ÖSS sınavı gecikebilir

Danıştay 8’inci Dairesi, İstanbul Barosu’nun açtığı dava sonucu YÖK’ün üniversiteye giriş sınavında genel ve meslek lisesi mezunları arasında 0.15 ve 0.13 olarak belirlediği sembolik katsayının yürütmesini “Aşılabilir olmamalı” diyerek ikinci kez oybirliğiyle durdurdu. Uzmanlara göre karar, çalışmaları sil baştan yenileteceği için sınavlar en az 1 ay gecikecek.

2, 3 ve 4’üncü maddeler durdu

Danıştay 8. Dairesi, YÖK’ün yeni kararının, iki, üç ve dördüncü maddelerinin yürütmesini durdurdu. Kararın ikinci maddesi, “AOBP’nin 0.15 ve 0.13 katsayıları ile çarpılmasını” öngörüyordu. Üçüncü maddesi, “öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının 0,05 ile çarpımı sonucunda bulunan puanın toplam puana ayrıca ekleneceğini”, dördüncü maddesi ise “Meslek Yüksek Okullarının sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlarına açık öğretim programlarına ve meslek liselerinin devamı niteliğindeki lisans programlarına YGS puanları esas alınarak yerleştirme yapılacağını” düzenliyordu. YÖK’ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. Dsurdurma kararında YÖK’ün, İstanbul Barosu’nun dava açma hakkı olmadığı yönündeki savunmasına ilişkin olarak genel kamu yararını ilgilendiren konularda baroların dava açma hakkı bulunduğuna ilişkin çok sayıda Danıştay kararı olduğu belirtildi.

Anayasa ve kanunlara göre idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu hatırlatılan kararda, Danıştay’ın katsayı farkını kaldıran kararın yürütmesini daha önce durdurduğu anımsatılarak, “Yargı kararlarının şeklen değil içeriğine uygun olarak yerine getirilmesi gerekir. Yargı kararlarının uygulanması konusunda idarelere takdir yetkisi tanınmamıştır” denildi.

YÖK yanıt vermedi

YÖK’e katsayının 0,15 ve 0,13 olarak belirlenmesinin gerekçelerinin sorulduğunu, ancak gelen yanıtın “bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir açıklama” olmadığı kaydedilen kararda şöyle denildi: “YÖK’ün katsayı farkının 10 puana tekabül ettiği ve belirlenen katsayılara göre bulunacak sonuçların 0,8 - 0,3 katsayı uygulanan bir önceki sınav sonuçlarına göre bin kişi üzerinde bir fark oluşturacağı şeklindeki açıklamalarına da bilimsel ve kabul edilebilir bir dayanak sunmadığı görülmektedir. Yargı kararları ile 0,8 - 0,3 katsayı farkı kabul görmüş olmakla bu katsayının uygulandığı sınav sonuçlarına farklı katsayılar uygulayarak bir değerlendirme yapmanın ve bunu uygulamanın geçerli sebebi olarak sunmanın kabulünün mümkün olmadığı açıktır.”

Anayasa’nın mutlak değil hukuksal eşitlik öngördüğü savunulan gerekçede “Durumlarındaki farklılıklar kimi kişi ve toplulukların değişik kurallara bağlı tutulmasına neden olabilirse de, farklılık ve özelliklere dayanan bu tür düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz” denildi. Kararda, “katsayı farkının olmaması ya da aşılabilir bir niteliğinin bulunmasına yönelik olan bir amacın”, mevzuata ve Danıştay kararlarına aykırı olduğu kaydedildi. Kararda, durdurma kararının üniversite sınavlarını engelleyeceği yönündeki YÖK’ün iddiasına da, “Katsayı sınavlar sonucunda yerleştirmeye esas puanın hesaplanmasında dikkate alınacağından sınavlara başvurma ve sınavları engelleyici bir husus değildir” ifadesiyle karşı çıkıldı.

Uygun katsayı 0,8 ve 0,3

Kararda, alan içi tercihlerde 0,8, alan dışı tercihlerde 0,3 katsayısının yargı kararlarıyla hukuka uygun bulunduğu ve bu katsayının 0,15 ve 0,13 olarak belirlenmesinin “hukuken geçerli bir sebebe dayanmadığı, yargı kararlarının gereklerine aykırı olduğu ve yargı kararlarını geçersiz kıldığı ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı” belirtilerek durdurulmasına karar verildi.

YÖK Başkanı Özcan: Öğrenciler için üzgünüm

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştay kararıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Tek endişem öğrencilerin bu gelişmelerden olumsuz yönte etkilenmeleri. Onlar adına üzüntülüyüm ve endişeliyim. İlk yaptığımız düzenleme tamamen başarıya dayanan mükemmel bir düzenlemeydi. İkinci yaptığımız düzenlemede kat sayı uygulamasını esas aldık, hem de anayasanın 13. maddesine uygun olarak ölçülük ilkesini kullanarak hareket ettik. Buradan anlaşılıyor ki; dikkate alınmadı, bu da yeterli olmadı. Bundan sonra neler yapabiliriz? Arkadaşlarımla konuşmadan size bir şey söyleyemeyeceğim. Neler yapabiliriz? Bakacağız. Bazı arkadaşlarım kısa özetler verdiler. Onlarla görüşeceğim. İstişare yaptıktan sonra yarın (bugün) akşam ya da sonraki gün bir yol haritamız hakkında daha açıklayıcı ve doyurucu fikir vermiş olacağız.”