Osmanlı dizisi izliyor Facebook’a bağlanıyoruz

İstanbul Ekonomi Araştırma şirketi yıl boyunca kendi geliştirdikleri yazılım desteğiyle 5 milyarın üzerindeki farklı veri noktasının analizinden çıkan raporlamalarda yapay zeka ve makina öğrenimi tekniklerini de kullanarak Türkiye’nin nabzını tutuyor. Buna ek olarak her ay sahaya inerek Türkiye Monitörü araştırması yapıyor. Bu araştırma ile Türkiye çapında siyaset, ekonomi, dış politika ve güncel olaylarla ilgili kamuoyu algısını ve tercihlerini ölçülüyor.

Şirketin Genel Müdürü Can Selçuki, Türkiye Monitörü anket sonuçlarına 2017’yi şöyle değerlendirdi: “2017 yılı Türkiye ve Dünya’nın en uzun yıllarından biri ve baş döndürücü bir seneyi geride bırakıyoruz. Biz de bu vesileyle 2017 yılında yaptığımız araştırmalara dönüp hangi konulara nasıl tepkiler verdik bunları derledik. Yıl boyunca yaptığımız çalışmalarda, toplumun siyasi görüş, yaş, sosyo-ekonomik durum gözetmeksizin en çok birleştiği konulardan biri eğitim sisteminden duyulan memnuniyetsizlik. Toplumun yaklaşık yüzde 75’i eğitim sisteminden memnun olmadığını söylüyor. İlginçtir bu oran çocuklu ailelerde, çocuksuz ailelere göre daha yüksek.”

2018 yılı beklentileri...

Selçuki 2017 yılının bir diğer belirleyici konusuun ekonomideki gelişmeler olduğunu, özellikle son çeyrekte döviz kuru ve enflasyonun herkesin radarında olduğunu belirtiyor. Anket sonuçlarına göre genel bir değerlendirme olarak hane halkının ekonomik durumla ilgili algısının olumsuz yönde ilerlediğini görüdüklerini söylüyor. Peki ya 2018 nasıl geçecek, Selçuki bu soruya da anketlere bakarak anlatıyor, “Gelecekten beklentiyi yakalamaya çalıştığımız, 1 milyon TL’niz olsa ne yapardınız sorusuna verilen yanıtların daha umut verici olduğunu söylemek mümkün. Genç nüfus arasında en yüksek yatırım alanı Türkiye’den bir ev almak olarak belirtilmiş. Son zamanlarda yurt dışında yaşam ve vatandaşlık imkanları hakkında konuşmaların arttığı bir dönemde bu sonuç bana umut veriyor açıkçası. Dikkat çekilmesi gereken bir diğer sonuç ise, her üç yaş grubunda da yaklaşık yüzde 20’lik bir kesimin böyle bir parayı borç kapatmak için kullanacağnı söylemesi.”