Yedi Güzel Adam nasıl başladı?

Haberin Devamı

Şairler memleketi Kahramanmaraş’ın meşhur Kara Lisesi dizi oldu. Yapımını Pusula Film’in, yapımcılığını İlksen Fırat ve Ömer Can’ın, yönetmenliğini Levent Demirkale’nin üstlendiği Yedi Güzel Adam cumartesi akşamı ilk bölümüyle TRT 1’de ekrana geldi. Ancak cuma akşamı TRT 1 Tepebaşı stüdyolarında diziye bir gala yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katıldığı galada 20 dakikalık özel bir gösterim yapıldı. Protokol, Kahramanmaraş Lisesi’nde okuyan şairler Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Alaaddin Özdenören ve Mehmet Akif İnan’ın hayatının anlatıldığı Yedi Güzel Adam projesinin önemine vurguda bulundu. Projenin doğuş hikâyesini ise Kahramanmaraş milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar anlattı. Soyadından da anlaşılacağı gibi Sevde Beyazıt, şair Erdem Beyazıt’ın kızı. Bu projeyi babasına ve amca diyebildiği büyük şairlere bir vefa olarak gördüğünü söyledi. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Yedi Güzel Adam dizisinin bu şairleri tanıtacağına ve kamusal fayda taşıdığına değindi.

Şiir dinletisine dönüştü

Açıkçası 20 dakikalık özel gösterim beni pek tatmin etmedi. O nedenle cumartesi akşamı ekran karşısındaki yerimi aldım. Senaryosunu Şilan Avcı’nın yazdığı Yedi Güzel Adam’ı izlerken üzüldüm. Çünkü bu hikâye çok daha akıcı bir dille anlatılabilirmiş. Senaryonun didaktikliği, rejinin ve oyuncuların ise bu büyük şairler altında ezildiğini gördüm. Kabul ediyorum, çok zor bir proje… Yedi insanı, yedi şairi, yedi dostu ve yedi hüznü bir dizide anlatmak kolay değil. Ama hikâyenin sıkıştığı yerde bir şiir okutmak işin kolayına kaçmak olmuş. Dizi olmaktan çıkıp çoğu yerde bir şiir dinletisine dönüşmüş. Oysa bu proje sıkıcı olmadan bir dramaya dönüştürülebilirmiş. Oyunculara gelirsek, hikâye Erdem Beyazıt’ın gözünden anlatılıyor. O nedenle başrolü Uraz Kaygılaroğlu üstleniyor. Son iki yılda ciddi bir talep yaşıyor Kaygılaroğlu. Pis Yedili’den ayrılmak ona yaradı. Diziler ve yarışma programları derken başrolü de üstlendi. Yer yer oyunu büyüse de Erdem Beyazıt’ın gençliğini taşımış. Baran Akbulut, Cahit Zarifoğlu olarak karşımıza çıktı. Akbulut’un oyunu fazla büyüktü. Demirkale’nin yanlış bir motivasyon üzerinden gittiğini düşünüyorum. Yıldız Çağrı Atiksoy’u Zehra olarak izledik ama 1958-1974 geçişleri arasında ne olduğunu anlayamadık. Senaryo Zehra’yı anlamamızı engelledi. İlker Kızmaz, Zehra’ya âşık Kenan öğretmen olduğuna bizi inandırdı.

Dizi 44’üncü oldu

Dizide iki şeyi çok beğendim. İlki, kambur Emine’ye hayat veren Pınar Gök. Duruşundan ruh haline tamamen kusurlu bir karakteri bize çok iyi yansıttı. Tebrikler… İkincisi müzik. Belki de 2 saatlik didaktik anlatıma sıkılmadan ve kanal değiştirmeden dayanıp beni ekran karşısında tutan şey Engin Bayrak imzalı müziklerdi. Yedi Güzel Adam, Tüm Kişiler’de 1.24 reytingle 44’üncü, AB’de 1.52’yle 33’üncü oldu. Daha iyisi olabilirdi. Bu senaryoya acil bir müdahale lazım. Şairlerimizin gençliğine, şiirle nasıl tanıştıklarına yolculuk edersek bu hikâyenin içine girebiliriz. Rejiye de birkaç lafım olacaktı. Ancak yönetmen değişikliğine gittiklerini öğrendim. Yedi Güzel Adam’ı artık Levent Demirkale değil, Adnan Güler yönetecek. Fikir güzel ama zor. Umarım sorunları düzeltip, TRT genel müdürü İbrahim Şahin’in söylediği gibi kamusal fayda taşıyan bu projeyi geniş kitlelere ulaştıracak hamleleri gerçekleşirler. Herkesin emeğine sağlık.

DİĞER YENİ YAZILAR