Gazete Vatan Logo

Osmanlı'yı hatırladım!

Başbakan Erdoğan'ın 141 yıllık hayal gerçek oldu.

Başbakan, Aydın’da Çine Barajı’nın açılışını yaptı. Erdoğan, Menderes’i, Çine Barajı ile ilgili sözlerini hatırlatarak andı. Barajın adını da Çine Adnan Menderes Barajı olarak koydu. Erdoğan, açılış törenine gelebilmek için kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan vatandaşları görünce, “Bu tablo bana Osmanlı’nın Domaniç’ten çıkışını hatırlattı” dedi.

BAŞBAKAN Erdoğan, Aydın’da dünyanın 5’inci, Avrupa’nın en yüksek barajı olan Çine Barajı’nın açılışını yaptı. Aydın’ın Çine ilçesinden 15 kilometre, jandarma kontrol noktasından da 3 kilometre uzaklıkta bulunan barajın açılış törenine katılmak isteyen vatandaşlar, kontrol noktasından sonra yürümek zorunda kaldı. Bu zorluğa rağmen törene yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Başbakan, törende yaptığı konuşmada, şöyle konuştu:

ÇİNELİLER 7-8 KM YÜRÜDÜ

Helikopterle gelirken 7- 8 kilometre yolu yürüyerek gelen vatandaşlarımı gördüm. Acaba benim bu vatandaşlarım buraya bu tatil gününde bu 7-8 kilometre yolu yaya yürüyerek neden geliyorlar? Halbuki eğlenebilirlerdi bir yerlerde, gönül eğlendirebilirlerdi. Ama benim aklıma ne geldi biliyor musunuz? Bu tablo bana Osmanlı’nın Domaniç’ten çıkışını hatırlattı. Benim halkım bir sevdanın uğruna bunu yapıyordu. Yıllar yılı hani o bir damla suya hasret kalan topraklar nasıl çatlar da onu beklerse, halkım da onu bekliyordu. Bugün bu açılışla 58 bin hektar sulu tarıma açılıyor. Tüm bu eserlerin tesislerin maliyeti 2 milyar 338 milyon Türk lirası. Yani 2.5 katrilyon.

MERHUM MENDERES’İN HAYALİYDİ

Çine Barajı’nın hikayesi, bilmiyorum bilir misiniz, 141 yıl öncesine kadar gidiyor. 1869’da dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’e rapor sundular. Çine Nehri’ne bir bent yapılmasını, kanallarla bereketli toprakların sulanacağını, bundan da büyük kazanç elde edileceğini İstanbul’a ilettiler. Ne yazık ki bu arzu o zaman gerçekleşmedi. Bakınız şu satırlara dikkat çekiyorum. ‘O Çine Çayı ne zalim bir çaydır altı asırdır bu çay bir türlü kontrol altına alınamazdı. Ya Menderes Nehri sabah erken kalkmışsın her şey hazırlanmış, pamuklar toplanacak, ortalık günlük güneşlik bir de bakarsın dağların ardından bir şeyler geliyor, gökte önce bulut sonra bora, dolu, ardından fırtına, şimşekler çakıyor. Gökler inliyor Çine sele dönüşmüş, çağlayanlar gibi akıyor. Menderes taşmış tüm pamuk ovaları sular içinde. Bir ağacın altında büzülürsün, yumruklarını sıkar kafana ha bire vurursun, tırnakları yersin gözlerinden yaşlar akar, yüzüne çarpan sert damlalarla kendine gelirsin.

Tevekkel Allah dersin. Başka güvenecek kimin var. Bu acıya değme insan dayanamaz.’ Bu satırlar demokrasi şehidimiz merhum Adnan Menderes’e ait. Menderes, Yassıada’dayken yakınlarına ‘hayırlısıyla şuradan bir kurtulayım. Memlekete döneceğim. Oturacağım Çine Çayı kenarına. Söğüt ağaçlarının yüzümde dolaşmasının bana getireceği saadetle yetineceğim. Hiçbir şeye karışmayacağım’ demiş. Menderes dönemedi. Çine Çayı kenarında söğüt dallarının altında huzurla oturamadı ama biz onun da hatırasına sahip çıkıyoruz ve Çine Barajı’nın adını Adnan Menderes Barajı koyuyoruz. 141 yıllık hayali gerçekleştirdik, Çine suyuna bu gerdanlığı takmak bize nasip oldu.

BARAJI DA DANIŞTAY’A GÖTÜRÜRLERDİ

Bizi eleştirenler bu toplu açılışları görmezden gelenler lütfen kendi iktidar dönemlerine baksınlar. Sivas’ın ötesine geçemeyeler Türkiye’nin nasıl dönüştüğünü görmekten kaçıyorlardı. Şimdi Ankara’dan çıkmaya, gezmeye başladılar ama o şehirlerin eski halini bilemediklerini için kıyas yapamıyorlar. İyi ki fark etmiyorlar, zira Anadolu’daki, Trakya’daki şu devasa eserleri tarihi hizmetleri fark etselerdi maazallah alır onları da Danıştay’a, Anayasa Mahkemesi’ne götürürlerdi. Barajları, sulama kanallarını alırlar, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’ne götürürler.

DİPNOT:

Osmanlı askerleri, 1286’da Domaniç’ten aşağı sel gibi akarak Ekizce’de iki tekfurla büyük bir savaş yapmıştı. Tekfurun kardeşi Filanoz’un öldürüldüğü savaşta Savcı Bey şehit olmuştu. Ardından 1299’da kurulan Osmanlı devleti daha sonra hızla büyüyerek üç kıtaya yayılmıştı.

Haberin Devamı