İçine açılan binbir farklı marka ile sıkça duyuyorduk, ‘Bomontiada’ markasını... Daha önceleri de uğramışlığımız çoktu fakat, yaz döneminde bu kadar şenlendiğini bilmiyordum açıkçası. Kahvecisi, meyhanesi, konser alanı her yanına dağılmış durumda. Ortada ise çimlerde, şenzlonglarda yayılan gençler... Bana bir üniversite kampüsünü andırdı. Enerjisi çok yüksek bir kompleks olmuş. Bir de açık alan sahnesi var meydanda... Amatör gruplar akşamları küçük programlar sergiliyor.
En geniş yeri ‘Babylon’ kaplıyor. Büyük konserlerin yeri burası... ‘Monochrome’ ve ‘Klimanjaro’ kompleksin restoranları. ‘The Populist’ Amerikan barlarını andırıyor. Hamburgeriyle ünlü... ‘Delimonti’ zengin bir kava sahip. Oldukça uzun da bir şarküteri tezgahı var. Belki gözüme çarpmayan bir ton alternatif daha vardır eski bira fabrikasında. Siz yaz geçmeden bir şort geçirip altınıza, kendiniz de test etmeyi unutmayın.
Kiva’nın tadı
Bomonti’de en uzun zamanı burada geçirdik sanırım. Meyhaneyi andıran, anasonlu demlenmelere en uygun adres ‘Kiva’... Kötü başlayıp sonradan toparlayan müzik tarzı haricinde, her şey mükemmele yakın. Servisi düzgün, mutfağı leziz. ‘Meyhane’ dediğime bakmayın, etraftaki seçeneklere göre en oturmuş yer gibi duruyor. Daha bir ağır mekan olmuş anlayacağınız.
Her zaman içli köfte seçimim, öncelikle haşlamadan yana olmuştur. Her zaman bulamazsınız, burada var. Etli yaprak sarması, Tokat usulü... Trakya’dan gelme ‘Balkan Köfte’yi de koyduk mu yanına, değmeyin keyfimize. Midede yer kalırsa, ekmek kadayıfını da tatmak lazım. Genel olarak hemen hemen her şeye sahip olan bölgenin, önemli bir açığını kapıyor dükkan. Gidilir...
Yeniden sahalarda
Uzunca süredir yer değiştiren, kökü Fransa’ya dayanan, bizde de çok rağbet görmüş bir mutfak var; Cafe de Paris... İki defa Nişantaşı’nda, daha sonra Suadiye’de, Asmalımescit’de, muhtemelen aklımıza gelmeyen birçok semtte bulundu seneler içinde... Hatta memlekete gelmesinde en büyük rolü olan Abdullah Özmelek’i kaybetmiştik geçtiğimiz sene. Acı kaybın ardından bile mekan kendini bir şekilde yaşatmaya devam ediyor.
Yeni yeri Kuruçeşme ‘Sortie’nin içinde... En güzel manzaralı, denize sıfır olan bir bölümü kapmışlar. Bütün o değişimlere, belki de kusurlara rağmen, meşhur sosun tarifi olduğu sürece iş yapacaklarını ispatlıyorlar. Söylemeden geçmeyelim, sossuz da denedik etlerini; pişme kıvamı da hiç fena değil. Mönüye bir salata ve patates kızartması dışında başka bir şey de eklememişler. Yani iddialı oldukları tek yemeğin arkasındalar. Sevenleri için yeni adresi, yaz boyu açık.
