Ekonomi gemisi lafla yürüyor

Haberin Devamı

Bir süredir medyada ekonomideki iyileşmeyi müjdeleyen haberler, yorumlar gözleniyor... 2009’da kriz en geniş boyutuyla yaşandı. Milli gelir, yani üretim azaldı! Büyüme eksiye geçti! Mevcut işsizliğin üzerine bir de tüy dikildi...

Hükümet sözcülerinin halkı krizin atlatıldığına inandırmaya çalışmaları doğaldır. Seçim hızla yaklaşırken krizi iyi yönettiklerini vurgulamalarında propaganda açısından alışılmadık bir yenilik yok. Başbakan R. T. Erdoğan’ın “teğet” yorumuna ters düşecek halleri de yok!.. Vatandaşsa, kendisini tesellinin ötesinde kandırmaya yönelik politikacı namelerine alışmış, kulak bile vermiyor!.. Realist tutumuyla evindeki, ocağındaki sıkıntılara bakıyor. En gerçekçi yorumu yapıyor. Geleceğin değil, yaşadığı günün üstesinden gelmeye çalışıyor. Dolayısıyla yanılmıyor!..

Oysa biliyorsunuz iktisatçılar rakamları yorumlamayı, geleceğe ilişkin tahminler üretmeyi, istatistik verilere bakarak ekonominin rotasını saptamayı sever. Tahminleri çoğunlukla tutmasa, önerileri her zaman anlam taşımasa da kullandıkları verilerin sağlıklı olması gerekir. Ekonomik analizler tüm dünyada istatistik verileri baz alır. Bu verilere dayanarak genel gelişme hakkında değerlendirme yapılabilir. Rakamları çarpıtarak yorumlamak, ekonomideki gelişmenin iyiye veya kötüye gittiğini savunmak ayrıdır, verilerin güvenilir olması ayrıdır.

***


En güvenilir verileri kuşkusuz devlet üretir. Bizde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her türden istatistik veriyi hazırlamakla görevlidir. Eski adı Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) olan bu kurumda herhalde daha sağlıklı, daha ayrıntılı ve yeni bilgilere ulaşmak amacıyla AKP iktidarı reform yapmıştır!. Bu inanç ve güvenle TÜİK’in verileri yorumcuların temel dayanağı olmayı sürdürmüştür.

Ancak VATAN’ın Ekonomi Müdürü Ercan İnan’ın geçtiğimiz pazar günkü yazısı çoktandır bazı iktisatçıları kuşkulandıran bir durumu gün ışığına çıkardı!.. Ercan İnan kutlanması gereken titiz çalışmasıyla güven duygusunun rehavetindeki yorumculara şaşırtıcı gerçeği sundu! TÜİK revizyon adı altında milli gelir verileriyle sessizce oynamakta, hatta hesaplama yöntemlerini değiştirmekteymiş!..

AKP döneminde çevrilen tezgâhları izlemek gerçekten güç!.. TÜİK 2008 yılı milli gelir büyüme oranını revizyon (düzeltme) adıyla bir yıl sonra küçültmüş! Milli gelirden eksiltilen kısmı krizin zirve yılı olan 2009’a eklemiş!.. Böylece 2009’da milli gelirde beklenen yüzde -5,5 gerileme yüzde - 4,7’ye indirilmiş! Yani krizin etkisi daha az gösterilmiş!.. TÜİK benzer bir revizyonu(!) işsizlik rakamlarına da uygulamış! Ocak 2009’da açıkladığı yüzde 13,5 düzeyindeki işsizlik oranını, hesaplama metodunu değiştirerek sonradan çaktırmadan(!) yüzde 15,5’e çıkarmış! Ocak 2010’daysa işsizlik oranını yüzde 14,5 hesaplayarak işsizliğin azaldığı izlenimi vermiş! İşsizlikte bir puanlık (15,5 - 14,5) iyileşme görüntüsünün sırrı bu revizyon oyunu!..

***


Hükümetin açılım propagandası aydın sayılması gerekenleri bile ikna edebildiğine göre, istatistik açılımına söylenecek söz bulunamaz! Tevekkeli değil hükümet sözcüleri ekonomideki iyileşmeyi ballandırıp duruyor. İktisat yorumcularının da aynı paralelde umut tacirliği yapmaları abra kadabra yöntemlerinin ne denli etkili olduğunu kanıtlamıyor mu? Sonucu da söyleyelim: Ne ekonomimiz 2009’da daha az küçülmüş, ne de 2010 ocak ayında işsizlikte bir iyileşme gerçekleşmiş! Ekonominin iyiye gidişi tümüyle sanal!.. Zaten aksi olsa bunu önce vatandaş hisseder!..

Ne acıklı! TBMM’nin 90’ıncı kuruluş yıldönümünde demokratik açılım teranesiyle salt devletin temel dayanakları yıkılmaya çalışılmıyor, rakamlarla bile oynanan hayali bir dünya yaratılarak büyük bir çöküşün arifesinde olduğumuz gerçeği başarıyla gizleniyor!..

Doksan yılda nereden nerelere gelmişiz!..

DİĞER YENİ YAZILAR