Pehlevi'nin küçük oğlu intihar etti!

Son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin ABD’de hayatını sürdüren 44 yaşındaki en küçük oğlu intihar etti. Bu ölüm İran Şahı ve ailesinin İran’ı terk etmek zorunda kaldıktan sonra yaşadığı trajik olaylara bir yenisini ekledi. “Kennedy Laneti”nin ardın-dan şimdi de “Pehlevi Laneti” konuşuluyor.

İran İslam Devrimi ile Ayetullah Humeyni’nin 1979’da ülkede yönetimi ele almasının ardından ülkesini terk etmek zorunda kalan son şah Muhammed Rıza Pehlevi, ertesi yıl dramatik bir şekilde Mısır’ın başkenti Kahire’de hayatını kaybetmişti. Pehlevi ailesinin başı bu ölümün ardından trajedilerden kurtulmadı. Dün kafasına kurşun sıkan Prens Ali Rıza’nın babası sürgünde ölmüştü, bir zamanlar “Kara Panter” olarak anılan halası Prenses Eşref ise 3 başarısız evlilik, oğullarından birine düzenlenen suikast ve bağımlılıklarla uğraştı. Prens Ali Rıza’nın kardeşi Leyla, 2001 yılında Londra’daki otel odasında aşırı dozda uyku ilacı alarak hayatına son verdi. Pehlevi ailesi dün bir zamanlar dünyanın en gözde bekarları arasında gösterilen Princeton, Harvard gibi okullarda eğitim gören 44 yaşındaki Prens’in intiharı için “Milyonlarca İranlı gibi o da sevdiği vatanının başına gelenlerden çok rahatsızdı, babasını ve kardeşini genç yaşta kaybetmenin yükünü taşıyamıyordu. Bu acıyı yenmek için yıllarca mücadele etti ama başaramadı” açıklamasını yayınladı.

“Babası megalomandı”

Türkiye için yazdığı “Hilal ve Ay” kitabıyla büyük sükse uyandıran ve Ortadoğu’yu avcunun içi gibi bilen Amerikalı yazar Stephen Kinzer de, “Pehlevi Laneti”ni şu satırlarla anlattı: “Şok eden bu intihar, önce işkence edip öldürdüğü İranlılar’ın sonra da kendilerinin kanıyla gömülmüş bir ailenin son trajedisi oldu. Bu dram Shakespeare’in eserlerini hatırlatıyor. Bir zamanlar İran’ı demir yumrukla yöneten Şah’ın ailesi, onun günahlarının bedellerini ödedi. Prens Ali Rıza, çocukluğunu lüks içinde yaşadı. 30 milyon kişinin kaderini ellerinde tutan bir diktatörün ikinci çocuğuydu. Babası Muhammed Rıza öyle bir megalomaniye kendini kaptırdı ki kendisini tarihin en büyük hükümdarlarından biri olarak gördü. Tarih, bir halkın hükümdarlarına karşı bu kadar birlik içinde başkaldırdığına çok nadir tanık olmuştur. Pehlevi’nin günahları çoktu ama herhalde en büyük günahı İranlılar’ı mollaları iktidara getirecek kadar bıktırmasıdır. Prens, Şah rejimi devrildiğinde daha 13 yaşındaydı. Şimdi İran rejiminin baskıcı tutumunu eleştiriyor ama kendi ailesinin onları iktidara taşıyan rolünü görmezden geldi. Kendi halinde bir hayat sürüyordu. Kader şimdi Pehlevi ailesini günahlarından dolayı bir kez daha cezalandırdı. Utanç ve onursuzluğa tahammül edemeyen bir asker gibi kafasına tek kurşun sıkarak hayatına son verdi.”