Birçok konuda olduğu gibi ödül törenlerini organize edebilme konusunda da, yıllardır dünya standartlarını yakalamakta zorlanmışızdır. Ya akışta eksiklikler olmuş, ya da yeterli katılım sağlanamamıştır. Çoğu zaman da kalifiye şovlarla bezenememiştir. Ödüllerin gittiği isimlerin, seçim aşamasındaki şaibelerini saymıyorum bile! Oscar törenlerini veya dünyadaki film festivallerini izleyince, özenerek iç çekip durmuşuzdur...
Fakat artık bazı şeylerin değişmeye, gelişmeye başladığını da görmezden gelemeyiz. Bu seneki ‘Altın Kelebek’in, Türkiye’deki ödül törenlerinin ne kadar yol kat ettiğini ispatladığını düşünüyorum. Her şeyden önce, birilerinin ‘oo piti piti’ kıvamında ödül dağıtmaması, halk oylarının gerçekçiliği, töreni izlenmeye değer kılıyor. Klasikleşmiş sunucular yerine, star oyuncuların anonsları da işi süsleyen bir dünya modası...
Tuzunu biberini sorarsanız; ‘ödül veren ya da alan davetlilerin, sahnedeki özgün şakalaşmaları son derece lezzetli oldu‘ derim... ‘Özgün’ diyorum zira, eskiden bizde de olan (hâlâ dünyada süren), tekstten okunma ezberlemeler yapılmadı. Herkesin eleştirisel yahut sadece eğlencelik, kendine has yorumları vardı. Hele hele ‘Güldür Güldür’ ekibinin, Doğa Rutkay’la başlayan doğaçlama skeçi muazzamdı... Özgün ve itinalı olunduğu sürece, memleketteki bu tarz organizasyonlarımız, yurt dışındaki örnekleri kadar gidilesi ve izlenilesi olacaktır.
Sandalyee’den kalkamadım
Bağdat Caddesi ve Etiler’in orta yerinde konuşlanmış, taze marka ‘Sandalyee’den bahsediyorum... Remzi-Nuri Kösem kardeşlerin sahibi olduğu isim, zamanla bol şubeli zincirlerden biri olacak gibi duruyor. Yemekleri ‘pişir ver’ fabrikasyonuyla sunmuyorlar. Aksine salonda müşterinin derdini birebir dinleyen bir mutfak şefleri var. Erkan Yeşil, Da Mario geçmişli, babadan aşçı yetenekli bir adam. Ahtapot salatası ile başlayıp, pazı sarma ve küşnemesiyle devam edip tatlıya yerimizi bırakmadı. ‘El lezzeti’ dedikleri bu arkadaşda var, benden söylemesi.
Yemeğe gidilir de, iki duble kokteyl denenmez mi? Yeni formüllerini denetmekten korkmayan bir bar şefleri de var. Özel brunch mönüleri de... İstanbul’da hemen her yerde event ‘host’ eden Gökçen Paprika da, yarın bir parti organize ediyormuş. Anlayacağınız; bıraksalar sabah kahvaltıdan, gece geç saatlere kadar o Sandalyee’den kalkasınız gelmeyebilir. Benden söylemesi...
