlar tarafından katledilen Türklerin toplam sayısı 243’tür. Kayıp sayısı 803, Yaralı 3500, sakat ise 280’dir. Katliamlara maruz kalan Türkler, yaşadıkları 103 karma köyü terk etmek zorunda kalmışlardır. Büyük ölçüde, mal, malzeme, araç ve gereç kaybına da uğramışlardır.”

Yakılan yıkılan evler, göçe zorlanan aileler

Anadolu Ajansı’nın (AA) arşivlerinde yer alan fotoğraflar, Kıbrıs’ta yaşanan katliamı gözler önüne seriyor. Arşiv kareleri, 100’den fazla kişinin cesetlerini ve toplu mezarları, evlerini terk etmek ve Kızılay tarafından kurulan çadırlarda barınmak zorunda kalan Kıbrıs Türklerini, saldırılardan kurtulan çocukları ve bebekleri, tahrip edilen evleri, iş yerlerini gösteriyor.

Haberin Devamı