Burnumuzun dibinde yer almasına rağmen, Kuruçeşme Kydonia’yı ziyaret etme fırsatı bulamamıştım uzun zamandır... Neyse ki arkadaş hatrı ile bu hafta, bir gidelim dedik.
Hatır ile gittim diyorum çünkü geçtiğimiz sene ‘Ağzım oradan yana biraz yanmıştı‘ diyebilirim. Restoranın ‘Alaçatı Port’ içindeki şubesine gitmiş, lüzumundan fazla bir hesap ödemiştim. Bu sefer de öyle olmadı diyemem ama hiç değilse sofradan mutsuz kalkmadık. (Hemen hemen) Ödediğimizin karşılığını aldık sayılır...
‘Hemen hemen’ diyorum, zira yemekler hiç fena olmasa da, layığının üzerinde bir adisyonla karşılaştık. Her kalem yemeğin karşılığı, öyle bir işletme için normal pahadaydı. Fakat, kuver ve bir türlü anlamadığım zorunlu bahşiş (servis ücreti) uygulaması, hesabı oldukça şişiriyor. Anlamadığım konu şu; biz Türk insanı gibi, yüksek bahşiş dağıtan müşteri kitlesine, neden bu dikte? Zaten kendi haline bıraksan, belki de çok daha fazlasını alabilecekken, neden bu zorlama? Bir de tam tersini düşünelim! Ya aldığım servisten memnun kalmamışsam? Yine de restoranın tayin ettiği yüzdeyi ödemek zorunda mıyım? Konuyu çok büyütmemekle birlikte, sadece ayıplıyorum. Bu uygulamaları kaldırarak, hakedilmeyen ücretleri talep etmemek, fazlasını hakedenleri de ekmeğinden etmemek lazım!
Kalan İstanbul...
Hazır İstanbul’dan konuşmaya başlamışken, şehirde kalıp, buralarda ne yapacağını bilmeyenlere bilgi vermeden olmaz... Nasıl onca tatil yöresinde bir sürü alternatif varsa, İstanbul da bu konuda boş değil elbette...
- Karaköy’ün yeni adreslerinden biri olmaya hazırlanan barın adı ‘Kapı‘... Mekanı, adıyla müsemma; ‘Akın Balık’ın sahibi Akın Timur işletiyor. Meyhanedeki başarıyı, burada da yakalarsa, dolup taşar gibi geliyor bana.
- Kalburüstü tayfanın vazgeçilmez mekanı Sunset, bar bölümünde de aynı kitleyi yakalamış durumda. Haftanın her günü, Tarık Koray’dan BeeGee’ye, Memo Garan’dan Yakuza’ya, farklı DJ’ler performans sergiliyor.
- OPS Passage, hiçbir şey yapmasa, mönüsünü yeniliyor. Sezonda bir gelişen restoranların yanı sıra, her ay yeni bir ekleme yapıyor ürünlerine. Son eklemeleri ise; kendi usulü tiremisu ve orman meyveli ‘Panna Cotta’.
- Kim ne derse desin, hâlâ en ayakta duran eğlence merkezi; Reina... Çokça eleştirilse de, ‘Ha kapandı, ha kapanacak’ diye konuşulsa da, binlerce kişi mekandan vazgeçmiyor!
- Aynı sahil şeridindeki Sortie de atağa kalktı. Eksen Grup’un vazgeçilmezi Memo Davran buraya da el atmış. Diğer mekanlardaki itinayı yine gösterirse, Sortie’de de aynı başarıyı yakalar sanırım.
