Dana pahasına hesap ödemek

ÖZELLIKLE yaz aylarında, pahalı tatil şikayetlerine alışkınızdır... Hele bir de yöre Bodrum ise eğer, banka kredisi çekip öyle yola çıkanları bile duydum. Fakat bu seferki hikaye aşırı dozda; arkadaşlarım üç kişi Yalıkavak Marina’daki Nusret’e gidiyorlar ve onların tabiri ile dört parça et için, bir büyükbaş ederinde hesap ödüyorlar...

Masaya servis edilen üç tabak et ve sadece bir alkolsüz meşrubat... Sonrasında aldıkları bir pozisyon tatlı ile beraber ödedikleri hesap; 903 TL. Adisyonda ilk göze çarpan ise bir tabak kaburgaya 250 TL yazmaları... Insan yazık günah demekten kendini alamıyor...

”Biz bunları ikram sandıydık!”

“ÖYLE bir mekana gidiyorsan, yüksek meblağları göze alacaksın!” diyeceksiniz. Orası öyle ama, uçuk fiyatlar dışında, enayi yerine konmak da dokunur herhalde insana... Yemeğe geçilmeden önce tepsi içinde karides dağıtılıyor masalara... Doğal olarak çatallarını saplayarak aldıkları aperatifleri ikram sanıyorlar... Bütün masalara dolaştırdıkları, jest görünümlü üç-beş parça karidesin bedeli; 170 TL.

Haberin Devamı

Rezervasyonlu masalarını kapıda, ayakta bekleyen misafirlerine “Beklerken bir şey içmek ister misiniz?” diyerek ellerine tutuşturdukları içecekleri, hesaba yansıtmaları ise cabası...

Nişantaşı’nda bir Meksikalı Ranchero

MILLI Reasürans Çarşı’sının içindeki Ranchero burası... Türkiye’de nadir bulunan Meksika mutfaklarından... Peynir ağırlıklı başlangıçları benim tercihim olmasa da, birlikte gittiğim arkadaşlarım masayı süpürdüler. Ana yemekte bildiğimiz ’Combo Fajita’ tercih edilebilir. Zira Friday’s Etiler’de yediğimden beri, en iyisini burada yapıyorlar...

Benim favorim fotoğrafta gördüğünüz Molcajete oldu... Özel baharatlarla sotelenip, çeşitli sebzeler eşliğinde pişiriliyor. Içinde servis edildiği volkanik taş ise mekanın sahiplerinden Fatih Tanyeri’nin, Meksikalı annesi tarafından, özel olarak getiriliyor. Belki de orayı bana göre en iyi Meksika mutfağı yapan şey, ailede yöreyi bu kadar iyi bilen birilerinin olmasıdır...

DİĞER YENİ YAZILAR