Not Defteri gün değiştirmeli!

Haberin Devamı

Çok yoğun bir siyasi gündemden geçtik. Dün yerel seçimler gerçekleşti. Ben bu yazıyı yazarken sonuç belli değildi ama eminim hepimiz geceyi ekran karşısında geçirmiş olacağız. Bu sabah tüm sohbetlerin konusu da seçim sonuçları olacak. Biraz rahatlamak, başka bir konuya göz atmak isteyenler için ben dizileri irdelemeye devam ediyorum. Bugün çarşamba akşamı ilk bölümü yayınlanan ve iyi sonuçlar elde edemeyen Not Defteri dizisini bakacağız. Not Defteri’nde Fatih Al, Ebru Özkan, Beste Kökdemir, Tarık Ündüz, Ekin Mert Daymaz ve Merve Oflaz başrolleri paylaşıyor. Dizinin jeneriğe kadar yayınlanan bölümü yeni bir Hababam Sınıfı uyarlamasıyla karşı karşıya olacağımızı hissettirdi. Ardından rotayı Duvar ve Arka Sıradakiler dizisine kırdı. Hikâye Dersaadet semtinde geçiyor. Bir yanda yeni yapılan lüks sitelerde oturan çocuklar, diğer tarafta gecekonduda yaşayan gençler… Sürekli zenginlerin semte gelmesiyle zıtlığın oluştuğu, hırsızlık olaylarının arttığı vurgulanıyor. Bir de ne hikmetse, zengin çocukların kavgada, dövüşte fakirlerden aşağı kalır yanı yok. Aslında bu zenginlik daha çok “sonradan görmelik.” Keşke bunu senaryo ve reji destekleseymiş. Zira bir elleri yağda, bir elleri barda zengin çocuklarının bu kadar kavgacı, iyi zincir çeviren tipler olması pek inandırıcı olmamış.

Mutluluğa açılan kapı Mahir

Hikâye daha ilk bölümden edebiyat öğretmeni Mahir’in Dersaadet’e gerçek anlamını kazandırmak için geldiğinin sinyalini verdi. Yani mutluluğa açılan kapıyı Mahir açacak. Kızını kaybeden ve ayakkabısıyla uyuyan bu korkusuz öğretmeni keşke ilk bölümde daha fazla tanısaydık. Çünkü bir öğretmen maaşıyla hem komşunun 200 lira doğalgaz borcunu ödemesi, hem öğrencilerin kantinde yiyip içtiğini üstlenmesi, hem de ev tutup yerleşecek olması imkânsız. Çatışma konusuna gelince, aşağıdakiler, yukarıdakiler… Zenginler, fakirler… Her zaman işleyen bir konu. Ama keşke yönetmen Ilgaz Giritlioğlu, genç oyuncuları oynatmak konusunda biraz daha çaba sarf etseymiş. Çoğunun oynadığı çok belli. Oysa oyunculuk oynamamak, o olmaktır. Diziye genel olarak bakıldığında bence tutması muhtemel bir gençlik dizisi. Ancak Fox TV, çarşamba günü yayınlayarak büyük hata ediyor. Muhteşem Yüzyıl, Kara Para Aşk gibi büyük rakipler karşısında tutunması neredeyse imkânsız. Oysa hafta sonu Not Defteri’nin daha fazla izleyicisi olur. Ebru Özkan’ı ilk bölümde çok az izledik ama o bile yetti. Bence Suna rolüyle farklılık yaratacak. Fatih Al, Muhteşem Yüzyıl’dan sonra Mahir karakteriyle de oldukça başarılı. Kısaca, Not Defteri gün değişikliğine gider, prodüksiyon bütçesini yükseltir, oyunculuklar doğal kılınırsa zirveye oynamaz ama gençliğin yeni ilgisini çeker.

Çalıkuşu perşembe olur mu?

Kanal D, Arkadaşım Hoşgeldin’le perşembe akşamları PT 2’de iyi bir ivme yakalıyor ancak PT 1’de ne yazık ki, Boynu Bükükler Kurtlar Vadisi ve Aramızda Kalsın’la mücadele edemiyor. Zaten Boynu Bükükler’in günü yanlış. Yoksa hemen vazgeçilecek bir proje olduğunu düşünmüyorum. Gelelim, Çalıkuşu’na… Tüm Kişiler’de bir türlü patlayamadı ama ciddi bir AB izleyici kitlesi var. Perşembe akşamı zirve Kurtlar Vadisi’nin… Listenin geri kalanını da komedi dizileri oluşturuyor. Çalıkuşu’nu Aramızda Kalsın kitlesi O nedenle onların işi zor. İki sevdikleri diziden birini tercih edecekler. Ama bana kalırsa alışkanlıklarını kolay kolay bırakmazlar. O nedenle Çalıkuşu’nun gün değişikliği diziye kan kaybettirebilir. Dikkat!

DİĞER YENİ YAZILAR