Gazete Vatan Logo
Magazin Oyuncu egosunu törpülemeli...

Oyuncu egosunu törpülemeli...

BKM’nin başarılı oyuncularından Aydan Taş, son olarak karşımıza Karadayı dizisinde Kuaför Aysel karakteriyle çıktı. Komediden sonra dramda yeteneğini sergileyen sempatik oyuncuyla Formsante keyifli bir röportaj yaptı

Oyuncu egosunu törpülemeli...

BKM’de çalışan ablası vasıtasıyla sık sık bu mekana girip oyunculuğa gönül veren Aydan Taş, üniversite eğitiminin ardından BKM’de muhasebeci olarak çalışmaya başlıyor. Onun bu ilgisinin farkında olan Yılmaz Erdoğan, seçmelere Taş’ı dahil ediyor ve oyunculuk serüveni başlamış oluyor. Tiyatronun usta isimleri tarafından eğitim aldığı BKM Mutfak’ı bir aile gibi gören Aydan Taş, BKM oyuncularıyla çok özel bir bağa sahip olduklarını söylüyor. Jatomi Bellevue Residences’ta çekim yaptığımız başarılı oyuncu, formunu günde sekiz öğün yemesine ve spor yapmasına borçlu olduğunu da anlattı.

Oyunculuk dünyasının kapısını kendi çabalarınızla açmışssınız. Fırsatları iyi mi değerlendiniz sizce?

Aslında bir şeyi çok istiyorsanız ve istediğiniz şeyin üzerine gidiyorsanız, onu mutlaka başarabileceğinize inanıyorum. Benim için önemli olan istemenin gücü ve hayatın zamanlaması. Ben daha üniversiteye girmeden önce BKM’ye gidip geliyordum, oyunları izliyordum. Ablam BKM’de çalıştığı için böyle bir fırsatım vardı. Ne zaman gitsem “Geldi kadrolu seyirci” diye karşılıyorlardı beni. Kuliste Yılmaz Erdoğan hocayla oyunculuk üzerine konuşup, onu dinleyip, ondan bu konuda epey şey öğrenmiştim. O zamandan aslında ne istediğimi biliyordum. Benim hikayem babamla yaptığımız karşılıklı anlaşma sonucu gelişti. Klasik hikayeyi bilirsiniz; siz konservatuar hayalleri kurarken aileniz “altın bilezik” yerine geçecek bir mesleğe yönlendirir sizi. Tiyatroyu ne kadar yapabilirsin, geçimini ne kadar süre buradan sağlayabilirsin gibi düşünceler babamın da kafasında vardı. Ben de onunla küçük bir pazarlık yaptım; böylece onun işletme-iktisat okuyan bir kızı oldu, ben de daha sonra alacağım tüm kararlar için ondan sonsuz destek sözü aldım. Üniversitede hangi bölümde okursanız okuyun istediğiniz ilgi alanına bir şekilde yöneliyorsunuz. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde işletme okudum ama seçmeli ders olarak da tiyatroyu bölümünü seçtim. Bir tiyatro grubu kurduk, oyunlar çıkardık ve hafta sonları Trabzon, Gümüşhane, Bayburt gibi illeri gezerek bu oyunları sergiledik. Hem sevdiğim şeyi yani oyunculuğu yaptım hem de işletme okumuş oldum. Yani bu bölümü okuduğuma hiç pişman olmadım.

Haberin Devamı

Hayata karşı duruşumuz çok önemli

Haberin Devamı

Babanız sonrasında anlaşmaya uydu mu?

Her zaman desteğini hissettim. Benim yanımda bu durumdan bahsetmiyor, genelde geçiştiriyor ancak başkalarının yanında bahsettiğini biliyorum. Mesela biriyle muhabbet esnasında konu bir şekilde televizyona geldiği zaman hemen “Benim kızım da oyuncu” diye övünerek söyleyip, oynadığım işlerden bahsediyormuş. Ben de annemden duyduğumu şeyi söylüyorum...

BKM Mutfak bir ekol oluşturdu sanki oyuncular arasında, hep birlikte misiniz?

Çok enteresan bir bağ oluşturduk. Birbirinden kopamayan, hala görüşen bir ekibiz. Kullandığımız bir WhatsApp grubumuz var, oradan biri diyor ki “Akşam galam var”, hepimiz gidiyoruz. Diğeri diyor ki “Bu akşam dizim başlıyor”, hepimiz bir yerde toplanıp diziyi birlikte izliyoruz. Birbirimize karşı saygıyı, sevgiyi ve desteği hiçbir zaman kaybetmedik. Çünkü 24 kişinin kavgasız, gürültüsüz bir arada sekiz sene boyunca çalışması büyük bir başarı. Yılmaz Hoca’nın ilk derslerinde öğrettiği şey ego törpülenecek, övgü şişirmeyecek, yergi düşürmeyecek ve dört elle her şeye inanarak sarılınacak. Oyunculuk sadece yazma, yönetme, oynamaktan ibaret değil; hayata karşı duruşun da önemli.

Haberin Devamı

Günde sekiz öğün yemek yiyorum

Her öğün biraz önce söylediğiniz gibi az mı yersiniz?

Günde sekiz öğün ama az yiyenlerdenim. Çocukluğumzda söylenen “Tabağını bitir yoksa arkandan ağlar” sözünü yerine getirmeyenlerdenim aslında. Tıka basa, doyana kadar yemeliyim gibi bir durumum yok. Fasfood da yerim sebze de yerim, yani öyle yasaklı şeylerim yok. Sanırım az az ama sık yiyerek formumu kontrol edebiliyorum.

Spor ne kadar hayatınızda yer alıyor?

Çalışma temposuna bağlı olarak o durumu dengelemeye çalışıyorum. Haftanın dört günü de yapabiliyorum, haftada bire düştüğü de oluyor ama mutlaka spor yapıyorum. Spor salonuna geldiğimde burada en az üç-dört saat geçiriyorum; pilates yapıyorum, aletli egzersiz çalışıyorum...

Haberin Devamı

Enerjim hep yüksek

Ben enerjisi yüksek biriyim. “Bugün yalnız kalayım” fikri pek dinlenme anlayışıma uymuyor.

İnanırsan başarırsın!

Bir şeyi çok istiyorsanız ve istediğiniz şeyin üzerine gidiyorsanız, onu başarabileceğinize inanıyorum.

Öğrenmenin yaşı yoktur

Uzun süren komediden sonra Karadayı dizisiyle birlikte hem dönem hem de dram oyunculuğu yapıyorsunuz. Sizin bu diziye nasıl dahil olduğunuzu öğrenebilir miyiz?

Karadayı ilk başladığı zaman benim de beğenerek izlediğim bir projeydi. İzlemekten keyif aldığım oyuncu kadrosu; çok yetenekli bulduğum yönetmenleri Cem Karcı, Uluç Bayraktar; yapım şirketi ve senaryosu da iyi olunca bu işi yapan biri olarak iç geçirmişliğim oldu tabii. Bu ekibe üçüncü sezon dahil oldum. Bana teklif geldiğinde hiç tereddütsüz kabul ettim. Hatta o zaman İzmir’de “Hadi İnşallah” filminin çekimindeydim, iki gün sonra çekimlere başlanacak denildi. Ki benim çekimlerim de tam iki gün sonra bitiyordu. Yine dedim ki; işte istemenin gücü ve hayatın zamanlaması yine benden yana işliyor.

Kuaför Aysel nasıl bir karakter?

Aysel karakterini okuduğumda “Ben bu karakterle çok eğlenirim!” dedim. Aysel’i çok sevdim, böyle biriyle hemen arkadaş olurum dedim. Aysel enerjisi yüksek, kuaförde Belgin’in (Funda Eryiğit) yanında çalışan eğlenceli bir kız. Dizide de Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı Mahir’e saf bir hayranlık besliyor.

Sette nasıl karşılandınız?

Bir işe sonradan dahil olmanın sancılı bir yanı olduğunu duymuşumdur hep ama ben bunu hiç hissetmedim. Kenan, Bergüzar; tüm ekip müthiş bir enerjiyle karşıladı. Sanki üç sezondur ben de bu işin bir parçasıymışım gibi hissettim kendimi. Kenan, inanılmaz yardımsever ve yönlendiren bir oyuncu. Karşında bir çift gülen göz görüyorsun, o motiveyle rolüne de kolayca konsantre olabiliyorsun. Geçtiğimiz günlerde 100’üncü bölüm çekildi ve yemekte kutladık. Bir dizinin 100 bölümü görebilmesi gerçekten büyük bir başarı. Böyle bir ekibin parçası olduğum için gerçekten çok mutluyum.

Çekimlerden arta kalan vakitlerinizde neler yaparsınız?

Ben enerjisi yüksek biriyim. “Bugün de evde vakit geçireyim, yalnız kalayım” fikri pek dinlenme anlayışıma uymuyor. Arkadaşlarımla vakit geçirdiğim zamanlar daha çok dinleniyorum ve keyif alıyorum. Spor yapıyorum, haftada iki gün ses, nefes ve şan dersi eğitimi alıyorum. Öğrenmenin yaşı yoktur deyip yeni keman dersi almaya başladım.

Modayı takip ederim...

Çok keyif alırım. Çok yakın modacı arkadaşlarım var, sık sık onların showroom’larını ziyaret ederim. Moda haftası kapsamında yaptıkları defilelere giderim. Kendi kombinlerim dışında arkadaşlarımın kombinlerini de yapmaktan keyif alırım. Arkadaşlarım alışverişe çıktığında yanlarında götürebilecekleri kişi oluyorum.