Gazete Vatan Logo
Magazin Oyuncu psikolojisinden iyi anlıyorum

Oyuncu psikolojisinden iyi anlıyorum

Oyuncu psikolojisinden iyi anlıyorum

Neslihan Yıldız Alak ile birlikte ilk uzun metrajlı sinema filmini yöneten Murat Serezli, yönettiği ilk sinema filminin ardından samimi açıklamalar yaptı. ‘Aşk Olsun’ adlı filminde İlker Aksum, Sedef Avcı, Selen Seyven ve Kenan Ece gibi son dönemin başarılı isimlerine yer veren Murat Serezli, “Oyuncu psikolojisinden iyi anlıyorum” diyor.

10 Nisan’da “Aşk olsun” isimli sinema filminiz vizyona giriyor. Neler hissediyorsunuz?

İlk uzun metrajlı film yönetmenliğim. Çok uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir senaryoydu. Başka yoğunluklar yüzünden hatta bir dönem dinlenmeye kaldırıp, pazarlama ve revize çalışmalarını bırakmıştık. Sonra birdenbire yapım şirketimiz ‘hadi çekelim’ deyince bir anda çok hummalı bir çalışmaya giriştik. Üzerinde bu kadar çalıştığımız bir senaryoyu rafta bırakmayıp, sonunda sinemaseverlere ulaştırabildiğimiz için heyecanlıyız.

Yıllarca kamera önünde olan bir oyuncu olarak film çekmek nasıl bir duygu?

Bir kere oyuncuların çarıklarıyla yıllarca dolaştığım için oyuncu psikolojisinden çok iyi anlıyorum. Oyuncularla nasıl konuşulması gerektiğini, onların neye ihtiyaç duyacağını, nasıl yönetilmekten hoşlandıklarını, yönetmenlerden beklentilerini bilfiil kendim de yaşayarak gözlemlediğim için; onların süreçte çok rahat etmesini sağlayan, “oyuncunun yönetmeni” tabirinin altını dolduracak bir yönetmenlik yaptım. Oyuncuların en büyük ihtiyacı “dışarıdaki göz”dür. Ve yönetmenden alacağı güvenilir geri-bildirim onun için altın değerindedir. Oyuncuların hepsinin o sahneyi oynarken bazı oyun hedefleri vardır. Vermek istediği duygu, basmak istediği oyunculuk tuşları, karakterin bütünlüğündeki inişler çıkışlar gibi. Bunları onlardan biri olarak anlayabilen, analiz edebilen, gözlemleyebilen ve onların ne yapmaya çalıştığını görüp, o hedefe ulaşıp ulaşamadığını doğru denetleyebilen, onlara rahatça söyleyen, oyunculuktan gelen bir adam olmamın, hem bana onları yönetirken, hem de onlara kendilerini rahat ve güvende hissetme açısından çok faydalı olduğunu düşünüyorum. O yüzden oyuncu bir yönetmen, oyuncular için avantajlıdır.

Haberin Devamı

USTALARLA OYNAMAK BÜYÜK GURUR

Haberin Devamı

Önemli ustalarla oynamışsınız. Şener Şen, Çetin Tekindor gibi önemli ustalarla oynamak nasıl bir duygu?

Çok keyifli. Ve ayrıca gurur verici elbette. En son ‘Seni Seviyorum Adamım’da da Ayşen Gruda ile aynı filmdeydik. ‘Eyyvah Eyvah 2’de Demet Akbağ ve Ata Demirer ile. Cem Yılmaz’la çalışmak da büyük keyif. Hepsi çok sevdiğim sanatçılar. Nasıl bir duygu dersen? Mesela Şener Şen gibi bir ustayla oynamak büyük gurur tabi ama herhangi ekstra heyecan ya da korkuya neden olmuyor, büyük ihtimalle anne babamın kulislerinde ve dönemin tüm ünlüleriyle bir arada, ellerinde büyüdüğüm için.

“Aşk, hayatta olmazsa olmazımızdır”

Size göre aşk nedir?

Bu kadar zor bir sorunun cevabını hızlı almayı beklemiyorsun herhalde. (Gülüyor) Aşk, hayatta olmazsa olmazımızdır. Aşksız, yaşadığımızın bile farkına varamayız. Asla tam anlamıyla mutlu olamayız.

Filmin konusundan bahsedersek...

Bir romantik komedi filmi. İlker’in (Aksum) oynadığı Ozan karakteri bir ilişki terapisti ve yeni müşterisi olan Ceyda’nın (Selen Seyven) ilişkisindeki bir çıkmazda ona yardımcı olmaya çalışıyor. Bu olaylar sırasında da uzun zamandır ilk defa aşkı yaşayacağı, Sedef’in (Avcı) oynadığı Pınar ile tanışıyor. Ozan nasıl uzmanlığı yüzünden karşı cinsin erkeklere yaptığı bütün o aşk oyunları, kur numaraları, taktikler konusunda bilgiliyse Pınar’da aynı şekilde erkeklerin tüm stratejilerini biliyor. Yani külyutmaz iki dişli rakip var karşı karşıya. Bakalım terzi kendi söküğünü dikebilecek mi ve herkese aklı öğretirken kendi ilişkisini sağlıklı yürütebilecek mi?

Haberin Devamı

Rahmetli Metin Serezli ve Nevra Serezli’nin çocuğu olmak oyunculuk anlamında size büyük sorumluluk yüklüyor mu?

Her zaman. Öyle bir mirasın ardından geliyor olmak, gelmeye çalışmak bile oyunculuk olsun, yönetmenlik olsun, hatta tüm sanat hayatım olsun beklentiyi artırdığı gibi, hata payı çıtasını da başka insanlara göre çok daha yukarıya yerleştiriyor.

“KANALLARIN TAHAMMÜL SINIRLARI ÇOK AZALDI”

Haberin Devamı

Günümüzde çok sayıda dizi çekiliyor ve dört bölümde de yayından kaldırılabiliyor. Sizce bu durum neden yaşanıyor?

Elbette her bir dizinin hangi nedenlerden dolayı yayından kalktığını bilemeyiz. Ama çok büyük kısmının rating ve iktisadi nedenlerden kalktığını tahmin edebiliriz. İçinde star bile olsa dizi pahalıya çekiliyorsa ve aldığı reklamlar ile bu bütçeyi kanalına kazandıramıyorsa ömrü uzun olmayacaktır. Şahsen bir dizinin akıbetini dört bölümde belirlemek çok acımasız diye düşünüyorum. Amerika’da pilot bölüm çekilir. Seyircinin pilotu beğenmesi üzerine diziye 10-13 bölümlük ya da 22-24 bölümlük garanti verilir. Sezon yayını bitmeden, bir sonraki sezonun olup olmayacağı belirlenir. Dizilerimizin 4 bölümde bitmesinden şunu anlıyorum. Kanalların ve yapımcıların tahammül sınırları azaldı. Sıkı başlamayan bir dizinin sonradan toparlanamayacağını öngörüyorlar. Rating alamadıysanız oyuncularının çok iyi, senaryosunun çok güzel olması farketmiyor. Televizyon da böyle bir şey.

Son dönem beğendiğiniz yerli oyuncular kimler?

Farah Zeynep Abdullah, Kıvanç Tatlıtuğ, Kerem Bürsin ve Cengiz Bozkurt...

Bundan sonra yönetmenliğe mi ağırlık vereceksiniz?

Tabi ki benim çocukluktan beri olan aşkım, çalışmalarım hep film çekmek üzerine. Bunu bugüne kadar ertelememin nedeni de kamera önünde olmanın, oyunculuk yapmanın beni yaşıyor hissettirmesi ve bana büyük keyif vermesi. Bir dizi çekiminde 14-15 saat boyunca da çalışsam yoruluyor ama hâlâ bunalamıyorum, işten nefret edemiyorum. Seviyorum oyunculuğu. Kamera önünü bırakmayacağım fakat idealim de en azından iki senede bir de film çekebilmek.

Oyunculuğa da devam

Hem komedi, hem de drama sinema filmi projeleri düşünüyorum. TV ve sinemada oyunculuğa da devam edeceğim.

“KUSURSUZ BİR SİNERJİ YAKALADIK”

Neslihan Yıldız Alak ile birlikte yönettiniz filmi. Nasıl bir sinerji oluştu aranızda?

Neslihan’la iyi arkadaşız. O yıllardır uygulayıcı yapımcılıktan gelmedir, ben de oyunculuk ve post-produksiyondan. Filmi beraber çekmeye karar verdiğimizde, ikimiz de bu projede çok kısa bir hazırlık ve çekim süreci olduğu için, işleri hızlı ama hatasız yapabilmek adına çok sistematik çalışmamız gerektiğinin bilincindeydik. Görev paylaşımı konusunda aslında net çizgilerle çizilmiş bir ayrımımız yoktu ama kısa süre içinde bir nevi kendi geçmişlerimizle ilgili görünmez bir iş bölümü doğdu. İkimiz de filmin tüm unsurlarında fikir beyanında bulunuyorduk elbette ama nihayetinde ben daha çok senaryoyu ve oyunculukları yönetirken, Neslihan da kamerayı, kurguyu ve yapım lojistiğini yönetirken buldu kendini. Kendi background’larımız birbirimize destek ve kılavuz sağladı. Hiçbir pürüz çıkmadan, bir kere bile tartışmadan çok iyi bir sinerji yakaladık beraber. Elbette bir de aklımızın sinema perdesinde filmi nasıl gördüğümüzü birbirimize uzun uzun anlatmış olmamız ve artistik zevklerimizin uyumu bize yardımcı oldu.

İlker Aksum, Sedef Avcı, Selen Seyven, Kenan Ece gibi son dönemin en başarılı genç oyuncuları da var bu filmde. Onlarla çalışmak nasıldı? Çekimler esnasında zorlandığınız sahneler oldu mu?

Senaristimiz Eşref Dinçer’le üzerinde uzun zaman çalışıp hayalimizde canlandırdığımız o karakterlere bundan daha uygun dört oyuncu bulabileceğimizi düşünemiyorum. Çok özenli bir casting süreci sonunda hem yazılı karakterlere uygunlukları hem de yetenekleriyle o karakterlere katabilecekleri artılar yüzünden bu dört oyuncuda karar kıldık. Hepsi filmimizin lokomotif karakterleri. Sedef’le İlker arasında yeşeren bir aşk ve kıyasıya bir mücadele var. Bu aşk hikayesinin süreçlerini de Selen’le Kenan arasındaki ikinci aşk hikayesi üzerinden anlatıyoruz. Dördü de yetenekleri, rollere uygunlukları ve oyunculuk zanaatine hakimiyetleri dışında, setteki dostani tavırları, uyumlu ve medeni çalışma ahlaklarıyla işimizi çok kolaylaştırdılar. Bu filmi meydana getirmemizi mümkün kıldılar.

İrem Derici farkı...

Filmin hit şarkısı insanın hemen aklında kalıyor, diline pelesenk oluyor. Güftesi de filmimizdeki ana hatları çok güzel özetliyor.