Mehtap Kalk Gidelim dizisinde Sevda karakterine hayat veriyor. Ufuk Özkan’la karı-kocayı canlandırıyorlar. Staff Film- Eyüp Üstün’ün yapımcılığını üstlendiği, bu akşam 36’ncı bölümüyle TRT 1’de ekrana gelecek olan Kalk Gidelim dizisinin Muğla’daki setine gittiğimde gördüm ki Mehtap Bayrı ve Ufuk Özkan’ın müthiş bir enerji var. Bu etkiyle bende kendimi ikisiyle keyifli bir sohbetin ortasında buldum.
‘DOYURUCU BİR ROL OYNUYORUM'
Daha önce Baba Ocağı, Dürüye’nin Güğümleri, Güzel Köylü, Hanım Köylü dizileri de Muğla’da çekildi ve her zaman seyircide karşılığını buldu. Acaba izleyici şehir hayatından, trafikten, kimsenin birbirine merhaba bile dememesinden, hep bir yere yetişecekmiş gibi yaşamaktan sıkıldığında bu tarz dizileri nefes almak ya da geçmişte özlediği bir duyguyla buluşmak olarak mı algılıyor?
U.Ö.: Kalk Gidelim’de Türkiye’nin en organik dizisi sloganıyla yola
çıktık.Bu bölgenin insanı da öyle... Burada yaya olarak yola adım attığınız anda arabalar durur, tıpkı Avrupa’daki gibi... İnsanlar sizin karnınızı doyurmak için uğraşır. Bundan sonra buralara bir şekilde yerleşmeyi düşünüyorum. Senenin yarısını buralarda geçirmek istiyorum. İyi ki gelmişim ya, iyi ki kabul etmişim bu işi.
M.B.: Sen geldiğinde ben köyde bir teyzeyi ziyareti gitmiştim. Burada hayatım böyle geçiyor. İnsanı da, doğası da doğal bu coğrafyanın... Bu da seyirciye iyi hissettiriyor.
U.Ö.: Almanya’da doğup büyüdüm. 12 yaşında Samsun’a döndüm. Burada ben çocukluğumuyaşıyorum. Oradaki samimiyeti, karşılıksız sevgiyi hissediyorum. Seyirciye de bu duyguyu verdiğimize inanıyorum.
M.B.: Kesinlikle
¦ Herkese böyle anlaşmak nasip olmaz. Aranızda çok yüksek bir enerji var. Bu uyumu nasıl yakaladınız?
Mehtap Bayrı: Birbirimizi eskiden tanımanın avantajını yaşıyoruz. Bir de ikimizin de kişiliği ahenkli ve uyumlu.
Ufuk Özkan: Mehtap’la yıllarca tiyatroda çalıştık. Geçen yaz Azerbaycan’da bir film çektik ve yine karı-koca oynadık. Ben kendi halinde, sessiz gibi gözüksem de Mehtap’la bir araya geldiğimizdebüyük bir enerji patlaması yaşıyoruz. Çünkü mizah anlayışımız aynı. Kalplerimizi biliyoruz. Bir de çok güzel bir sette çalışıyoruz. Buradaki insanlar oyuncu ama ego dediğimiz o duyguyla burada karşılaşmıyoruz.
¦ Birlikte oynarken fazlasıyla gülüyorsunuz. Çekimler zorluyor mu?
U.Ö.: Senaristlerimizin yazdıklarına sonuna kadar sadık kalıyoruz ama onlarda bize boş alanlar yaratıyorlar.
M.B.: Sahne sonlarında ortaya güzel doğaçlamalar da çıkıyor. Ufuk çok iyi bir komedyen. Bayağı arkamı dönüp gülüyorum ona. U.Ö.: Ben kadere inanırım. Geçen sene filmi çekerken ilk sahnemiz gelinlik ve damatlıkla fotoğraf çekimiydi ve Mehtap’ın oynadığı karakterin adı Sevda’ydı. Bu işte de aynı sahneyle başladık ve karakterinin adı yine Sevda. Boşuna bir arada değiliz.
M.B.: Bizim aramızdaki enerji tuttu ve bu seyirciye de geçti. Sağ olsunlar, bizi ikili olarak da çok sevdiler. “Komedi dışında başka işler de yapabilirim!"
¦ Ufuk Özkan denilince hep aklımıza komedi geliyordu. Ama ben bu işte gördümki, siz de iyi bir dram duygusu da varmış.
U.Ö.: Çok uzun zaman sonra ilk defa bu dizide oynadığım Seyfettin karakteriyle bambaşka duygulara yolculuk yapıyorum. Bu çok hoşuma gidiyor. Bu kez daha doyurucu bir rol oynuyorum. Komedi işleri geliyor ama ben bir
sürü başka bir şey yapabileceğimin ipuçlarını Kalk Gidelim dizisindeki birçok bölümde gösterdiğime inanıyorum.
¦ Ben sizi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Çukur gibi bir dizide bambaşka bir karakterde izlemek isterim.
U.Ö.: Ben de çok isterim.
M.B.: Dur! Daha bu iş devam ediyor. 3 senemiz daha var Oya. O hayallerini unut. (Gülüyorlar)
O.D.: O zaman senaristlerinize duyurulur. Bir hayal sahnesinde de olsa sizi çok sert bir karakter olarak görmek isterim.
U.Ö.: Neden olmasın?
Haberin Devamı
